Yalova’da tüm arazilerin %10’una denk gelen mutlak ve 1.sınıf tarım arazilerinin tarım dışına çıkarılabilmesi için Toprak Koruma Kurul kararı ve bakanlık kamu yararı gibi pek çok unsurun yanı sıra Tarım Müdürlüğü’nün de uygun görüşü şart.

8 yılda 23,4 dekarlık tarım dışı talebinin yarısı kabul edilmiş

Müdür Karahan, toprak koruma yasasının yürürlüğe girdiği 2005’ten bu yana Yalova’da yapılan 23 bin 455 dekarlık ‘tarımsal arazilerin amaç dışı kullanım’ talebinin sadece yarısının uygun görüldüğü, bunların da ağırlıklı olarak otoyol ve OSB’lerle ilgili talepler olduğunu söyledi.

“ÇDP ve toprak koruma kanunu uygulamalarında çelişki yok”

İl Genel Meclis üyelerine “Yalova İli 1/25000 ölçekli Çevre Düzeni Planında yapılacak revizyon ve değişikliklerde 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun dikkate alınması” konusunda sunum yapan Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Selim Karahan, “Ilimizde son yıllarda özellikle körfez köprüsü geçişi ve  mülkiyetlerin amaç dışı kullanım talepleriyle ilgili ÇDP ve toprak koruma kanunu uygulamalarında çelişkilerin olduğuyla ilgili kamuoyunda bize göre bilgi eksikliğinden kaynaklı bazı yorumlar ortaya çıktı. ÇDP’ye göre toprak koruma kanunu uygulamaları ne şekilde olması gerekiyor. ÇDP’yi yapan kurum olduğu için İl GEnel Meclisi’ni ilk olarak bilgilendiriyoruz bundan sonraki etapta da belediye başkanlarını bilgilendirmeyi düşünüyoruz.  Sürdürülebilir planlama yapılması amaç. Tarım arazilerinin amaç dışı kullanımında, Yalova’da çok karşılaşıyoruz. Kanun koyucu, mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri ve dikili ürün arazilerinin tarımsal üretim amacı dışında kullanılamaz diyor. Ancak alternatif arazinin bulunması halinde belli kriterlere bağlı olarak izin verilebiliyor. Afet durumları gibi durumlarda. Kamu yararı alınmış alanlarda olumsuz görüş olmaması durumunda yapılabilir.  Marjinal tarım alanlarında amaç dışı kullanımı da valilik iznine ve kurul değerlendirmesine bağlı tutulmuş. Bunlarla ilgili itirazlar bakanlığa, marjinal tarım alanlarıyla ilgili olarak ise valiliğe yapılabiliyor” dedi.

“25 binlikte sanayi görünen alan, alt ölçekte olmayabilir”

Karahan, “ÇDP’de sanayi veya konut imarlı alanlar, fiili veya hukuki durumu tarım arazisi ama buralar imara açılmak istendiği zaman izin alınması gerekiyor, o zaman ÇDP’de niçin bunlar sanayi veya imarlı alan gösteriliyor soruları bize sıkça geliyor. Bize, ‘siz niçin engel oluyorsunuz’ diyorlar. Ama alt ölçekli planların mutlaka uygunluğunun göz önüne alınması gerekiyor. ÇDP’de gösterilen haritalar şematik olarak gösterildiğinden de mikyas kabul edilemeyeceği ve alt ölçekli planlamalarda görüş alınması gerektiği belirtiliyor” diye konuştu.

“İlin %10’u verimli tarım alanı, bunun %90’I ÇDP’de sanayi ve yerleşim görünüyor”

Yalova’daki tüm tarım alanları, arazi sınıfları, kullanım kabiliyetlerinin kendilerinde sayısal haritalar şeklinde belirli olduğunu kaydeden Karahan,  “Yalova ÇDP’de kanun koyucunun amaç dışı kullanımı zorlaştırarak korumaya çalıştığı tarım arazileri olan 1. , 2. ve 3.sınıf tarım arazileri Yalova kıyılarını ve verimli ovaları kapsıyor. Yalova’da toplam 840 km2’lik yüzölçümünün 1, 2 ve 3.sınıfına tekabül eden mutlak tarım alanları %10’una denk geliyor. ÇDP’de ise bu tarım alanlarının %90’I sanayi, kentsel servis alanı ve yerleşim alanı olarak planlanmış. Yani mutlak ve 1.sınıf tarım arazilerinin tamamı. Alt ölçekli planlamalarda da mutlaka tarımın uygun görüşü gerekiyor. Buraları ÇDP’de yerleşime açık göründüğünden buraları imara açmak istiyoruz, ama tarım alanlarının amaç dışı kullanımını zorlaştırmak için belli kriterler var. O nedenle mesela İçişleri Bakanlığı’ndan kamu yararı kararı gerekiyor. Buralarla ilgili tarımsal sınıflamaları biz belirleme lüksüne sahip değiliz. Bakanlık tarafından onaylı haritalarda bu arazilerin sınıfları ve karakterleri belli. O nedenle buralarla ilgili başvuruları Toprak Koruma Kurulu denetliyor, olumlu görüş verirse bakanlığa onaya gidiyor. Bunların herhangi birinin eksikliği veya olumsuzluğunda buralar her ne kadar ÇDP’de sanayi alanı da gözükse, imara açık yerler değil” dedi.

“Bizim engelleme gibi bir lüksümüz yok”

Kamuoyunda bu durumdan kaynaklanan eleştirilerle karşılaştıklarını kaydeden Karahan, “O zaman şöyle bir yaklaşımla karşı karşıya kalıyoruz; ‘Buralar şöyle planlanacaktı, sanayi alanı olacaktı, imar planı olacaktı, siz bunu engelliyorsunuz’ Böyle bir lüksümüz yok, sadece sekreterya yürütüyoruz, mevzuatta geçen kriterleri uyguluyoruz ve kurumun önüne getiriyoruz.   Tarımsal arazilerin amaç dışı kullanımıyla ilgili bu kanun yürürlüğe girdikten sonra (2005 sonrası) 23 bin 455 dekar şu ana kadar müracaat olmuş. Hemen hemen yarısı uygun görülmüş, yarısı uygun görülmemiş. Uygun görülen yerlerin çoğunda zaten otoyol geçişi, OSB alanları gibi büyük ölçekli alanlar. ÇDP’de sanayi alanı olarak gösterilen alanlardan bazıları da kurulun reddettiği ve tarım arazisi olarak alt ölçekte kalan alanlar” dedi. 

Editör: TE Bilişim