Bakan Binali Yıldırım, katıldığı Dördüncü Nesil (4G) Haberleşme Teknolojisi Geliştirme Projesi (ULAK) imza töreninin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir basın mensubunun karasal sayısal yayıncılıkla ilgili sorusu üzerine Yıldırım, “Karasal, sayısal yayıncılığa geçişle ilgili 2015 yılına kadar Türkiye’nin bir eylem planı var. Bu çerçevede çalışmaları RTÜK yürütüyor, doğrudan görevli kuruluş o. Bu bağlamda bir ön frekans iadesine çıktığını biliyoruz. Bunlar değerlendirilecek. Teknolojinin yenilenmesini kimse durduramaz.

Kural koyarak teknolojinin yenilenmesini engelleyemezsiniz. Çünkü teknoloji kural tanımaz. İnsanlar en yeni teknolojiyi kullanmasını bir an önce isterler. O bakımdan bunun farklı bir yanlış anlaşılmadan kaynaklandığını düşünüyorum. Varsa da böyle bir yanlış onu düzeltiriz. Türkiye’de görsel yayıncılık çok gelişti ve kullanılan mecralar çok gelişti. Dolayısıyla şu anda karasal, sayısal yayıncılık oranı yüzde 10 mertebesine düştü. Yani bundan 10-15 sene önce karasal sayısal yayıncılığı konuşsaydık olmazsa olmazımızdı. Ama bugün uydu var, mobil teknolojiler var, internet var. Dolayısıyla mecralar çok çeşitlendi, çok genişledi. O yüzden de karasal sayısal yayıncılık tek alternatif değil ve gittikçe de önemi azalmaya başladı. O nedenle bir an önce ne şekilde yapılacaksa yapılmalı. Çünkü boşaltılacak frekanslar yeni teknolojiler için çok daha anlamlı bir şekilde kullanılacak” dedi.
 
Bir gazetecinin “Köprü ve otoyolların özelleştirmesi iptal olacak mı?” sorusu üzerine ise Yıldırım, “Bu konuda çalışmalar devam ediyor. Şu anda çalışmalar sonuçlanmadan bir şey söylememiz doğru olmaz. Önümüzdeki günlerde bir karar verilmiş olacak” diye konuştu.   

 
“KÖPRÜDEKİ BAKIM ÇALIŞMALARI AĞIRLIKLI OLARAK GECE YAPILACAK”

Bakan Yıldırım, “Boğaziçi Köprüsü bu yaz bakıma mı alınacak?” sorusuna ise, “Bakım çalışmaları yapacağız, bu doğrudur. Bakıma alınması için program yapıldı. Ancak burada sınırlı bir şekilde köprünün kapatılması değil, gece ağırlıklı olarak çalışmalar yapmak ve aynı anda da trafiğin akışını sağlayacak şekilde bir iş programı uygulanacak” şeklinde karşılık verdi.
 
4G ihalesiyle ilgili bir soru üzerine de Bakan Yıldırım, “Bu bir 4G ihalesiyle ilgili bir ihale değildir. 4G henüz bizim gündemimizde yoktur. Bugün anlaşması imzalanan proje 4G teknolojisine altlık teşkil edecek ürünlerin geliştirilmesine yönelik bir iştir. Dolayısıyla bunu bir 4G lisansının başlangıcı gibi değerlendirmek yanlış olur. Bu ürünün çalışmaları yapılacak, ortaya ürünler çıkacak, yerli ürünlerimizi eğer biz 4G teknolojisinin lisanslarını karar verdiğimizde Türkiye bu konuda sadece dışardan alıp, alt yapıyı kuran bir ülke olmasın, kendi yerli kaynaklarını üreten hazır bir ülke olsun diye gününden evvel hareket etmiş olduk” yanıtını verdi.
 
Çalışmalar için 40 milyon dolarlık bir kaynak ayrıldığını dile getiren Yıldırım, “Bir yeni ürün geliştirilecek. Yatırım ne zaman ortaya çıkar? Bu lisanslarla ilgili karar verildiğinde, 4G faaliyetleri resmen başladığında o zaman yatırımın boyutu ortaya çıkar” dedi.

 
“HAVACILIĞI, HOSTES VE HOSTLARIN KIYAFETİNE İNDİRGEMEK MAKUL DEĞİL”
 
Bakan Yıldırım, THY personelinin yeni kıyafetleriyle ilgili eleştirilerin hatırlatılması üzerine de şunları söyledi: 
“Ulaştırma Denicilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın görevi havaalanlarını açık tutmak, insanımızın yurt içinde, yurt dışında rahatlıkla uçmasını sağlayacak önlemleri almaktır. ‘Havayolu halkın yolu olacak’ dedik, 10 yıldır da gerçekleştirmenin gayreti içerisindeyiz ve bunu da başardık. Türkiye’de 8,5 milyon insanımız uçağa binerken, şimdi 16 milyon vatandaşımız ilk defa uçağa biniyor. 65 milyon vatandaşımız havayolunun imkanlarından, konforundan, rahatından yararlanıyor. Havacılıkta Türkiye rekordan rekora koşuyor. Büyük bir proje ortadayken, hosteslerin, hostların kıyafetine havacılığı indirgemek, büyük küresel marka THY’yi sadece bununla tutmak çok makul ve haklı olmadığını düşünüyorum. Yöneticiler de açıkladı, tasarımcılar da açıkladı; bunlar taslak çalışmalardır, daha ortada bir şey yoktur. Bakalım çalışsınlar, ortaya koysunlar, vatandaşın beğenisine sunsunlar ondan sonra oluşan kanaati göreceğiz.”
 
Kıyafetleri görmediğini belirten Bakan Binali Yıldırım, “Ben öyle şeylere göre değerlendirme yapmam. Benim önüme resmi bir şey gelir, böyle bir şey var mı yok mu, hangisidir ondan sonra kanaat belirtiriz. Ortada daha resmi, kabul edilmiş, seçilmiş bir kıyafet yok. En iyi ürünü ortaya çıkarmak için birçok alternatifi üretirsiniz, denersiniz, o olmadı değiştirirsiniz, başkasını denersiniz en sonunda herhalde bunlar bir salonda herkesi toplayacaklar, bunları yürütecekler, ondan sonra beğenilecek mi, beğenilmeyecek mi ortaya çıkacak. Daha bu safhaların hiçbiri olmadı. Niye bu gürültü patırtı onu anlamadım?” dedi.
 
Köprü bakımı ile ilgili takvimin belli olup olmadığının sorulması üzerine de Yıldırım, “Bunların hepsini planladık. Önemli olan ne zaman yapılacağı değil, köprü bakımı, büyük onarımı yapılırken trafik açısından yaşanabilecek sıkıntının minimum düzeyde tutulması. Biz buna yoğunlaşıyoruz ve bunun için gerekli tedbirleri aldık” diye karşılık verdi. Yıldırım, 2013 yılı içinde bu programa başlayacaklarını söyledi.
 
Yıldırım, “Üçüncü köprüyle ilgili takvim belli mi?” sorusu üzerine ise, “2015 yılı sonuna kadar tamamlamayı hedefliyoruz. Her şey yolunda giderse, herhangi bir sorun yaşamazsak 2015 sonunda üçüncü köprüyü de açmayı hedefliyoruz” dedi.
Editör: TE Bilişim