Dört gündür 1973’te Bursa Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümü’nde birlikte yatılı olarak okuduğumuz arkadaşlarımla birlikte olmanın mutluluğunu yaşadık. Batı Karadeniz’de Karadeniz Ereğlisi’nden başlayan Kastamonu, Sinop ve Kastamonu illerini kapsayan gezimizi Bartın’da tamamladık.

Bizler “68 Kuşağı” olarak hem yaşam koşulları hem de düşünce alanı ile ortak bir paydada yaşayan insanlardık. O gün aramızda oluşan güçlü bağları aradan geçen 4 yılı aşkım bir süreyi geride bıraktık.

Gezinin bence en ilginç bir değerlendirmesi de o günlerde çok farklı ortamlarda yaşadığımız koşulları a buluşma olanağını bulduk.

Sıkı bağlar hiç mi hiç eksilmemiş, aksine artarak güçlenmişti.

*****

Önce “68 Kuşağı” olmanın gururunu derinliğine yaşadık.

Aradan geçen bunca yıllara karşın ne insanı değerlerimiz ne de ülke sevgimiz hiç mi hiç değişmedi

Yaşadığımız dönem “bizim kuşak” ve “o dönemden sonraki kuşak” arasında koşullar taşıdı.

Öğrenciliğimiz de “12 Mart Dönemi’nin liderlerinden Deniz Gezmiş ile Bursa Cezaevi çıkışında görme olanağını bulduk.

Cem Karaca o günlerde coşkulu sesi ile okul bahçesinde bizlere seslendi.

Hepimiz “NATO’ya Hayır” eylemelerine katıldık.

Hepimiz “Bağımsız Türkiye” diye haykırdık.

Eğitim alanındaki  “ Çağdaş Atatürkçü ve Laik Eğitim”  eylemlerine katıldık.

Öğretmenlerimizin örgütlenmesinde  “TÖB-DER örgütlenmesi”ne katıldık.

Kaynaştık, kader birliği ettik; daha önemlisi bu uğurda sürgünler yiyerek her zorluğa direndik. ..

Gittiğimiz yerlerde düşüncelerimizi insanlarımızla paylaşmak mutluluğunu yaşadık.

*****

Arkadaşlarımızla buluşurken yaşadığımız mutluluğun yerine ayrılırken burukluğu  yaşamanın göz yaşartan burukluğunu yaşamak her şeyiyle çok güzeldi.

Gittiğimiz her yerde 45 yıllık dönemde ülkemiz bugün çok daha iyi ekonomik koşullarına karşılık yeni yaşam olanaklarına kavuşmuştu; ancak sorunlar o günlerde olduğu gibi farklılık yaşamadan, neredeyse olduğu gibi  sürüyordu. 

Şunu ortak payda olarak birleştik; yurdumuzun her bölgesi adım adım gezecek kadar güzeldi.

Her adımda farklı güzellikleri doyasıya yaşadık.

Bu gün yeniden görev seçme olanağımız olsa yine düşünmeden aynı kararı bir kez daha düşünmeden verirdik; yine öğretmen olarak mesleğe yeniden adım atmak isterdik.

Şunu gördük “68 Kuşağı” o günkü heyecanını yitirmeden aynı çizgide yoluna devam ediyordu. Daha önelisi de yaşamının sonuna kadar bu yolda yürümeye karalı görünüyordu.

Anılar yaşıyordu.

Kalın sağlıcakla.