Yaşam kaynağı ormanların ihmal ve dikkatsizlikler sonucunda yandığına dikkat çeken TEMA Vakfı Yalova İl Temsilcisi Faruk Tezcan, sıcak ve kurak geçen şu günlerde vatandaşların herhangi bir duman gördüklerinde  ücretsiz olan ALO 177 Orman Yangın İhbar Hattı'nı aramalarını istedi.
Türkiye’de 2014 Haziran ayı sonuna kadar 700 orman yangını çıktığına dikkat çeken TEMA Yalova İl Temsilcisi Faruk Tezcan,  “Türkiye'de, 2014 yılında Haziran ayının sonuna kadar 700 adet orman yangını çıkarken, 852 ha zarar gördü. Son 10yılın (2004-2013) verilerine göre; toplam 22.296 adet orman yangını tespit edildi. Bu yangınlar sonucu toplam 90.390 ha orman alanı yandı.
Büyük bir bölümü yazları sıcak ve kurak geçen Akdeniz iklimi etkisinde olan Türkiye’de, ormanların %60’ı yüksek yangın riski altında bulunuyor. Kahramanmaraş'tan başlayıp Akdeniz ve Ege'yi takiben İstanbul'a kadar uzanan 1700 km'lik sahil bandının 160 km. derinliğindeki bölümü yangın açısından riskli bölgeler içinde yer alıyor. Bu alanda yayılış gösteren 12 milyon hektar orman alanı ise yangına karşı birinci derecede hassasiyet taşıyor. Yaz aylarının gelmesi ile bu bölgede hemen hemen her gün 5 ile 10 adet orman yangını çıktığı bilgisi paylaşılıyor. Son 30 yıllık veriler orman yangını sayısının arttığını gösteriyor. 1984-1993 yıllarını kapsayan 10 yıllık döneme göre, çıkan orman sayısı 1994-2003 ve 2004-2013 yıllarında sırasıyla %21 ve %31 oranında artış gösterdi” diyerek yaz ayları ile birlikte artış gösteren orman yangını tehlikesine karşı vatandaşları uyardı.
Orman yangınlarının çıkma sebepleri arasında ilk sırada anız, çöplük, sigara, piknik ve diğer ihmallerin ve dikkatsizliklerin geldiğini belirten Tezcan, “ Yangınların %54 oranında anız, çöplük, avcılık, çoban ateşi, sigara, piknik ve diğer ihmal ve dikkatsizlikler sebebiyle çıktığı belirtiliyor. %10’unun terör, kundaklama ve diğer nedenlerle kasıtlı olarak; %10’unun yıldırım gibi doğal kaynaklı; %26’sının ise bilinmeyen (faili meçhul) nedenlerden oluştuğu biliniyor. Orman yangınına sebep olan alan miktarların yüzde dağılımı değerlendirildiğinde, %69 oranında İhmal, %9 oranında kasıt, %3 oranında doğal ve %19 oranında bilinmeyen nedenler olduğu belirtiliyor. Türkiye'de son yıllarda İtalya, Fransa, Portekiz, Yunanistan ve İspanya gibi çoğu ülkeye kıyasla orman yangınlarını söndürme ve kontrol altına alma konusunda daha etkin ve başarılı çalışmalar yürütülüyor. Türkiye'de 2002 yılında yangına ortalama 40 dakikada ulaşılıyorken bu süre son yıllarda 18 dakikaya kadar düşürüldü. Bu sürenin düşürülmesinde, oluşturulan yangın organizasyonu ve erken haber alma sistemlerinin yenilenmesi önemli rol oynadı” dedi.
Yangınların, orman ekosistemini tümden etkilediğini belirten Tezcan, “Orman yangınları, yüz binlerce ağacın, ot ve çalının kül olması, milyonlarca böceğin, binlerce kuşun, memelinin, sürüngenin yanarak yaşamlarını yitirmesi, yaşam alanlarının bozulması, orman ekosistemlerinde yaralar açılması anlamına geliyor. Yanan ağaçlar ve hasar gören kırılgan toprak ile birlikte tüm orman ekosistemi olumsuz yönde etkileniyor. Yangının meydana gelmesi için yanıcı madde, oksijen ve tutuşma sıcaklığının bir araya gelmesi gerekiyor. Ormanlarda yanıcı madde ve atmosferde yanma için gerekli oksijen her daim mevcut. Yangın sıcaklık ilişkisine bakıldığında ise yangınların %75’i mevsimin en sıcak ayları olan Haziran-Eylül aylarında çıkıyor. Kızılçam ormanlarının egemen olduğu yangına hassas bölgelerde, ağaçlardan dökülen ibrelerin ince olması ve reçine içerikleri, artan sıcaklıkla birlikte daha kolay tutuşma sağlıyor. Çıkan yangınların %90’nı gündüz saatlerinde, yaklaşık %50’si de sıcaklıkların çok yüksek olduğu 13:00-16:00 saatleri arasında çıkıyor olması”  diye konuştu.
Editör: TE Bilişim