Genel Başkan İnce, Safran köyündeki bir besi çiftliğinde basın mensuplarıyla bir araya geldi, basın açıklaması öncesinde Muharrem İnce büyükbaş hayvanları samanla besledi. Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, partisinin İl Başkanı Ertan Şener ile birlikte artan et, süt ve tarımsal ürün fiyatlarına dikkat çekmek amacıyla basın açıklaması yaptı. Genel Başkan İnce, “Yine Ankara’da iktidar ve muhalefet birbirine laf söyleyecek. Karşılıklı atışacaklar, atışacaklar ve Türkiye’nin gündemi yine bundan ibaret olacak. Oysa sorun böyle değil. Erdoğan, stokçular, sorumlu marketler diyor. Kılıçdaroğlu marketlere mektup yazıyor. Sorun marketler değil. Marketler sorunun son düğümü. Sorun ahırda, sorun serada, sorun tarlada, sorun merada. Ucuz et yemek istiyorsanız ahırdaki sorunu çözeceksiniz. Ucuz domates yemek istiyorsanız seradaki sorunu çözeceksiniz. Ucuz ekmek yemek istiyorsanız tarladaki buğdayı çözeceksiniz. Ucuz süt içmek istiyorsanız meradaki sorunu çözeceksiniz. İşin garibi ben kendi köyümde dolu bir ahır bulamadım. O nedenle bu basın açıklamasını il başkanımın köyündeki bir ahırda yapıyorum. Sorunları doğru tespit edip, çözüm önerilerini sunmamız lazım. Yüksek girdi maliyetleri ile üretim yapmaya çalışan çiftçilerimiz var. Bununla da baş edemiyorlar. Dünya piyasaları ile rekabet edemiyorlar. Verimliliğimiz çok düşük. Yani biz dekarda 275 kilo buğday alıyoruz. Bu Arnavutluk’ta bile 800 kilogram. Dışa bağımlıyız. Sahip olduğumuz zenginliklerin değerini ne yazık ki bilemiyoruz. Doğru dürüst bir tarım politikası olsa, bırakın 85 milyonu, 300 milyonu besleyecek bir imkana sahibiz” dedi.

İnce, ‘Tarımda 5 yıllık üretim planlaması yapacağız’

Tarım sektöründe yapacakları çözümsel çalışmalarla yaşanan sıkıntılara son verecek tek partinin Memleket Partisi olduğuna dikkat çeken Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, “Memleket Partisi olarak bunu biz nasıl yapacağız. Tarımı milli bir mesele görecek ve siyaset üstü konumlayacağız. Devletin yine piyasalara belirleyici ve düzenleyici hale gelmesi için gerekeni yapacağız. Türk çiftçisini çok uluslu şirketlere teslim etmeyeceğiz. Çiftçiye karşı ithalat sopasını asla kullanmayacağız. Tarımın stratejik bir sektör olduğunu kabul edeceğiz ve tarıma dayalı sanayiyi ve tarım turizmini destekleyeceğiz. Hayvansal ve bitkisel üretim bir bütündür. Bu anlamda bütüncül politikalar uygulayacağız. Anayasanın 16. Maddesini 85 milyona öğreteceğiz. Devlet Planlama Teşkilatı’nı yeniden aktif hale getireceğiz. Tarımda 5 yıllık üretim planlaması yapacağız. Tüm baraj inşaatlarını bitireceğiz ve tarla, arazi içeri sulama sorununu çözeceğiz. Türkiye su sorununu çözmeden tarım sorununu çözemez. Kanal İstanbul değil, Türkiye’ye bir büyük su projesi lazım. Damlama sulamayı yüzde 90 oranına çıkartacağız. Sulama sistemi bitince, Buğday, Mısır, Soya, Şeker Pancarı, Ayçiçeği, Pamuk, Yonca, Arpa gibi stratejik ürünlerin ekim alanlarını mutlaka arttıracağız. Gayri Safi Milli Hasılanın yüzde biri tarımı desteklemeye ayrılır diyen kanunu mutlaka uygulayacağız. Geçimlik tarım üretimi yapan ailelerin borçlarını sileceğiz. Ürün taban fiyatını ekmeden önce belirleyeceğiz. Nasıl ki köprülere geçiş garantisi, havaalanlarına uçuş garantisi, hastanelere yatış garantisi veriliyorsa, çiftçilere alım garantisi vereceğiz. Tohum, fide, mazot, ilaç, tarla kirası hiç birinden vergi almayacağız. Mazotta Özel Tüketim Vergisi (ÖTV)’yi kaldıracağız.  Tarımsal üretimde yenilenebilir enerjiyi teşvik edeceğiz. Çiftçinin enerji bedelini her ay almayacağız. Çiftçi enerji bedelini hasattan hasada ödeyecek.  Bu da yılda 2 kez olacak. Bitkisel üretimi yeniden planlıyoruz. Adı Cumhurbaşkanlığı adaylığında geçen, parti başkanı olan, iktidar olan, muhalefet olan hiç birisi bu konuyu bilmiyor. İddia ediyorum; Türk Milletine en ucuz eti, en ucuz ekmeği ve en ucuz domatesi ben yediririm” şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilişim