Bahçekapılı, “Elimdeki malı eritmek için benden çok istediler. Ama ben vermedim yazık günahtır bu eserlere. Elimde aşağı yukarı 3 bin parça ürün var. Bunlarda ağırlık olarak 2 tonu geçiyor.” dedi.
Eskiden Pazar yerinde dükkânı olduğunu belirten Bahçekapılı Bu dükkanda kendilerine gelen bakır ürünleri alıp sattıklarını söyledi. İçlerinde çıkan antika ürünleri ayırıp biraz dekorasyon yaptıktan sonra sattıklarını ve hepsini bu şekilde değerlendirdiklerini söyleyen Bahçekapılı az sayıda gümüş ürün dışında kendilerine genellikle bakır ürün geldiğini belirti. Bahçekapılı “Müşteri bize geliyor elindeki bakır ürünleri satıyor bizde bunları malına göre kiloyla yada taneyle alıyoruz. Çok değerli antika bir ürünse onu biz taneyle alıyor ve malına göre bir fiyat biçiyoruz. Ama daha yeni olan ve sanatsal değeri olmayan ürünleri de kiloyla alıyoruz.” dedi.
Kendilerine daha çok tepsi, semaver, kazan, ibrik, tencere vb ürünler geldiğini belirten Bahçekapılı “Zaten biz de bakır olmak kaydıyla hiçbir ürünü geri çevirmiyoruz.” diye konuştu. Yetkililerden bakırcılığın ölmemesi için önlem almalarını isteyen Bahçekapılı, “Bakıcılık işi gelecek nesillere aktarılmazsa unutulup gidecek. Bunun unutulmaması için bu zanaatın öğretileceği okullar açılması ve yetenekli gençlerin bu okullarda yetiştirilmesi gerekiyor.” dedi.
Editör: TE Bilişim