Bu emre göre, Mürettep Kolordu’nun düşman gerilerinde etkili olmak için büyük kısmını kullanmasına artık ihtiyaç kalmamıştı. Bundan böyle, düşman yalnız keşif birlikleriyle ve milli müfrezelerle rahatsız edilecek ve Kolordu asıl kuvvetleriyle Sakarya doğusuna çekilecekti.

Mürettep Kolordu Komutanı Kâzım (Özalp) Bey, o günü şöyle anlatır:

“...Sakarya doğusuna yetişmek için emir alan kıtalarımızın gösterdiği gayret ve sürat, insan gücünün üstündedir. Ben, Kolordu Karargâhı, 17 nci Tümen ve emrimdeki diğer kuvvetlerle, 10 Ağustos ‘ta Geyve’den Albay Emin Bey’in emrinde bir Bölük kuvvetinde asker bıraktım. Yalova, Değirmendere ve Kandıra’da da milli müfrezelerimiz vardı.”

Sakarya Muharebeleri’nden önce birliklerimiz doğuya doğru çekilirken, Marmara Denizi kıyılarında da ilginç olaylar oluyordu. Yunan gemileri Yalova açıklarında geziniyor, İzmit Körfezi’ne giriyor ve bir takım gösteriş hareketleri yapıyorlardı.

 HAZIRLIK DÖNEMİ : ( 14 Ağustos 1921-3 Eylül 1922)

Aslıhanlar ( 8 Nisan 1921) ve Dumlupınar ( 13-15 Nisan 1921) Muharebeleri’nde, Türk Ordusu’nun taarruz gücü olmadığını anlayan Yunan Genelkurmayı, Kütahya ve Eskişehir Muharebeleri( 10-24 Temmuz 1921)’nde de Türk Ordusu’nu Sakarya Nehri doğusuna çekilmeye mecbur bırakmıştı.

Bu muharebeler sonunda Eskişehir, Kütahya, Afyon gibi büyük stratejik önemi bulunan şehirlerin elden çıkması, yurtta büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştı.

Aslında Yunanlılar, iki kat silâh üstünlüklerine rağmen Türk Ordusu’nu kesin sonuçlu bir meydan muharebesine zorlayıp yenememişlerdi. Böylece Yunan Genelkurmayı, plânının sonunu getirememişti.

Yunanlılar, Kütahya- Eskişehir muharebelerinden bekledikleri sonucu alamadıkları için bu kez, Ankara’yı ve mümkün olursa daha ilerileri işgâl ederek Türk Ordusu’nu imha plânını uygulamaya geçtiler.

Yunan ileri harekâtı, 14 Ağustos 1921’de başladı.

Sakarya Muharebeleri, 23 Ağustos – 13 Eylül 1921 tarihleri arasında cereyan etti. Türk Ordusu’nun her ferdi, büyük Başkomutanının yarattığı sistem içinde, her adımda büyük bir fedakârlık göstererek, üstün düşman taarruzlarını durdurdu, kırdı ve geri püskürttü. Tutunamayacağını anlayan Yunan Ordusu, bütün cephe boyunca çekilmeye başladı.

13 Eylül 1921’de Sakarya’nın doğusunda hiçbir düşman askeri kalmamıştı.

Aynı gün, Albay Halit (Karsıalan ) Bey komutasında Kocaeli Grup Komutanlığı kuruldu ve Kocaeli Grubu adını alan 12’nci Grup, batıya harekete başladı.

Sakarya Muharebeleri sırasında, Yalova civarında önemli bir hareket olmadı.

14 Eylül 1921 günü, bir Tabur kuvvetindeki bir Yunan birliği, bölgeyi çok iyi tanıyan, ayrılıkçı bir takım etnik unsurların öncülüğünde, Dumanlı Tepe civarında bulunan Burhaniye Müfrezesi’ne taarruz etti.

Rasim Koçal :

“...Düşman tahminen bir Tabur kuvvetinde Burhaniye Müfrezesi’ne taarruz etmiş, çetin bir muharebe neticesinde, Burhaniye Müfrezesi’nin cephanesi kalmamış, çekilmek mecburiyetinde kalan Müfreze Komutanı Abdülkadir Efendi, şehit düşmüştü.Aradan iki saat geçtikten sonra cephane geldi. Müfreze, tekrar cepheyi işgal etti. Ne yazık ki, Abdülkadir Efendi burada şehit oldu. Bu hadise üzerine, müfrezeyi idare edecek çavuşlar vardı. Fakat, okur yazar adam yoktu. Bu suretle müfrezenin başına geçmeye mecbur kaldım. Bir süre önce yaralandığımdan, müfrezeyi topal topal idare diyordum .“

Ahmet Dumantepe :

“...Yunan askerleri, bölgeyi çok iyi bilen birkaç vatan haininin kılavuzluğunda, Duman Tepe’ye taarruz ettiler. Üsteğmen Abdülkadir Efendi, Duman Tepe doğusundaki Mangır Tepe’de yaralandı.  Müfrezede bulunanlardan Ali, onu ağaçların altına saklamasına rağmen, Yunanlılar’ın köpekleri onu buldular. Yunanlılar, yaralı durumda ve kıpırdayamayan Abdülkadir Efendi’nin başını kestiler. Naaşını sonradan Burhaniye köylüleri başsız olarak toprağa verdiler. Mezarı bellidir.”

Devamı Yarın