Her canlının ve insanın barınma ihtiyacı en doğal hakkıdır. Mevcut binaların bir kısmının yaşlanması ve ayıplı malzeme ve işçilik ile inşa edilmeleri konut sıkıntısının en önemli sebeplerinden biridir. Yer altı ve yerüstü zenginlikleriyle ve nimetleriyle nimetlendiğimiz vatanımız Anadolu Toprakları ( Misak-i Milli sınırları ) deprem kuşağı üzerinde olması nedeniyle her an bir deprem tehlikesi ile karşı karşıya kalma riski altındadır. Konut alanları başta deprem riski olmak üzere ve diğer faktörler de önemle göz önünde tutularak tespit edilmelidir. Tarım alanlarının imara açılması en büyük çevresel ihanet ve ayıbımızdır.

Avrupa ülkelerinin birçoğunda yeni konut imar alanları tespit edilirken ortalama yüzde otuz civarındaki konut alanı, yasa gereği yerel yönetimlerin sorumluluğunda dar gelirli vatandaşlara tahsis edilmek üzere sosyal konut alanı olarak ayrılmaktadır. Konut sıkıntısına çözüm olarak çok katlı yapılanma tercih edilmektedir.

Dar gelirli vatandaşlarımız (asgari ücret); kira ödeme, beslenme, ulaşım, doğalgaz, elektrik ve su faturaları gibi zorunlu harcamalar nedeniyle büyük bir geçim sıkıntısı içinde yaşamaktadırlar.

Komşuluk, birtakım hususlarda titiz ve anlayışlı olmayı gerektirmektedir. Apartmanlarda ikamet edenler, yasalar gereğince bağımsız konutlarda oturanlar gibi rahat ve keyfi davranamazlar.

Her apartmanda ikamet etmekte olan sakinler, 23.6.1965 tarih ve 634 sayılı “Kat Mülkiyeti Kanunu”na uymak zorundadırlar. Yasa gereği apartmanlarda; yönetimi, apartmanın kullanım şeklini ve sebeplerini, apartmanın yönetici ve denetçilerinin kazancı gibi meseleleri kapsayan “Apartman Yönetim Planı” olmalıdır. Bu plan, apartmandaki bütün hak sahiplerini ilgilendiren bir sözleşmedir. Bir anlaşmazlık çıktığında apartman yönetim planına başvurulmalıdır..

Yine aynı şekilde apartmanlar da “Apartman Gürültü Yönetmeliği” bulunmalı ve sakinler titizlikle uymalıdır. Tadilatların mesai günleri ve saatleri içerisinde saat 10:00 ile 18:00 arasında yapılması tercih edilmelidir.

“Komşularımızı rahatsız etmemek” genel kural ve yasal bir yükümlülüktür. Yaslara göre; hafta içi öğlen 13.00 ile 15.00 arasında; gece ise 19.00 ile 07.00 saatleri arasında gürültü yayacak ve rahatsızlığa neden olacak hareketlerin yapılması yasaklanmıştır.

Geç saatlere kadar gürültülü eğlenceler düzenleyerek ya da belirlenen desibelin üstünde yüksek sesle radyo, müzik seti, televizyon kullanarak; alt, üst ve yan komşuları rahatsız ve huzursuz etmek yasalara ve toplumun değer yargılarına aykırıdır.

Atık su tesisatının problem çıkarmaması için lavabo ve klozetler kullanılırken tıkanmaya sebep olabilecek maddeler atılmamalıdır. Merdiven sahanlıklarına ayakkabı bırakılmamalıdır.

Çatılara çıkıp TV anteni monte etmek amacıyla, kiremitleri kırmak ve çatıların akmasına sebebiyet vermek, hiç de uygun bir davranış değildir.

Her iş ustasına yaptırılmalıdır.

Apartmanlarda hayvan beslemek de yasalara uygun olarak yapılmalı, apartman sakinlerini rahatsız etmemelidir. Komşuları rahatsız eden hayvanlarla ilgili olarak insancıl çözümler bulunması uygun olur.

Komşuların acılarına ya da üzüntülerine saygı gösterilmeli, bir ölüm ya da tehlikeli bir hastalık varsa, yapılması önceden planlanmış olan eğlence ve toplantıları bir süre ertelemek, televizyon, müzik seti gibi aletleri yüksek sesle çalmaktan sakınılarak, komşunun da acısına ve üzüntüsüne ortak olmak çok saygıdeğer bir davranış olarak tercih edilmelidir.

Korona Salgını sürecinde insanların evlerine kapanmak zorunda kalmaları nedeniyle psikolojik durumları her zamankinden çok daha hassas bir duruma gelmiştir.

Yapının çeşitli birimlerinde ikamet eden sakinler, ortak bir çatı altında bulunmaları nedeniyle; asansörü, merdivenleri ve bilhassa yangın tahliye merdivenlerini, doğalgaz, kalorifer, elektrik, zil ve temiz su tesisatlarını, güvenlik ile ilgili ana giriş kapısını, ses ve görüntü sistemlerini, merdiven otomatlarını, ortak televizyon anten sistemlerini, apartmanın özel araç park yerlerini ortak ve özverili kullanmak zorundadırlar. Sakinler apartman görevlisi ve bahçe bakım elemanları gibi personelden ortaklaşa hizmet almak zorundadırlar. Yeşil alanlara iyi bir çevreci olarak önem verilmeli ve asla çer çöp atılmamalıdır. Apartman sakinleri arasında özveri ve iyi niyete dayalı bir komşuluk ilişkisi ve anlaşma olmalıdır. Ortak alanların kullanılması en sorunlu anlaşmazlık konusudur.

ASANSÖRLERİN kullanılmasında bir takım sosyal kurallara uymak gerekmektedir. Asansöre girip kapının iyice kapandığına emin olduktan sonra, kaçıncı kata çıkmak istiyorsak o katın butonuna basmalıyız. Çocuklara asansörlerin oyun yeri olmadıkları önemle öğretilmelidir. Eğer yanımızda başka birisi varsa, asansöre birlikte kullanacağımız kişiye danışmadan kendi çıkacağımız katın butonuna basmak ve böylece onu da gideceğimiz kata kadar çıkmak zorunda bırakmak saygısızlık olur. Bu en basit bir diğerkâmlık kuralıdır. Yaşlılara ve bayanlara feragatte bulunup öncelik tanınıp yol verilmelidir. Asansörden indikten sonra kapısının kapandığına emin olmalıyız. Asansör arızalandığında telaşlanmayıp asılı talimata göre sakin hareket etmeli ve en kısa sürede yardım talep etmeliyiz.

Asansörde gazete açarak okumak, yanınızdakileri tedirgin edercesine sağa sola dönmek ve etrafınızdakileri rahatsız etmek doğru değildir. Havalandırma tertibatı bulunsa bile, asansörde sigara içmek hem tehlikeli, hem de görgü kurallarına ve yasalara aykırıdır. Asansörlerin bakımları yönetimlerce yönergelere göre zamanında yaptırılmalıdır.

Bağımsız evlerde oturanlar da çevrelerindekileri komşularını rahatsız etmemelidirler. BALKON, Bir yapının dışarıya taşacak şekilde inşa edilen çıkmalarıdır. Balkonların kapalı cam balkon yapılması bazı problemleri çözmesi bakımından önemlidir. Balkonlardan; masa, sandalye, şezlong gibi şeyler yerleştirilerek oturulup dinlenilmek, güneşlenmek ve hava almak için istifade edilmektedir. Her balkonda ve terasta bir priz, televizyon anten soketi ve su musluğu bulunması bence çok önemlidir. Yapının caddeye bakan ön yüzündeki balkonlarına çamaşır gibi görüntü kirliliğine sebep olacak şeyler asılmamalıdır. Balkon veya teraslar temizlenir veya yıkanırken alt katlara zarar verilmemelidir. Giderler sık sık temizlenmelidir.

Balkonlardan ve pencerelerden aşağıya öteberi atmak, bir şey silkelemek, sigara izmariti ve külü atmak, tükürmek, çiçek sulamak, gelip geçenlerin üzerine yıkanmış çamaşırların sularının akmasına sebep olmak çok ama çok ayıp ve insanlık dışı anti sosyal bir davranıştır. Balkonlarda küçük çocukların düşmemeleri için her türlü ön tedbir titizlikle alınmalıdır.

Apartmanda oturan sakinler karşılaştıkları zaman, birbirlerine nezaketle davranmaları, selamlaşmaları ve bir yardım söz konusu olduğu zaman ellerinden geleni esirgememeleri bir sosyal sevgi, saygı, dayanışma ve yardımlaşma nezaketi ve kent kültürüdür.

Apartmanda ortaklaşa kullanılan şeylerde bir arıza olursa veya genel bakım ve onarım gerekirse, bu iş apartman yönetiminin sorumluluğunda elbirliği ile giderilmelidir. Paylaşılması gereken ortak masraflar için apartman yönetim kurulunca karar alınıp yazılı belge haline getirilerek bütün sakinlerce geciktirilmeden ödemeler yapılmalıdır.

Apartman yöneticiliği, sakinler arasında sıra ile yapılmalı ve aidatlar mutlaka geciktirilmeden ödenmelidir. Dışarıdan yönetici atama tuzağına düşmemek akıllıca olur görüşündeyim. “KAT MÜLKİYETİ KANUNU”NA bütün apartman sakinlerince mutlaka titizlikle uyulmalıdır. Sorunlar, yasal yollara başvurularak, adil bir şekilde çözülmelidir. Asla insanlık dışı yasal olmayan yollar tercih edilmemelidir. Aynı apartmanda yaşayan bütün sakinlere, cennet mekan olmalarını tasarladığımız ve arzuladığımız konutlarında sağlıklı ve mutlu yaşamlar dileklerimle!...

Sağlıcakla ve hoşça kalınız!... Her ne kadar, nerede ve nasıl kalınabiliyorsa!