Bu sırada Batı cephesi, yeni oluşumlara gebeydi.

Gediz Taarruzu’ ndan istenilen netice elde edilememiş, düzenli ordu birlikleriyle Kuva-yı Seyyare arasındaki kopukluk büyük boyutlara ulaşmıştı. 9 Kasım 1920’de, İsmet (İnönü) Bey, Batı Cephesi Komutanlığı’na getirildi. 26 Aralık 1920’de de Ertuğrul Grubu kaldırıldı.

Birinci İnönü Zaferi’nden (11 Ocak 1921) sonra, Batı Cephe Komutanı İsmet Bey, birliklerini yeniden tertipledi.

Merkezi Geyve olmak üzere, bağımsız Tümen yetkisinde Kocaeli Komutanlığı oluşturuldu ve komutanlığına da eski 9’uncu Kafkas Tümen Komutanı Albay Halid (Karsıalan ) Bey getirildi.  

1921 yılı Ocak ayı içinde, Yüzbaşı Hulusi Gökdemir, Demir Bey kod adı ile TBMM tarafından, Yalova’ya Kuva-yı Milliye Komutanı olarak atandı. Kaymakamlık görevini de üstlenen Demir Bey, görevine Kabaklı Köyü’nde başladı. Kabaklı Köyü, etrafı hâkim tepelerle çevrili, savunulması kolay, Karamürsel- Yalova yolunu kontrol altında bulunduran bir noktadaydı.

Demir Bey, Karakol Teşkilâtı içinde, Kocaeli bölgesinde etkin faaliyetlerde bulunmuş bir kişiydi.

O dönemde, bölgede bulunan bazı ayrılıkçı güçler, ayaklanmışlardı.

Batı Cephe Komutanlığı’nın Kuva-yı Seyyare’yi dağıtarak, düzenli ordu birliklerine geçiş hazırlığında olduğu bu dönem içinde, Demir Bey’in, Yalova civarında dağınık halde bulunan müfrezeleri bir merkez etrafında toplamak için bölgeye gönderildiği tahmin edilebilir.

Gerçekten de, kısa bir süre sonra, Demir Bey, bölgeden topladığı eli silâh tutanlarla birlikte, Yalova Milli Müfrezesi adı verilen bir birlik kurdu.

Demir Bey, merkezi Kabaklı Köyü’nde bulunan müfrezesini giderek genişletti; Yalova dağ köylerinde kurulan küçük müfrezeleri de zaman zaman destekledi.

Rasim Koçal:

“...Kabaklı Köyü’nde bulunan Yalova Kaymakamı Demir Bey, Yalova, Orhangazi ve Gemlik’in köylerinden göç edip gelenlerin silâhlı kısmını, Kabaklı’da 1 000 kişilik müfreze halinde bir Tabur teşkil etmişti. Bu taburun bölük komutanları :

Paşaköy’den Yd. Sb. Yzb. İsmail Efendi,

Kurtköy’den Yd. Sb. Mustafa Efendi,

Akköy’den Yd. Sb. Yusuf Ziya Bey,

Kasabadan Astsb. Salih Efendi idi. “       

1’inci İnönü Muharebesi’ne katılan 3’üncü Yunan Tümeni’nin 27’nci Alayı Yalova ve Bursa arasındaki geniş alanda kalmış, diğer iki Alayı, Tümen karargâhıyla birlikte İnönü Muharebesi’ne katılmıştı. Bu dönemde, bölgedeki askeri birlik daha da küçüldü. Büyük bir olasılıkla bir Yunan Piyade Taburu, Yalova merkez olarak kalırken, 27’nci Yunan Alayı’nın geri kalan Taburları ve bağlı birlikleri, olası bir ikinci taarruz için Bursa’ya çekildiler.

Ne var ki, 2’nci İnönü Muharebesi de, Yunanlılar için büyük bir hezimetle sonuçlandı.

Yalova bölgesinde meydana gelen katliam olayları, asıl bu muharebeden sonra başladı.

2’nci İnönü Muharebesi’nden sonra, Yalova yöresi tam bir kan gölüne dönüştü.  Büyük mezalimler başladı.

Yunan Ordusu, İnönü Muharebeleri’ndeki yenilgilerinin acısını, masum Türk halkından çıkarıyordu.

Türkler’in geleceği tehlikedeydi.

Yalova Kaymakamı Demir Bey ile Güney Köyü’nden Şeyh Şerafettin’in öncülüğünde, civar köylerde bulunanlar, Güney Köyü’nde toplandıktan sonra, Adapazarı yönüne göç ettiler. 

Göçten sonra, göç etmeyenler ve/veya çeşitli sebeplerle göçe katılamayanların üzerinde Yunan askerinin ve azınlık çetelerinin katliamları devam etti.

Mayıs 1921 başında, Kocaeli Komutanlığı’na (Mürettep Kolordu Komutanlığı) adı verildi ve komutanlığına da Albay Kâzım (Özalp ) Bey getirildi.

Yunan ordusunun yerli azınlık çetelerle el ele vererek işlediği cinayetler, İstanbul’da bulunan bağlaşıkların gözünden kaçmıyordu. Bağlaşıklar, bir Araştırma Komisyonu’nun kurulmasına karar verdiler.

12 Mayıs 1921 günü, İstanbul’dan İngiliz bandıralı Bryony isimli gemiyle yola çıkan 1 numaralı Araştırma Komisyonu, aynı gün Gemlik’e geldi. Gerçekten de Türkler’in karşılaştıkları vahşet büyüktü. Bunun üzerine Yalova yöresine araştırmaya gelen komisyon üyeleri, hiç olmazsa sağ kalmayı başaran Türkler’i güvenli bölgelere nakletmenin telâşına düştüler.

Devamı Yarın