Bu hafta sizlere yine sanatla dolu bir gündem yazmak istedim.Birkaç haftadır konumun Yalo-vamızdaki sanatsal faaliyetler olduğunun farkındayım.Ama bunu yazmadan edemedim.
Sanat güneşi deyince malum aklımıza Türkiye’ye mal olmuş Zeki Müren gelir.Ben size yaşadı-ğımız ilimizden örnek vermek istedim.Kendisi öğretmen olup sanat aşkına kırkından sonra yakalama imkanını yakalamış bir meslektaşımız.İsmi de Namık Kaya’dır.
Bu kendisine münhasır arkadaşımızın sanata olan aşkı kemanla başladı.Önce kendi gayretle-riyle internetten çalmaya başlar.Bu öğrenme azmi alır başını gider.Lakin istediği melodiyi bir türlü yaklayamayız.Bunun üzerine bir müzik öğretmenine sormaya karar verir.Öğretmeni bir bakar ki batı tarzıyla doğu stilini çalmaya çalışmaktadır.Zoru başardığını anlamıştır.Ama yaşa-dığı evde de ayrı bir hengame kopmaktadır.Bu ses önce eşinin kulaklarını da rahatsız edince birkaç kapıyı kapatarak soruna çözüm bulmaya çalışır.Bina sakinleri de içten içe taşınma se-noryaları kurar.Alt katta bulunan esnaf da müşterilerini kaçırmamak için indirim kampanyası düzenlemek zorunda kalır.Yalnızca kendisini emekleme gayretinde olan kızı dinlemektedir.O da ne yapsın çaresiz dinler babasını.Neyse buda işin şakası.
Baktı ki olmayacak;işler farklı yönlere sapmadan işin uzmanından müzik dersleri almaya başlar.Azmeder arkadaşımız.Israrla kemanını çalmaya başlar.Yavaş yavaş istediği sesi yakala-maya başlamıştır.Kendine ayrı bir güven gelir.Keman da yetmemeye başlayınca internetten kendine yeni bir keman siparişi verir.Artık o Yalova’nın sanat güneşi olmaya adaydır.Aynı zamanda Yalova Türk Musiki Derneğinde solist olarak koroda da görev alır.Kendini sanatın kollarına bırakır.
İnsan isteyince yapamayacağı bir şey yok derler ya;bizim ki de o misal.Önce istek sonra da azimle çalışma bu olsa gerek.
İnsanların bazen yaşam mücadeleleri sanatla uğraşmaya zaman bırakmıyor.Hayatın koştur-macası ağır basıyor.Ne olursa olsun sanat insanı başka dünyalara götürüyor.Bir iç huzuru sağladığını söylesek yanılmış olmayız.En azından sizi alıyor başka dünyalara götürüyor.Sana-tın gücü bu olsa gerek.

  Ayrıca sanatın evrensel yönünü de yazmadan yazımı noktalamak istedim.Geçenlerde Raif Dinçkök Kültür Merkezinde güzel bir konseri izleme şansını yakaladım.4 kıtadan gelen sanat-çılar bir araya gelmişlerdi.Gitar ve bağlamanın buluşması muhteşemdi.Her ülke kendi kültürü çaldığı gibi ;ev sahibi ülkenin türkülerini dile getirdiler.Kapanışta hepsi beraber o mozağin bir parçası gibi uyumluydular.Müziğin evrensel olduğunu hepimiz bir kez daha yaşamış olduk.

  Bu konserde emeği geçen;başta Haydar Kılıç Hocama ve diğer kişi ve kurumlara teşekkür ederken sanat güneşimize de sanat dolu günler dilerim.

  Haftaya başka gündemlerde buluşmak dileğiyle esen kalın…