Sağlığımızı tehdit eden o kadar çok unsur var ki. Bu soruya cevap bulabilmek çok zor. Ancak bazı ipuçları verebilirim.

Önce tehditleri sıralayalım;

Tarımda ilaçlama çok önemli. Artık ilaçlama yapmadan ürün almak çok zor. Her atılan ilacın hasada kadar olan belli bir süresi var. Örneğin hıyar için kullanılan bir tarımsal ilacı attıktan en az üç gün sonra hasat yapabilirsiniz. Üretici bunu nasıl ayarlayacak. Üç gün beklese hıyarların pazar değeri kaybolacak bir iriliğe ulaşacak. Topluyor pazara sürüyor gitsin. Bu bir çok üründe böyle. Birde kulaktan dolma bilgilerle rastgele ilaçlamalar var. Komşu bahçenin kullandığı ilaçlar var. İlaçların karıştığı yer altı sularıyla yapılan sulamalar var. Var da var.

Birde hava kirliliğinden kaynaklanan tehditler var. Meyve bahçesi yada sebze bahçesi yol kenarında ise yoldan geçen araçların egzoz gazı içindeki zararlı maddeler nereye gidiyor dersiniz. Bahçenin yanında sanayi kuruluşu varsa ne olacak. Veya tersanelerin arkasındaki bahçelerde yetişen ürünler. Bu kuruluşların kirlettiği havadan bitkiler etkilenmez mi? Bunları yiyen bizlerin sağlıklarını düşünen var mı?

Ürünlerin uzak pazarlara taşınması için kullanılan ambalajlama, taşıma esnasında maruz kaldıkları şartlar. Soğuk hava depolarında muhafaza sürelerini uzatmak için yapılan işler. Ayrıca konserve, meyve suyu yapmak için ürünlerin geçtiği işlemler. İçlerindeki katkı maddeleri. Üzerinde yüzde yüz doğal yazan ürünler çok mu masum.

Hayvansal ürünlere gelince. Hayvanların yemlerinden etine, sütüne, yumurtasına hiç mi katkı maddesi geçmiyor.

Kaçmak imkansız. Bence en az zararlısına ulaşabilmek çok önemli. Bunu içinde bazı ipuçları vereceğim.

  • Ürünleri  mevsiminde tüketelim.
  • İşlenmiş gıda satın almayalım. Mümkün olduğunca kendimiz işleyelim.
  • Üretim yeri en yakın olan ürünleri tercih edelim.
  • Yerli tohumdan üretilmiş gıdaları tercih edelim.
  • Plastik ambalaj maddeleri kullanılan ürünleri almayalım.
  • Soğuk zincirle uzaklardan gelen ürünleri de sorgulamalıyız ve çok dikkatli tüketmeliyiz.

Tarımsal teknoloji,  genetiğiyle oynanmış tohumlar, tarımsal ilaç üreten devler büyüdükçe, geliştikçe gıdada tehditler artacak.

 Bu konu öyle birkaç satırla geçiştirilecek bir konu değil. Ben sadece dikkat çekmek istedim. Sağlıklı nesiller yetiştirmek istiyorsak özellikle çocukların beslenmesine çok dikkat etmeliyiz.

Ben eski toprağım bana bir şey olmaz, ben doğal beslenerek büyüdüm, mayam sağlam diyor bazıları. Haklılık payları çok.

En azından gençlerimiz ve çocuklarımız için çok dikkatli davranmalıyız. Başta obezite olmak üzere o kadar çok bekleyen tehdit var ki.

Defalarca yazdım. Yalovamızda da gelişen sanayinin yarattığı tehditleri tekrardan yazmanın bir anlamı yok artık.

Yerli ve milli tarımsal ARGE kuruluşumuz Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü’nün başına gelenleri artık Yalova’da ve Türkiye’de bilmeyen yok. Yukarıda yazdığım konularla ilgili olarak bize çok gerekli olan kuruluşumuzun elindeki toprakları amaç dışı kullanımlar için alarak küçültmeye devam ediyoruz. Kendi kendimize ve geleceğimize ne kadar çok zarar verdiğimizin farkında bile değiliz.

Sağlıklı günler diliyorum.