Körfez Köprüsüyle birlikte nüfusunun on yıl içinde üçe katlanacağı tahmin edilen öngörüleriyle... Yalova’nın sanayi yatırımları, Yalovalı’nın girişimci kimliği var mı, bütün bunlarla birlikte Yalova’nın gelecekteki fotoğrafını Yalova Sanayiciler Derneği Genel Sekreteri Hikmet Dumantepe ile masaya yatırdık.

Sayın Dumantepe, Yalova sanayici, yatırımcı için cazip bir yer mi, Yalova turizm ağırlık mı yoksa sanayi ağırlıklı bir şehir mi olacak tartışmaları Yalova’nın gelişimine nasıl etki ediyor?

Sanayici,  yatırımcı açısından Yalova cazip bir konumda. Türkiye’nin kaç yerinde böyle ulaşım açısından uygun yer var. Deniz, hava, kara ulaşımı var. Üç büyük metropolün ortasında her yere kolay ulaşımıyla oldukça cazip bir yer. Yalova’nın tek bir şeyle yani sadece turizm ya da sanayi ile anılması mümkün değil.  Yalova’nın batısı turizm, doğusu kısmen sanayi ve çiçekçilik olarak planlanmış. Sadece sanayi diye bir şey olmaz, toprak yapımız buna uygun değil,  1 /25.000’lik planlarda sıkıntı var. Yalova için istihdam yoğun sanayi, maliyet yüzünden uygun değil. Onun yerine teknoloij yoğun sanayi olması lazım, rekabet açısından. Buraya gelecek olan fabrikaları Sanayi Odası seçmeli, buraya her türlü sanayi gelemez.

Yüksek ücret ödeyen sanayi gelmeli, burada asgari ücretle bir işçi  çalışmaz. Çünkü Yalova pahalı bir şehir. Yalova’nın önünü tıkamaya gerek yok. 1 /25.000’lik planlar geçerli. Neyin nerede olduğu belli. Yeni bir şey yaratmaya gerek yok, mevcut alan içerisinde tarımsa tarım, sanayiyse sanayi turizm ise turizm alanlarını geliştirip günümüz şartlarına uyarlamamız gerekiyor. Yatırımcıya teşvikler veriliyor. Yerel yöneticilerin sorun çıkarmaması gerekir. Planlarda sorun çıkıyor. Bakın  Aksa Islah OSB Kanununa göre kendisini kurtardı, kuruluşunu tamamlayıp o kanuna tabi olacaklar. Belediyeler çok zorluk çıkartıyorlar, kaçak yapılaşmaya göz yumuyorlar, daha sonra onu kullanmak için, yap ne olacak diyorlar sonra ruhsat aşamasında sorun çıkıyor.

Yalova’nın muamma halindeki sorunlarından birisi de biliyorsunuz, kağıt üstünde adı olan ancak yıllardır bir türlü faaliyete geçememiş OSB’ler sorunumuz var. Sizce sorun nereden kaynaklanıyor?

Bütün mesele kulağımızı tersten tutmak. Bu işler yapılırken daha başlangıç aşamasındayken çözülmesi gereken sorunlar. Bir, Çiçekçilik OSB bunun tarihi bayağı eski. Çiçekçilik OSB’de yer seçimi yanlış diyemem, yer seçimi doğru. Ancak sorun şu ki bizim müteşebbislerimiz her şeyi devletten bekliyor, Çiçekçilik OSB‘de sorun bu, devlet her şeyi halletsin zihniyeti. Suyu getirsin, altyapıyı yapsın, binaları yapsın, yolu yapsın. Ya bu senin tapulu mülkün, biraz da sen bu işi sahipleneceksin, elini cebine atacaksın. Girişimciler en güzel yerde olsun hem para harcamayalım diyorlar?Sen para harcamazsan olmaz. Bakın bakanlık iki kere para çıkarttı Çiçekçilik OSB için. Ama hala olmuyor? Neden kimse elini cebine atmak istemiyor?

Diğer OSB’lere gelirsek onların başlangıçları yanlış. Çünkü olmayacak yerlere olmayacak OSB’leri yapmaya  çalışıyorlar. Oraya Gemi İhtisas OSB olmaz. 1/ 25.000’lik planlarda sorun var. Hadi onu çözdünüz, peki  yer uygun mu. Bu işin başında Yalova’dan kimse yok. Bu nasıl iş, İstanbul’dan birileri gelmiş, birileri rant sahibi olacak bir yeri kapatacak. Bakıyoruz 1/25.000’lik planlara sanayi alanının dışında bir yer burası. Burasının hemen altı kentsel servis alanı, onun dışında tarım alanı olan bir yere OSB yapmaya çalışıyorlar. Yer seçiminde problem var.

Sayın Dumantepe, Çiçekçilik OSB’den söz açılmışken bir de son günlerde Yalova Garden AŞ adıyla kurulan bir şirket TİGEM’e talip oluyor, bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Neden TİGEM’i istiyorlar. Bakın burada hazır Çiçekçilik OSB var, hazır yer neden burada yapmıyorlar. Her işin kolayına kaçıyoruz. TİGEM Yalova’nın nefes alacak yerlerinden. Yapılaşmasını fazla istemiyorum. Üniversitede yapılaşma yüzde 5’ i geçmeyeceği için sorun olmaz, geri kalan alan bakir kalır. Tarım için uygun olan altyapısı uygun yere hemen göz dikiyorlar. Devlet size tahsis edecek, kiralıksa kiralık istiyorlar,  bir daha çıkmaz girerlerse burası çok güzel bir yer. Birkaç çiçekçiye verilecek yer olarak düşünmüyorum. Hiç masraf yapmadan para kazanmak istiyorlar.

Körfez Geçiş Köprüsü  ile entegre ilimizden de geçen İstanbul –İzmir Otoyolu’nun Yalova’da  nüfus artışına neden olacağı tahmini, öngörüsü var. Bu açıdan bakarsak Körfez Köprüsüyle birlikte Yalova’nın gelecekteki fotoğrafında neler görüyorsunuz?

Ben bu açıdan çok parlak görüyorum. Körfez Köprüsünün ardından Yalova çok gelişecek. Yalova İstanbul’un banliyosu durumuna gelebilir. Burada dikkat edilmesi gereken 1/ 25.000’lik planlarda köy kesimleri yapılaşma dışında. Bu bakir alanları planlara işleyeceksin.  1 /50.000’le revize edeceksin. Şimdi bizim 1 / 50.000’lik plana Körfez  Köprüsüyle gelecek nüfusu ele almamız lazım. İstanbul’da oturan bir insan köprünün yapılmasının ardından Yalova’da oturmayı tercih edebilir. Şimdi Yalova’nın Körfez Köprüsüyle birlikte 10 yıl içerisinde nüfusunun altı yüz bin  olması düşünülüyor.

Yüz bin kişi gelse bunlar nereye yerleşecek. Şu anda Yalova nüfusu iki yüzbin. Dört yüz bin kişi daha gelmesi öngörülüyor. Yüzbin kişinin Yalova merkezine her gün gittiğini düşünün. Bu insanlar arabalarını nereye park edecek. Nerede yemek yiyecek, sosyal altyapının planlanması gerekiyor. Mevcut planlarda yeni konut alanları işlenmiş durumda nüfus artışına paralel olarak. Altı yüz bin nüfusa göre planlarımızı yaptık. Ama sosyal yapıyı da planlamamız gerekiyor. Yalova’nın kurtuluşu için ilk yapılacak şey önce yapılaşma geliyor sonra plan yapılıyor, bunu önce çözmemiz lazım. Bence Körfez Köprüsü ile gelmesi öngörülen nüfus için Yalova’yı bekleyen en büyük sorun çarpık yapılaşma. Bunun için şimdiden önlemimizi almamız lazım. Altyapısıyla yollarıyla bunları planlamamız lazım. Mezarlık yerine kadar planlamamız lazım. Bakkalına, marketine, camisine kadar planı yapmak gerekir.

Sayın Dumantepe, sizce Yalova halkında girişimcilik ruhu, üretim, istihdam yaratma arzusu var mı?

Kesinlikle değil, lafta girişimci parada değil. Yalova’da parası olan yüz kişiyi çıkaramazsınız, paradan para kazanıp işin içinden çıkayım istiyorlar. Diyelim ki bir arsa alayım, üzerine bir bina yapayım, devredeyim birisine ondan sonra çekileyim. Yani rant ağırlıklı düşünüyorlar, üretim yapayım işimi geliştireyim, istihdam, katma değer sağlayayım düşüncesi pek yok.
Editör: TE Bilişim