Karaçam, “Topyekün ders mi çıkarmalıyız yoksa ekran ve enkaz başında üzülmeli miyiz?” dedi. İzmir’de son yaşanan ve can kayıplarına sebep olan depremden ders çıkarıp çalışma yapmalıyız diyen Karaçam, “İlk önce sulak tarlaya neden bina yapıldı? Zemin etütleri yapılmadan neden binalar yapıldı? Neden zemine göre hesap yapılmadan katlı binalar çıkıldı? Tabii bunlar yapısal tehlikeler. Vatandaş olarak; Afetle Bilinç eğitimi aldık mı? Yapısal olmayan tehlikeler yok edildi mi? Bunlar ve daha birçok konuyu masaya yatırabiliriz. Değineceğim konu şu; Gerçekten arama kurtarama yapmak kolay bir iş değil. Bunu yapan bir gönüllü olarak söylüyorum. Eğitim ve özveri ister. İzmir’deki depremin üstünden 3 gün geçti. Yıkılan bina sayısı 19 Türkiye’nin her yerinden kurtarmacı geldi. 3. Gün sonrasında binalarda çalışmalar devam ediyor. Gerçekten ucuz atlattık. Aynı büyüklükte Erzincan’da 6.8’lık deprem yaşadık. Bende o depremi yaşadım yüzlerce bina ve 600 Vatandaşımız hayatını kaybetti. Depremin ilk saatleri halk kendi kendini kurtarma işlemini yaptı. Daha sonra askeriye, çevre İllerden, daha sonra yurt dışından arama kurtarma ekipleri geldi. İzmir depremi: bayağı bir yol kat etmişiz. Arama kurtarma ekiplerimiz var daha da organizeyiz. Ama Ülkemizde bir İl’de oluşacak depremi kendi gücümüzle hallederiz. Fakat Marmara depreminde ne yapacağız? 19 Binada ki kurtarma işlemleri 4 gün sürerse 40 bin bina kaç gün sürer. Vatandaşa çok iş düşüyor. İhtiyacımız gönüllü çalışacak İnsan gücü. Bu bölgede Marmara da oluşacak bir depremde 6 il ve nüfusun üçte biri etkilenecektir. Böyle bir deprem olduğunda İstanbul'da 30 bin binanın ağır hasar görüp yıkılacağı Basına yansıyan rakamlardır. İstanbul Türkiye’nin kalbidir arama kurtarma ekipleri enkazlar da çalışırken 10 kişilik bir ekiple görev yapar 24 saat esasına göre çalışır. 6 kişilik bir ekiple çalışıldığını düşünürsek, dinlenmeleri göz önünde tutarsak buda yalnızca İstanbul için yüz binlerce kurtarmacıya ihtiyaç vardır. Ülkemizde bu kadar arama ve kurtarmacı yok. Bu anlamda Yalova ya kurtarma ekiplerinin yönlendirilmesi az veya hiç olmayacaktır onun içindir ki Yalova’da kendi yağımızla kavrulmasını bilmeliyiz buradaki hazırlıklarımız bu kapsamda yapmalıyız. Mahalle düzeyinde örgütlenmiş olan mahalle afet gönüllülerine çok iş düşecektir. Hep şunu söyledik; Vatandaşa çok iş düşmektedir. Her aileden en az bir kişi arama kurtarma eğitimi almalı. Bu eğitim illa enkazda çalışma anlamında, bir kısım da en azından çalışan ekiplere yardımcı olma açısından çok önem arz etmektedir. Devletin; yüz binlerce kurtarmacıya ihtiyaç vardır diye bu kadar insana iş vermesi çok zor. Bu işi gönüllü çalışan gurupların yapması gerekmektedir. Bunun için mahalle afet günlüleri eğitimlerine katılarak önce kendiniz, aileniz, arkadaşınız ve yaşadığınız yerdeki insanlar için bu MAG arama kurtarma eğitimleri alınmalı. Devlet, Yerel İdareler bu projeyi maddi ve manevi desteklenmeli. Ama ciddi bir şekilde. Çare sizsiniz! Eğer örgütlenmez deprem öncesinde sırasında ve sonrasında neler yapmanız gerektiğini bilmezseniz, çaresiz kalırsınız! seyirci değil katılımcı olalım! Amacımız depremi hatırlatmak değil. Biz hatırlatma sakta ara sıra oluşan deprem her kesi rahatsız etmektedir insanlarımız sokağa dökülmektedir. Depremle yatıp kalkmayın deprem normal bir olaydır. Deprem öldürmez bina öldürür, bilinçli olmak deprem risklerini azaltır. Siz hiç enkaz altında kaldınız mı? Kopkoyu bir karanlığın içinde acılar içinde kıvrandınız mı? Bir kul nidası ya da bir kazma sesine kulak kabartıp ha geldiler ha gelecekler diye umudu ekmek. Umudu su yaparak tükettiniz mi? Sevdiklerinizi tonlarca beton ce çelik yığınının altında iken veya evinizin çatısında ailenize sarılıp sel sularının yükselişini çaresizlik içinde seyrederken ya da bir kefen misali beyaz ölüm onları sarmış iken, bir şeyler yapamamanın derin acısıyla kahroldunuz mu? Beklemek zordur. Dakikalar saat, saatler gün, günler ay olur. Sonra onlar gelir! Kim onlar? Arama kurtarma ekipleri. Yalova da Mahalle Afet Gönüllüleri var” dedi.

Editör: TE Bilişim