Büyük önderimiz Atatürk 19 Ağustos 1929 tarihinde Yalova’ya geldi. Bu tarihten sonra 17 kez  günü birlik gelip giderken 27 kez de konaklamak üzere geldi ve toplam olarak 270 gece Yalova’da kaldı.

Yalova Atatürk için çok önemliydi. Yalova’nın Türkiye için birçok konuda örnek bir kent olmasını sağladı. Tarım ve turizm başta gelen iki konuydu.

Kendi parasıyla satın aldığı Baltacı ve Millet Çiftliklerini ülke tarımına örnek üretim merkezi haline getirdi. Baltacı çiftliğinde üretilen sütlerle kurulan tesislerde pastörize süt, tereyağı ve peynir üretilip İstanbul’a deniz motorlarıyla gönderilerek satılıyordu. Tavukçuluk yapılarak yumurta üretiliyordu. Ayrıca üreticilere damızlık buzağı ve civciv dağıtılıyordu. Meyvecilikte ve süs bitkileri üretiminde de örnek bir tarım işletmesi kurulmuştu.

Millet Çiftliği’nde de benzer bir yapı oluşturmuştu.

1937 yılında Atatürk bütün mal varlığını Türk Milletine bağışladı. Yalova’daki çiftlikler de milletin malı oldu. Baltacı Çiftliği önce Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne bağlandı TİGEM olarak anılmaya başladı. Daha sonrada adı Atatürk Tarım İşletmesi oldu. Bir süre Atatürk’ün oluşturduğu üretim amaçlarına uygun olarak işletildi. Yakın çevresine ve ülkemize örnek çalışmalar yaptı. Sonra giderek üretimden uzaklaştı. 100 civarında ineğin bulunduğu tesisler hayvanlar satılarak çalışmaz hale getirildi. Binlerce tavuğun olduğu tavukçuluk işletmesinin sonu da böyle oldu. Bir ara elma bahçeleri söküldü kivi ekildi. Çiçek seraları yıkıldı. Atatürk Tarım İşletmesinde üretim sona erdi. Arazinin 1000 dönüme yakın kısmı Yalova Üniversitesi’ne, 2000 dönüme yakın kısmı Yalovalı çiçek üreticilerinin kurduğu GARDEN AŞ’ye tahsis esildi. Arazinin bir bölümüne arıtma tesisleri yapıldı. Sahiline Yalova Belediyesi halka açık sosyal tesisler yapıldı ama bir bölümü sahilinden halkın geçemediği yazlık tatil sitesi için özel bir şahsa tahsis edildi. Çiftliğin eski idare binası Atatürk ve Çocuk Müzesi oldu. Geçmişte hemen yanı başına yapılan yeni idare binası önünde birde Atatürk büstü kondu. Kaidesine Atatürk’ün “Milli ekonominin temeli tarımdır” sözü yazıldı, etrafına çiçekler ekilerek güzel bir görünüm verildi. Sonra bu büst kaderine terk edildi, boyaları döküldü, kaidesinin önünde yabani otlar çıktı. Hüzünlü değil mi… nereden nereye…

Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü adını alan Millet Bahçesi’nde ise çalışmalar henüz sonlandırılmadı ancak arazisi amaç dışı olarak dağıtıldı ve dağıtılmaya devam ediliyor. Önce Devlet Hastanesi yapıldı, sonra toplu konut, adliye binası derken bu günlerde 125 dönümlük bölümüne ise Millet Bahçesi yapılıyor. Dünyaca tanınan tarımsal ARGE kuruluşumuz arazisi küçüldükçe küçüldü.

Bence her iki çiftliğinde kapılarına “Bu çiftliklerin arazileri Atatürk tarafından bağışlanmıştır” yazısı yazmak iyi olur diye düşünüyorum. Hiç değilse geçmişi unutulmamış olur.

Termal’i yurdumuzun örnek turizm ve sağlık merkezi haline getiren Atatürk “Yalova geleceğin su şehri olacaktır” sözüyle Yalova’nın geleceği hakkındaki düşüncelerini ifade etmiştir.

Yürüyen Köşk olayıyla dünyanın dikkatini gelecekte yaşanması muhtemel çevre sorunlarına dikkat çekmiştir. Ne kadar da haklıymış yüce Atam.

Atatürk ve Yalova konusunda yazılacak çok konu var. Etrafı bataklık olduğu için sıtmadan geçilmeyen küçük bir kasabayı ülkeye örnek bir kent haline getirmişti. Tıpkı ülkemizi 15 yılda getirdiği seviye gibi…

Yine bir 10 Kasım geliyor. Atamızı rahmetle ve minnetle anacağız. Ancak anma törenlerinin yanı sıra Atamızı daha iyi anlamaya gayret göstermeliyiz.

Bize çizdiği çağdaş uygarlık yolunda yürümeliyiz….