Bu hafta sizlere yazı yazmanın önemini anlatmak istedim.Belki de farklı bir gündemi ele almak istedim.

    Yazı deyip geçmemek lazım.Atalarımız boşuna söylememiş.’’Söz uçar yazı kalır diye’’.Her geçen gün onların ne kadar haklı olduğunu bir kez daha iyi anlıyoruz.Hele ki benim gibi bir resmi kurumda çalışıyorsanız yazının ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlıyorsunuz.

  Yazı aynı zamanda tarihsel süreçleri belirleyen bir olgu olmuştur.Yazının icadıyla dünya yeni bir anlayışa girmiştir.Bilginin insanlara ulaşması daha kolay olmuştur.Ne kadar çabuk ulaşma-sı da teknolojiyle beraber bir ivme kazanmıştır.

  İletişim aracı olarak da kullanmışız.Verilmek istenen mesajlar daha geniş bir topluluğa yazı sayesinde ulaşabilmiştir.Değişen teknolojiyle beraber ;görsel ve işitsel araçlarda tarihte yerini alsa da yazı her zaman önemini korumuştur.

   O an ifade etmek istediğimiz şeyleri yazıyla daha rahat söyleriz.Konuşarak da duygularımızı anlatırız.Lakin o anki ruh halimiz konuşmamıza yansıyabilir.Söylemek istediğimiz şeyleri tam olarak anlatma şansını yakalıyamıyoruz.İşte yazı bizi bu dertten kurtarıyor.Yazının gücü bu olsa gerek.

   Toplum olarak bizler fazla yazı yazmayı sevmiyoruz.Konuşmak bizim için daha kolay geliyor.Belki de göçebe bir toplumdan gelmiş olmamız da bu süreci etkiliyor gibi geliyor.

  Yazı yazarken ;yalnızca okuyucu ile siz varsınızdır.O anki duygu ve düşüncelerinizi kağıt kaleme dökerken ne kadar şanslı olduğunuzu düşünürsünüz.Siz varsınızdır.Kağıda dökülüp okura ulaştı mı sizin olmaktan çıkmıştır.Yorumu okuyucuya bırakırsınız.

  Benimde yazı yazmamın amacı söylemek ve anlatmak istediğim şeyleri daha rahat ifade etmek olsa gerek.Vermek istediğim mesajları ne kadar doğru ele alıp sizlere ulaştırabiliyorum o da ayrı bir konu.

  Bu yazılarımı sizlere ulaştıran Yalova Gazetesi çalışanlarına ayrıca teşekkür ederken yazımı noktalarken bir başka yazıda buluşmak dileğiyle esen kalın…