17 Ağustos 1999 Marmara Depreminde 2500 insanını yitirmiş olan ilimizde 20 yıldır gündemden düşmeyen konu yıpranmış binaların kentsel dönüşüm ile yenilenmesi olmasına rağmen elle tutulur bir gelişme yaşanmamaktadır.

Farklı bakış açıları nedeniyle ciddi bir gelişmenin yaşanmaması birçok insanımızı tedirgin ve rahatsız etmektedir. Konunun esasındaki ekonomik kaynak ve imar çözümleri ne ise çözüm arayışlarına engel olmaktadır.

İlimizde; Marmara Denizinde yaşanacak daha çok İstanbul’u etkileyeceği konuşulan olası deprem yakından takip edilmektedir. Önümüzde duran kış mevsiminde yaşanacak bu depremin ilimizi de etkileyeceği muhakkaktır. Hele 17 Ağustos depremi sonrasında hasar oluşmuş, yıpranmış, makyaj ile el değiştirmiş binalardan canını kurtaranların yaşamlarına atacakları ilk adım için toplanma alanları büyük önem taşımaktadır. Özellikle Yalova merkezde var olan toplanma bölgesi sıkıntısı kendini hissettirmektedir.

Eski yerleşim yeri olması sebebi ile Süleymanbey ve Rüstempaşa mahalleleri için gerek Yalova Belediyesi, gerekse İl Afet Müdürlüğü bir öneride bulunamamaktadır. Gösterilecek alanlar ise denize yakın olması nedeniyle dillendirilmemektedir. Konunun dikkat çeken en önemli tarafı ise belirlenen alanlarda toplanma alanı gereklilikleri tesadüflere bırakılmış durumdadır. Toplanma alanı olarak gösterilen tesislerde bazı imkânlar olsa da, boş arsa ya da park alanlarında deprem sonrası ihtiyaçlara cevap verecek hiçbir altyapı olmamakla birlikte herhangi bir çalışmada görülmemektedir.

Bırakın korunmayı, barınmayı, ne bir tuvalet, ne bir mutfak altyapısı bile toplanma alanı olarak açıklanan bölgelerde bulunmamaktadır.

17 Ağustos depreminin avantajı olan hava ve iklim şartları, olası bir kış depreminde çok daha büyük sorunlar doğuracaktır. Bu nedenle toplanma alanlarının gerçek bir toplanma alanına dönüştürülmesi büyük önem taşımaktadır. Yalova halkı bu sıkıntıyı yakından yaşayacak bir konumdadır.

Editör: TE Bilişim