Yalova’nın hazırlanmakta olan 1/ 50 binlik planı ile ilgili önerilerde bulunan TEMA Yalova İl Temsilcisi Faruk Tezcan, “Nasıl bir kent istediğimiz, nasıl bir hayat sürmek istediğimiz ile doğrudan ilişkilidir. TEMA Vakfı olarak yüzde 60’ı ormanlarla kaplı olan Yalovamızda, yakın gelecekte büyük tehlike altına gireceğini düşündüğümüz ormanlarımızın korunması için gerekli tedbirlerin alınarak bu planın hazırlanmasını istiyoruz” dedi.
Yalova’nın 1/ 50 binlik planlarının hazırlanmasında TEMA Vakfı olarak en temel hak olan ‘sağlıklı bir çevrede yaşamak hakkına’ imkan verilmesi konusuna dikkat çeken Tezcan, vakıf olarak plan hazırlanırken dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında  önerilerini şöyle sıraladı: “2014 yılında Bakanlıkça onaylanan İzmit Körfezi (Kocaeli-Yalova) 1/50.000 ölçekli Bütünleşik Kıyı Alanları Planında bölgemizle ilgili belirtilen tehditler ve fırsatlar dikkate alınmalıdır. Tek su kaynağı Gökçe Barajı havzasının korunmasına özen gösterilmeli yapımı planlanan yeni barajların havzalarının da korunması sağlanmalıdır.  Tarım arazileri korunmalı (2012 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla tarımsal amaçlı arazi toplulaştırılması yapılan Gacık ve Laledere köyleri arazilerinin Organize Sanayi Bölgelerine verilmesine fırsat tanınmamalıdır. – Taşköprü ovasında Aksa Fabrikası bitişiğinde, bir bölümüne moloz dökülerek tarım dışı kullanım talebiyle Islah OSB sınırı içine alınan yaklaşık 200 dekarlık alanla ilgili TEMA Vakfının açtığı davada Bilirkişi raporu Tema Vakfı lehine gelmiştir. Sanayinin gelişerek tarım topraklarını yok etmesine fırsat tanıyacak hükümlerın yeni 50.000 lik planlarda olmasını istemiyoruz.) Doğal ve kültürel kimlikler korunmalı (Yerleşmelerin fiziksel, sosyo-ekonomik, kültürel ve tarihi özelliklerinin yanı sıra, yeşil alanları, doğal varlıkları, ekosistem bileşenleri de kentsel kimliği oluşturan önemli unsurlardır. Kentlerin doğal kimliğini oluşturan yeşil alanlar, sulak alanlar, ormanlar, su havzaları, tarım alanları gibi doğal varlıkları ve ekosistem bileşenleri; yapılaşma ve kirlilik nedenleriyle tahrip edildiğinde ve/veya değiştirildiğinde kentsel kimlik de değişmektedir. Sonuç olarak kentlerde yaşayanların belleği ve yaşadıkları yer ile kurdukları ilişki de zarar görmektedir.) Atık Yönetimi ve Çevrenin Korunması;Düzenli depolama tesislerinin kurulması, bertaraf ve dönüşüm sistemleri ile atık su şebekesi ve arıtma sistemlerinin yeterliliği ve doğru işletilmesinin yanı sıra bu tür tesislerin yer seçimi son derece önemlidir” dedi.
Nüfusun büyük bir çoğunluğunun kentlerde yaşadığı Yalova’da iklim değişikliğine uyum sağlayacak tedbirlerin de alınması gerektiğine vurgu yapan Tezcan, “Türkiye nüfusunun yaklaşık %90'ı kentlerde yaşamaktadır. İklim değişikliğine bağlı kuraklık ve sel olaylarının artışı kentlerin su kaynaklarını ve altyapısını olumsuz etkilemekte; altyapının zarar görmesi ve aşırı iklim koşulları (aşırı sıcaklar, aşırı soğuklar, sel felaketleri, kasırgalar vb.) halk sağlığını tehlikeye sokmaktadır.) Sürdürülebilir ulaşımın geliştirilmesinin önü açılmalı,  Kentsel altyapıların geliştirilmesinin önü açılmalı,  Paydaşların karar süreçlerine aktif katılımının sağlanması,  Kırsal Kalkınmanın Desteklenmesi, giderek artan yoksulluk ve açlık, kır-kent, gelişmiş-az gelişmiş bölgeler ve ülkeler arasındaki farklılıkların derinleşmesi, ekonomik dengesizlikler ve adaletsizlikler, hızla kirlenen ve tükenen doğal kaynaklar tüm dünyada kırsal kalkınma kavramını gündemde ön sıralarda tutmaktadır. TÜİK’in 2013 verilerine göre
Türkiye’de nüfusun %91,3’ü il ve ilçe merkezlerinde yaşamaktadır. Bu durum Türkiye’de kırsal kalkınmanın desteklenmesi gerektiğinin en önemli göstergesidir” açıklamasında bulundu.

Editör: TE Bilişim