Yüksek tahsil yapmak için imtihana giriyor,alacağın puana ve de tercihine göre bir fakülteyi kazanıyor kaydını yaptırıyorsun.Velinin bulunduğu ilden başka bir ilde okuyacaksan büyük mücadelen başlıyor.Barınma,yene-içme,diğer ihtiyaçların için yüklü bir masraf sırtına biniyor.
Velinin mali durumu giderlerini karşılamaya yetmiyorsa kredi ve burs imkanlarını araştırıyorsun .Büyük şehirlerin girdabı,yaşam tarzı,yanlış arkadaşlar çevrende dolaşan seni emmek için fırsat arayan vampirler cirit atıyor.Okumak ,hayat mücadelesinden sağ salim sıyrılmak için çok ama çok mücadele ediyorsun.anan-baban arkandan gece-gündüz sağlık haberlerini almak için Yüce Rabbine dua ediyor,seni özlüyor.Kokuna hasret bazı geceleri uyuyamıyor.
Şansın yaver gidiyor,diplomanı alıyor ve de bir iş buluyorsan değme keyfine,önce ananın –babanın hakkını helal etmesi için ellerini öpecek minnetlerini arz edeceksin.
Yıllar sonra sana soruyorlar Dekan’ın Rektör’ün kimdi “adını hatırlamıyorum” rahatlıkla diyebilirsin,Rektör kendi işinde sen kendi işindeydin kimse seni kınayamaz Rektörün ismini hatırlamamak bir noksanlık değil,40 yıl evvelki Rektör’ünün ismi hatırlayanınız var mı?
Rektör’ünü minnetle anar hizmetlerinden dolayı şükranlarını sunarsın o kadar.
VE YOLCULUK BAŞLIYOR,
TIPKI BİR NEHİR GİBİ
HER NEHRİN BİR DENİZİ VAR
HER İNSANIN DA BİR HAYALİ
BEN BİNLERCE YILDIR AKAN
O BÜYÜK NEHRİN KIYISINDA BÜYÜDÜM
O DAĞLARIN ARDINDA NE OLDUĞUNU
MERAK EDEREK
RAHMETLİ CELAL ARAS’IN ARDINDAN
Osmanlı döneminde fahiş zam yapanlar falakaya yatırılır dı, hiçbir satıcı, malını devletin belirlediği fiyatın üzerinde satamazdı.Malını devletin belirlediği fiyattan daha pahalı satanlar,sattığı malda sahtekarlık yapanlar,ibret için falaka cezasına çarptırılırdı.
ERHAN AFYONCU