Yukardaki sözün sahibi Refik Halit Karay. Muhatabı ise Mustafa Kemal.

Refik Halit Karay Türk Edebiyatına hikaye, roman, anı, mizah türünde eserler vermiş yazar ve gazeteci.

1888 de İstanbul’da doğdu. Galatasaray Sultanisi ve “Mekteb-i Hukuk” da okuyan yazar, Meşrutiyet döneminde gazeteciliğe başladı. Kısa sürede hiciv yazılarıyla üne kavuştu. Siyasal yazıları sonucu İttihat Terakki Hükümetince Sinop’a sürgüne gönderildi.

1.Dünya Savaşı sonlarında İstanbul’a dönebildi. Öğretmenlik, gazetecilik yaptı. Posta Telgraf Genel Müdürlüğü görevine getirildi. Kurtuluş Savaşı sırasında Vahdettin’in önde gelen adamlarındandı. İşgal altındaki Anadolu’nun kurtuluşu için canlarını ortaya koyan kadroların ve Mustafa Kemal Paşa’nın karşısındaydı. O günlerde bakın alaycı bir şekilde ne yazıyor;

“… Bir patırtı, bir gürültü. Beyannameler, telgraflar… Sanki bir şeyler oluyor, bir şeyler olacak…Ayol şuracıkta her işimiz, her kuvvetimiz meydanda. Dört tarafımız açık. Dünya vaziyetimizi biliyor. Hülyanın, blöfün sırası mı? Hangi teşkilat, hangi kuvvet, hangi kahraman? Hülyanın bu derecesine ,uydurmanın bu şekline ben de dayanamayacağım. Bari kavuklu gibi ben de sorayım:

-        Kuzum Mustafa, sen deli misin?”

İstanbul’un, düşman işgalinden kurtuluşunun ardından 1922 de Beyrut’a kaçtı. 15 yıllık kaçak hayatından sonra 1938 de çıkarılan aftan yararlanarak yurda döndü.

1965 yılında İstanbul’da ölümüne kadar dergi ve gazetelerde günlük yazılar yazdı ve yirmiye yakın romana imza attı.

Yaşamının bu ikinci bölümünde Atatürk hakkında bakın neler söylüyor;

“ Siyaset yalancı pehlivanlar üreten bir fideliktir. Ya da mermer ve tunç yerine mukavvadan heykeller yapılan bir atölye, balmumundan garip ve biçimsiz kuklalar yetiştiren bir imalathanedir.

Arada, büyük bir adam da karışır içlerine.

Bir teki, Atatürk hariç, çoktandır memleketimizde büyük adam yetişmemiştir.

Benim veya başkalarının anılarını okuyanlar, ne devlerin cüce haline geldiğini, nasıl mum gibi eridiklerini, kardan yapılmış aslanlar gibi bir kucak çamurdan ibaret kaldıklarını görmüşlerdir.

Dev kalanı kaç kişi var içlerinde. Ömrüm boyunca tanıdıklarım arasında Atatürk’ten başka cüceleşmeyen dev yok.

Hayatta dev olmak pek güç değil, ama tarihte dev kalmak zor.

Şimdi düşünüyorum, bir Mustafa Kemal çıkıp milli şuur ve şerefimizi tazelemiştir. Atatürk bizi ömür boyunca kan ağlamaktan kurtarmıştır.”

YORUMSUZ..