Sevgili okurlarım. Yazıma geçen haftadan kalan yazı bilgilerime devam ediyorum. İnsanın kalbi harama her tenezzül ile kin, nefret, kibir ve nifak ile kalpler biraz daha kararır. Bencillik, cimrilik, haset ve her bir kötülükle siyahlıklar daha da çoğalır. Nihayetinde insan, kalbindeki siyahlıklara alışır. Şeytan da sinsi telkinleriyle kişi ile kalbinin arasına girince, günahlar insana daha masum, daha sevimli hatta daha süslü görünür. Gözleri perdelenen, kalbi mühürlenen, karanlıklara alışan insanın gözü, yüreğindekileri göremez hale gelir. Kaskatı kesilen kalbiyle insan, yaptığı kötülüklerden rahatsız olmadığı gibi kaçırdığı iyilikler içinde pişmanlık duymaz. Çünkü insanın kalbindeki siyah noktalar, kişinin özünü, masumiyetini, insanlığını yutan o kara delikler haline gelmiştir. Sevgili okurlarım. Böyle insanların kalpleri Kuran’ın ifadesiyle kördür (Kaynak Hac suresi ayet 46) kilitlidir (Kaynak Muhammed ayet 46), mühürlüdür, (Casiye ayet 23). Kalbi selim sahibi değerli müminler! Allah resulü (s.a.s) kalplerindeki hastalıkların yanında, onların şifa kaynağına da işaret etmiştir. Bir defasında sevgili peygamberimiz torununu öpüp okşar mısınız deyince, Allah’ın Resulü siz ne yaparsınız deyince, adam biz öpmeyiz. Allah Resulü, Allah senin kalbinden merhameti çekip almışsa ben ne yapayım? Diyerek sitem etmiştir. İyilik insanın kalbinin huzur bulduğu içine sinen şeydir. Kötülük ise insanlar ona on verseler bile gönlünü huzursuz eden ve içinde bir kuşku bırakan şeydir. (Kaynak İbn Hanbel, IV, 227). Allah kimseyi kalbinde kara lekeler olanlardan eylemesin. Yüce Allah herkese nice 49. Seneler versin, huzur ve sağlık olsun. Nice yıllara. Amin.