1999 Depreminden 22 yıl sonra,

Deprem olacak mı?

Ne zaman olacak?

Kuzey Anadolu Fay Hattı nereden geçiyor?

Kaç tane fay hattı var?

Türkiye Fay yasası neden çıkmalıdır?

Tsunami olur mu?

En çok, İstanbul mu? yoksa Yalova mı? etkilenecek,

Dere yatakları ne kadar güvenilir?

Depremde Heyelan oluşur mu?

Sıvılaşma Nedir?

Deprem Master Planı neden yapılmalıdır?

Binalarımız yorgun mu?

Kentsel Dönüşüm Nedir? Nasıl yapılmalıdır? Dönüşüme nereden başlamalıyız?

Kat arttırmak gerçekten doğru çözüm mü?

Mühendislik herşeyi çözer mi?

Planlamada insanın yeri nedir?

Çevre Düzeni Planımızın Depremden haberi var mı?

Nasıl bir Yalova’da yaşamak istiyoruz?

Daha sayamadığım birçok soruya önümüzdeki günlerde bu köşeden cevap arayacağım ve sizlerle paylaşacağım.

Depremi konuşurken ilk sözlerimi bir alıntı ile tamamlamak isterim; ‘… eskiden İstanbul’da Eminönü-Karaköy arasında yolcu taşıyan kayıkçılar, müşteri beklerken kendi aralarında kavgaya tutuşurmuş. Kavga çıkınca etrafında toplanan halktan bazılarının kafasına kürekler iner, ama ne hikmet ise kavga eden kürekçilerin hiçbirinin başına da kürek değmezmiş. Bu düzmece kavga, daha sonra denizden karaya taşınmış ve yankesiciler Yeni Camii önünde kayıkçı kavgası benzeri kavgalar çıkararak halkı çevrelerine toplayıp soymayı adet edinmişler. Günümüzde siyasiler ve toplum mühendisliğine soyunanlar tarafından sıkça başvurulan yöntemdir…’

Sevgili Yalovalılar, kayıkçı kavgasında artık kafamıza daha fazla kürek yemeyelim, kimsenin de bizi yıkmasına müsaade etmeyelim! Afet öncelikli bir planlama için seçici iradenin farkındalığı hayatta kalmamızı sağlayacaktır.

Görüşmek dileğiyle, sağlıcakla kalın…