Esnaf Odaları Birlik Başkanı Fehmi Öncü’nün Taşköprü’deki 350 dönümlük hazine arazisinin işbirliği-güçbirliği’ne verilmesine karşı çıkması ortalığı hareketlendirdi. Hele de işin içinde Akkök İcra Kurulu Üyesi Mustafa Yılmaz ismi karışınca hep beraber bir hopladık yani. Hani bizde özlemiş miyiz ne, şöyle alengirli işleri?
Her neyse uzatmayalım. Dün gazeteye de, şahsıma da bazı telefonlar geldi. Sitemler aldım. Fehmi Öncü’nün kömürlü santral konusunda bir demecini görmedik diyenler, bunu ben neden yazmamışım diyenler, karbon elyafın kaymağını yemeği düşünenler…
Yani neler neler.
Dahası da var.
İşin içine Akkök ya da Aksa girince toplumun hassasiyeti artıyor kısacası. Hele de çelişkiler insanların kafasını karıştırıyor. Akkökler’in bir diğer müdürü olan Aktops Genel Müdürü Celal Özel, Yalova Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Celal Özel çok değil bir hafta önce bana bu projenin doğru bir proje olduğunu, bu projeye Yalova’nın sahip çıkması gerektiğini, bu projeye olumsuz yansıyacak olayların güveni zedeleyeceğini dile getirdi. Konuyu Handere’ye bizzat da İşbirliği-Güçbirliği’nin fikir babası sayılan Behram Kavlak’a getirdim. Behram Kavlak gibi proje üreten birinin YTSO yönetim kurulunda olması gerektiğini, fazla olursa sıkıntı olup, güveni zedeleyeceğini söyledi. Birkaç gün sonra Behram Kavlak’a bu konuşmadan bahsettim. Bir ima hissettiğimi, kendisinin bu proje içindeki hissesini sordum. Bir hisse şirket adına, yarım hisse de kendi adına olduğunu söyledi.
Şimdi, hem projeyi, hem de Kavlak’ı destekleyen bir YTSO Başkanı, ama araya sıkıştırılmış bir ima.
Ardından İcra Kurulu Üyesi Mustafa Yılmaz’ın adı ve Fehmi Öncü’ nün demeci. Bunları şeffaf bir biçimde halkın önüne koymazsanız, neyin doğru, neyin eğri olduğunu kamuoyu nereden bilecek? İşte Yalova’daki sıkıntı bu. Parası varsa yatırım yapacaksa her kesimden insanlara bu proje açık olsun. Hoş açık olmasa da üretime geçecek olan bu tesis için dışarıdan hizmet temininde mutlaka başka insanlara da ihtiyaç olacak ya, her neyse.
İnsanımızın kafası net olsun.
Net olsun ki, proje güdük kalmasın.
Şimdi, Esnaf Odaları Birlik Başkanı da, Esnaf Odaları Başkanları da bir daha düşünsün. Bu girişimcilere karşı çıkmak için nasıl bir araya geldilerse, dinlemek için de bir araya gelsinler. Hatta tüm yönetim kurulu üyesi arkadaşlarını da getirsinler. Sayın valimizin bile tasvip ettiği bu proje hakkında gerçekten ilk ağızdan bilgi alsınlar. Kimseye de rüşvet verilmek istenmediğini kendi kulaklarıyla bir duysunlar.
Projenin kaç üniteden oluştuğunu, kaç kişi istihdam hedeflendiğini bir dinleyiversinler. Kapı arkasında konuşmak mı daha iyi bu şekilde aleni toplanıp da konuşmak mı?
Ne dersiniz Sayın Başkanlar!
…………..
Bu arada unutmadan ben bu kooperatifin üyesi, ya da ortağı değilim. Öyle bir maddi imkânım yok. Olsa girer miydim, hiç de düşünmezdim.
Kendimden emin olduktan sonra başkasının düşündüğü kendinedir.
Saat 16:00 sıralarında Birlik Başkanı Fehmi Öncü aradı ve gazeteye geldi. Birer çay içtik. Rahatsızlık duyduğu konunun Mustafa Yılmaz’ın talimatı olduğu konusu olduğunu, böyle bir olay olmadığını söyledi.
Bir açıklama bıraktı. Açıklamasını aynen yayınlıyorum. Ama katılmadığım yani gazetecilerin kaynak açıklama zorunluluğu olmadığıdır.
SAYIN İMTİYAZ SAHİBİ HAYRİ TEZCAN
03/10/2012 tarihinde köşenizde benimle ilgili yazdığınız yazınızda; İşbirliği güçbirliğiniz talebi hakkında, olumsuz görüş bildirmem ile ilgili sayın İcra Kurulu üyesi Mustafa YILMAZ’dan talimat aldığımı iddia ediyorsunuz size gelen mail üzerine;
Sayın Hayri Tezcan iddianızı ispatlayınız. İspatlayınız ki bende kamuoyu da bilsin. Ben bu yaşıma kadar hiç kimseden ama hiç kimseden talimat almadım. Talimatla da iş yapmadım. Allah’a şükür alnım açık yüzüm pak. Benim Akköklerle ilgim ilişkim yalnızca işim ile ilgilidir. Bugüne kadar yaptığım görevlerimle işimi hiçbir zaman birbirine karıştırmadım. Size gelen bilgi notu kimden gelmiş kim göndermiş ise bunu açıklamaya sizi davet ediyorum.
Saygın ve şeffaf bir gazeteci olduğuna inandığım biri olarak bunu açıklamakla mükellefsiniz. Saygılarımla. 03/10/2012
