Cemre, İlkbahar başlangıcında yedişer gün arayla; önce havada sonra su ve toprakta oluştuğu düşünülen sıcaklık artışı. Arapça olan sözcük kor durumunda ateş anlamına gelir. Cemrenin diğer bir anlamı, Müslümanların hac sırasında Mina vadisinde attığı taşlardan meydana gelen yığındır.

Türk Dil Kurumuna göre cemre kelimesi anlamı,  Şubat ayında birer hafta arayla havada, suda ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi. Her cemrenin düşüşüyle hava sıcaklığı artar, cemrelerin arasında ise sıcaklıklarda küçük bir düşüş görülür. Böylece cemre, havanın aşağıdan değil de sanki yukarıdan aşağıya doğru ısındığını ifade eder

Cemre, sözlüklerde kor yani ateş olarak geçmektedir. Arapça kökenli bir kelimedir. Halk arasında havaların ısınmaya başlaması olarak bilinir. Böylece halk arasında  “Hıdrellez”  kutlamaları başlar.

Cemrenin genel olarak.anlamı;  1. Ateş. 2. Kor halinde ateş. 3. Şubat ayında azar azar artan sıcaklık. 4. Hacıların Mina’da şeytan taşlaması. Küçük taş parçası. Arafat’ta hacıların şeytan taşlamaları.

Divan şairlerinin, cemre zamanlarında baharın gelmesi dolayısıyla, önemli kişilere yazdıkları övgü şiirleri de “Cemreviye”olarak bilinmektedir.

Vahyuddin ( Evhadüddin ) Enveri ( ? – 1189 )

Nefesini tutan ( yer ) cemreyle nefes aldı

Dili tutulan ( Doğa ) güvercin dile geldi

Cemre sıcaklıkların yükselişi olarak bilinir. Kış mevsiminin bittiğini, baharın geldiğini doğanın yenilenmeye başlayacağını müjdeler. Birinci Cemrenin 20 Şubatta havaya, İkinci Cemrenin 27 Şubatta suya, Üçüncü Cemrenin 6 Mart’ta (artık yıllarda 5 Mart) toprağa düştüğü varsayılır. Araştırmaya göre her üç cemre dikkate alındığında, bir iki günlük farklarla bu tarihlerde %42 olasılıkla, iki cemre dikkate alındığındaysa %74 olasılıkla belirgin bir ısınma gerçekleşmektedir.

Halk arasında yaygın olarak baharın müjdecisi olarak bilinen her yıl sıcaklığın artması olayına (doğanın yenilenmesi “inovasyon” ) cemre denir. Meteorolojik bir olay olarak bilinen cemre ise, takvimlerde İlkbahardan önce birer hafta aralıkla havaya, suya ve toprağa düştüğü inanılan ısıtıcı (ısıl) güç veya sıcaklık yükselmesi olarak tanımlanır.

Cemrenin tıptaki anlamı ise, halk arasında karakabarcık, kabarcık, kabarcuk, ateşgöynüğü ya da yanıkara adlarıyla bilinen iltihaplı çıban olarak tanımlanmaktadır.

Her cemrenin düşüşüyle hava sıcaklığı artar, cemrelerin arasında ise sıcaklıklarda küçük bir düşüş görülür. Böylece cemre, havanın aşağıdan değil de sanki yukarıdan aşağıya doğru ısındığını ifade eder.

Cemre düşmesi mitolojik bir olaydır. Mitoloji kelimesi, yunanca mythos (masal-hikâye-efsane) ve logos (söz) kelimesinden yapılmıştır.Mitoloji efsaneler bilimi anlamına gelir.  Mitoloji; çok eski zamanlarda gelmiş ve yaşamış olan ulusların inandıkları tanrıların, kahramanların, devlerin ve perilerin hayat ve serüvenlerinden bahseden hikâyelerdir. Her toplumun kendine özgü bir çok mitoloji maceraları vardır. Mythos (Mitos), bir yaşama ve düşünme tarzı bir başka ifadeyle dünyayı keşfetme anlama biçimidir. Söylence bilim;  bir ulusla, bir dinle, özellikle uygarlıklarla ilgili mitlerin, söylencelerin tümüdür. Türk mitolojisi henüz tam olarak işlenmemiştir ve üzerinde önemle durulması gereken bir kültür konusudur.

Cemre Olayının Tarihçesi

Cemre düşmesi olayı eski zamanlarda Arap halkından ortaya çıkmış bir hava olaydır. Arap halkı sıcak aylarda yüksek yerlerde yaşamaya başlardı. Soğuk havalarda ise alçak yerlerde yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Genellikle düzlük yerler tercih edilmiştir. Bu düzlüklerde orta bölümlerinde çadırlar kurulmuştur. Hayvancılığın yaygın olduğu bu dönemlerde hayvanları bakımları için çadırlardan uzak kalmaması amacıyla çadıra yakın yerlerde bulundurmuşlardır.

Kış mevsiminin gelmesi ile çadıra yakın yerlerde 3 ateş yakılır.. Bu ateşler farklı sebeplerden yakılmaktadır. Birinci ateş insanlar için, ikinci ve üçüncü ateş ise hayvanlar için yakılmaktadır. Havaların ısınmaya başlaması ile ateşler teker teker söndürülür. Böylece bu hava ısınması olayına cemre düşmesi denir.

Kız çocuklarına ” Cemre “ismi koymak, dinen yasaklı ve uygun olmayan isimler arasında olmadığı için caizdir. Cemre ismi, Kur'an-ı Kerim'de geçmemektedir.

Hoşça ve sağlıcakla kalınız, her ne kadar kalınabiliniyorsa.