Türkiye Barolar Birliği (TBB) Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu üyeleri Altınova, Körfez Köprüsü, Otoyol Projesi, Güneyköy ve İznik Gölü civarında yaptıkları incelemeler sonrasında bir basın açıklaması yaptılar. Açıklamada, "Çevresel Etki Değerlendirmesinden muaf tutularak başlanan, Gebze-Orhangazi-İzmir otoyolu inşaatı, ekolojik, tarihi, kültürel pek çok soruna yol açtı" denildi. 
TBB Çevre ve Hukuk Komisyonu Yalova'da incelemelerde bulundu. Yapılan yatırımlar, üretim tesisleri ve taş ocaklarının çevresel etkilerini inceleyen TBB Çevre ve Hukuk Komisyonu'na Yalova Barosu ve Yalova Platformu üyeleri de eşlik etti. İncelemeler sonrasında hazırlanan rapor ise Yürüyen Köşk'te düzenlenen basın toplantısı ile kamuoyuna açıklandı. Çarpıcı saptamaların yer aldığı raporda şu bilgilere yer verildi, "TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu,Yalova Barosu ve Yalova Platformu olarak Yalova'nın çevre ve kent sorunlarını yerinde incelemek, yaşamı, yaşam alanlarını savunanlarla dayanışma içinde olmak, mücadeleye güç katabilmek için bulunuyoruz.17 Ağustos 1999 Depreminde ağır kayıplar veren Yalova'da, yaşananlardan ders alınmadığını üzülerek görmekteyiz. Depremde kimyasal sızıntı yaşanmasına rağmen, yüksek riskli üretim yapan kimya sanayinin  sürekli büyümesi, bölge halkı için yaşamsal bir risk oluşturmaktadır. Bunun yanında fay hattı üzerine bir de kömür yakıtlı termik santral kurulması ayrı bir tehlikedir. Kömür yakıtlı termik santrallerin neden olduğu ağır çevre ve sağlık sorunları, bilimsel çalışmalarla ortaya konulmuştur. Özellikle küresel ısınmaya yol açan en önemli etken olarak görülen ve dünyada terk edilen kömür yakıtlı termik santraller, ne yazık ki ülkemizde, giderek artan sayıda kurulmaya devam edilmektedir. Yalova'da da kömür yakıtlı termik santralin varlığı çevre ve halk sağlığını olumsuz etkileyecektir.  Depremselliği yüksek bölgede, deniz alanları doldurularak tersaneler kurulmuş olması da yaşanan depremden ders alınmadığının bir diğer göstergesi olarak görünmektedir. Çevresel Etki Değerlendirmesinden muaf tutularak başlanan, Gebze-Orhangazi-İzmir otoyolu inşaatı, ekolojik, tarihi, kültürel pek çok soruna yol açmıştır. İleride stratejik önemi iyice ortaya çıkacak verimli tarım toprakları sermayenin doymak bilmez kar hırsına  kurban edilmektedir. Orman alanlarında, yerleşim alanlarının yakınında plansız, her isteyene ruhsat verilmesiyle açılan taş ocakları, ülkemizde ve Yalova’da ekolojik yıkım  haline gelmiştir. İznik Gölü koruma havzasının bir kısmı Yalova sınırlarında kalmaktadır. İznik Gölü, uluslararası sulak alan, doğal SİT alanı, su toplama ve işletme havzası statüsüne sahip, önemli bir kuş alanı ve nesli tehlikede bazı türlerin yaşam alanıdır. Ancak bugün bu havzanın da can çekiştiği bilimsel raporlarla sabittir. Bütün bu doğa yıkımının, talan ve peşkeşinin nedeni, sermayenin sınırsız kar ihtirası ve siyasetçilerin buna göz yummasıdır. Çevre ve ekolojik yangının tüm ülkemizi sardığı, böyle bir ortamda insanlar toprağını, suyunu, havasını, ormanını, kısacası yaşam alanını koruma mücadelesi vermek durumundadır. Bu kötü gidişe son verilmezse parçası olduğumuz doğa, insan eliyle, şirketler eliyle yok edildiğinde insanlığın da var olabilmesi mümkün olmayacaktır. TBB Çevre Komisyonu, olabildiğince olağan toplantılarını, sorunların yakıcı hale geldiği bölgelerde yapmaya çalışmaktadır. Bugün de Yalova'da yaptığımız incelemeler bir kez daha göstermiştir ki, siyasi karar vericilerin vurdumduymazlığı, kayıtsızlığı, yatırımcılarla iş birliği yağma ve talanı daha da artırmıştır. Bu durum yerelde, ülkede ve küresel ölçekte yaşam mücadelesi yapanların, mücadele, azim ve kararlılığını etkilemeyecektir. Tüm çabamız, çocuklarımızdan ödünç aldığımız Dünya'yı, onlara, yaşanabilir olarak teslim etmektir" 
Editör: TE Bilişim