Sormaz olaydım; o günden sonra hayata bakışım değişti.
Demokrasi sözcüğünün kişiler üzerindeki anlamı farklı farklıymış, o gün öğrendim ki halen doğruluğunun örneklerini yaşıyorum.
……….
İşinize geldiği kadar,
İşinize geldiği gibi,
DEMOKRASİ.
Yasama, yürütme, yargı….
İşinize geldiği kadar,
İşinize geldiği gibi….
Ergenekon,
Balyoz,
Zirve,
17 Aralık……
Noktalar, virgüller, çizgiler, paraleller…
İşinize geldiği gibi,
İşinize geldiği kadar…
…….
Ortalık toz-duman.
‘Tape’ diye yeni bir sözcüğümüzde var.
Gazeteler, televizyonlar…
Kim doğru söyler, neye inanalım.
Hangi bilgi doğru, hangi bilgi kandırmaca…
Küçücük beyinleri daha bir küçülttük velhasıl.
Hangi ‘Tape’, neden çıkıyor?
Kime yarıyor?
Onu bile anlamıyoruz.
…….
İnsanımız renk bile vermiyor!
Anketlerde herkes, her parti kendini önde görüyor.
Esnaf borç içinde henüz seçime yaklaşmamış.
Köylü dert içinde yağmur bekliyor.
İcra dairelerinde yığınla dosya…
Bankalarda bir o kadar takip.
……..
Siyasetçimiz seçime gidiyor.
Halkımız oy kullanacak, demokrasi bayramı yaşanacak!
Demokrasinin olmazsa olmazıdır seçim.
40 yıl öncede böyle yazmıştım. Kompozisyondan ancak 2 alabildim.
Biz yani halk seçecek.
Kimi, neyi?
Önümüze konulan adayları, önümüze konulan listeleri, isimleri….
Ne oldu fikir, proje…
Ne oldu ideoloji, vatan sevgisi…
Hanidir, doğruluk, dürüstlük
Halkın kendi kendini yönetmesi?
………
Ülkenin geleceğine sahip çık seçmen!
Koş, aydınlığa çıkar ülkeni!
Karanlıktamıyız diye bana sorma sakın.
Benim notum zaten -2-