Yalova Valisi Esengül Civelek, AKP Yalova Milletvekili Temel Coşkun ve Yalova Belediye Başkanı Yakup Koçal’ın yanı sıra Balkanlardan gelen konukların da katıldığı panelde AVF Başkanı Doğan Bermek, Yrd. Doç. Dr. Rıza Yıldırım, Dr. Nevin Gramatikova, Araştırmacı Yazar Cemal Haspolat, Alevilik ve Bektaşiliğin gelişimi ve farklı coğrafyalardaki etkilerini ele aldı.

 

Baba Mondi panele katıldı

 

Arnavutluk’tan gelen Bektaşi Lideri ‘Baba Mondi’ Edmaond Brahimaj ve Makedonya Bektaşi Lideri Arben Süleyjmani’nin de konuk olarak katıldığı panel öncesinde, Cem Vakfı Başkanı Sinan Giray, Yalova Belediye Başkanı Yakup Koçal, Baba Mondi, Süleyjmani, Alevi-İslam Dil Hizmetleri Başkanı Dr. Ali Yücel, Vali Civelek ve AKP Yalova Milletvekili Temel Coşkun kürsüde yer alarak birer konuşma yaptı. Panel öncesi Vali Civelek, Baba Mondi ve Vali Civelek’e de teşekkür plaketleri takdim edildi.

 

Giray, “Birlik ve beraberlik içinde yaşamak istiyoruz”

 

Açılış konuşmasını yapan Cem Vakfı Başkanı Sinan Giray, Alevilerin uzun yıllardır toplumdaki eksik ve yanlış bilgilere ve bazı kötü niyetli insanların hafızalarını farklı bilgilerle doldurmalarına rağmen sükunet ve barış içinde yaşadıklarına dikkat çekti. Giray, “Alevilik bir din değildir, İslamiyeti yorumlayışları farklıdır. Aleviler İslamiyeti tam Kuran’ın özüne göre yorumluyorlar” diye konuştu. Giray, “Bizim yapmak istediğimiz şey çok net, bu ülkede birlik ve beraberlik içinde yaşamak istiyoruz. Devleti idare edenler bütün vatandaşlarına eşit davranır. Biz devletimizi çıkarsız ve gönülden seviyoruz” diye konuştu.

 

Koçal, “Aleviliği Balkanlardan okursak barışı tesis ederiz”

 

Panel öncesi konuşan Yalova Belediye Başkanı Yakup Koçal ise Aleviliğin ve Bektaşiliğin, Balkanlardan okunmasının barışı tesis edeceğini söyledi. Koçal, “Türk İslam Medeniyeti ta Maverünnehir’den başlamış hareketine derviş gazilerimiz Alperenler sayesinde Anadolu’da vücut bulmuş, Balkanlarda nefes olmuş. Bu nefes bizim için çok önemli. Alevilerin de Sünnilerin de yaptığı toplantılarda baş şiarı Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus Emre değil mi? Bu toplantıların bir amacı var. Balkan Savaşının 100. yılı münasebetiyle biz etkinlikler düzenliyoruz, savaşın acılarını yeniden hatırlatmak için değil barışa giden bir yol ortaya çıkarmak için uğraşıyoruz. Maveraünnehir’den Balkanlara uzanan nefeste en önemli unsurlardan biri Hoca Ahmet Yesevi’nin dervişleri onlar bugün Balkanlarda Bektaşiliğin Aleviliğin devam eden en ciddi unsurlar değil mi? Bunun için 6 yüzyıl süren Balkan barışında çok önemli temel bir dinamik var. Bakmayın bir Çaldıran’ın o günün ekonomik siyasi sosyal gerekçeleriyle ortaya çıkan bir savaş germiş o toplumları medeniyet çatışmaları üretmiş, ama biz barışı arıyoruz. Şimdi Aleviliği nerden okuyacağız, Aleviliği çaldırandan mı okuyacağız, balkanlardan mı okuyacağız? Biz Aleviliği Balkanlardan okursak barışı tesis ederiz. Çaldıran bir gerçek ama oradan değil çünkü bizim hedefimize giden yolda bir Balkan nefesi var. Çünkü tarım toplumunda 6 asır dünyaya hükmeden bir Osmanlı var, ve temelinde barışı ortaya koyan bu nefes var. Ama artık geçti, tekrar etmesi mümkün değil. Sanayi toplumu gerek etnik gerek inanç bazında çarpıştırarak, bir sömürge zemini yaratmaya çalıştı devam ediyor. Ama yeni topluma dönüşüyor dünya. İşte bilgi toplumu denilen. Tarım toplumunun paradigmaları o günkü Ahmet yesevinin dervişleri sayesinde barışı oluşturabildiler. Ama şimdi bilgi toplumunun paradigmalarında biz barışı nasıl oluşturacağız. Bu soruya nasıl cevap vereceğiz. Mühim olan onu aramak. İşte bugün bu panelde öğrenmeye çalışacağımız o günün şartları içinde 6 asır barışı oluşturan nefes nasıl organize olmuş, nasıl bir araya gelmiş, nasıl gerçek olmuş. Ama bu bilgiler bana bir şeye ışık tutması gerekiyor, ben geleceğe, türk milleti olarak gelecekteki dünya barışının simge olan ülke olacaksam ki ben tarihin önlenemez diyalektiğinin bizim millete hep bu fırsatı verdiğini düşünüyorum. Tekrar verecektir çünkü. İşte o fırsat verildiği zaman geleceğin barışını bugünün toplumsal paradigmalarında nasıl oluşturacağımın ben temellerini bu Balkanlardaki nefeste öğrenmeye çalışacağım” diye konuştu. Konuşmalar ve plaket töreninin ardından geçilen panelde akademisyenler Alevilik ve Bektaşiliğin Anadolu’dan Balkanlara ne şekilde şekillendiğini ele aldı.

 

 

     

Editör: TE Bilişim