Genelleme: Eşlerin birbirlerinin kişilik özelliklerini içeren yargı, eleştiri ve genellemeler yapmalarıdır. Örneğin, "sen zaten hep bencilsin."
Akıl okuma ve yıkıcı niyet geliştirme: Eşlerin birbirlerinin söylediklerinden çok, söylemediklerini anlamaya ya da söylenenlerin arkasındaki niyeti anlamaya çalışmalarıdır. Örneğin, "bunu benim iyiliğim için yaptığını söylüyorsun ama senin asıl niyetin beni aşağılamak."
Geçmişi getirme: Eşlerin, geçmişte yaşanan olayları hatırlatarak iletişimi bozmalarıdır. Örneğin, "evliliğimizin ilk yıllarında ailenin bana yaptıklarını asla unutmayacağım."
Kendini bütünüyle haklı görme: Kendini bütünüyle haklı, eşini ise bütünüyle haksız konuma düşürme çabası sonucu iletişimin kesilmesidir. Örneğin, "evliliğimiz boyunca hiçbir tartışma benim yüzümden başlamadı."
Pashabahis margin-right: 0px; margin-bottom: 14px; margin-left: 0px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; border-top-width: 0px; border-right-width: 0px; border-bottom-width: 0px; border-left-width: 0px; border-style: initial; border-color: initial; border-image: initial; outline-width: 0px; outline-style: initial; outline-color: initial; font-size: 13px; vertical-align: baseline; background-image: initial; background-attachment: initial; background-origin: initial; background-clip: initial; line-height: 24px; color: rgb(85, 85, 85); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; ">Eşlerin kendi davranışları ile ilgili olarak sorumluluk almaması: Eşlerden birinin kendisinin yaptığı hataların ve davranışların sorumluluğunu kabul etmemesi sonucu iletişimin kesilmesidir. Örneğin, "beni kızdırıyorsun ve ben de işte bu yüzden saldırgan oluyorum."
İşi yokuşa süren ifadeler: Örneğin, "şimdi çaba gösteriyorsun ama artık çok geç bunları beş yıl önce yapmalıydın."
Mantığı silah olarak kullanma: Örneğin, "madem aynı görüşte değiliz, o halde benim dediklerimi çürüt, senin dediklerini yapalım."
Ses tonunu yükseltme: Eşlerin ses tonunu yükseltmesi çoğunlukla iletişim bozulmasına yol açar.
Eşlerden birinin danışman rolünü üstlenmesi: Örneğin, "senin durumunu anlıyorum, bundan sonra doğruyu bulmana yardımcı olacağım."
Dinlemenin seviyeleri
Duymak: Sadece kelimeler duyulur. Dinleyici hiçbir mesaj almaz.
İşitmek: Kelimeler ve ifade ettikleri duyulur. Konuyu netleştirmek için soru sorulur.
Aktif Dinlemek: Söylenenlerin altındaki duygular dinlenir. Konuşanın hissettikleri gözlemlenir. Eşinizle iletişiminizde onu aktif olarak dinlemeniz gerekir.
Hatalı dinleme biçimleri
Görünüşte Dinleme (Maske takarak dinleme): Dinliyor gibi görünme ancak gerçekte dinlememe şeklidir.
Seçerek Dinleme: Kişilerin dinlediklerini tecrübe, ortam ve beklentilerine uygun şekilde seçerek algıladığı dinleme şeklidir.
Savunucu Dinleme: Daha çok alıngan kişilerin genel konularda söylenenleri üzerine alınarak dinlemeleri ve savunmaya geçmeleridir.
Saplantı Dinleme: Ön yargılarla karar vermiş olarak dinleme şeklidir.
Tuzak Kurucu Dinleme: Karşısındakinin ağzından bir şeyler koparabilme amacıyla kasıtlı sorular sorma veya cevapların işine gelen tarafını alma şeklinde bir dinlemedir. Gazeteciler bunu iyi yaparlar.
Yüzeysel Dinleme: Dinleyicinin seviyesinin yetersizliğinden veya işine gelmemesinden dolayı konuşanın kastettiğinin dışında anlamlar çıkarmasıdır.
Yalnız Konuşma: Kişinin karşısındakinin söylediklerini dikkate almadan kendi söyleyeceğini söylemeye çalışmasıdır. Ancak bazen sevinç, üzüntü, şaşkınlık gibi duyguların ani ve aşırı yüklenmesiyle kişinin kendi kendine kısa süreli mırıldanmaları bunun dışındadır ve o doğal bir davranıştır.