CHP lideri Kılıçdaroğlu, grup toplantısında önemli açıklamalar yaptı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisinin karşısına çıkmaya cesaretinin olmadığını söyledi. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısı için geldiği Yalova’da, 17 Ağustos Marmara Depremi’nin 23’üncü yıldönümü dolayısıyla ilk olarak Deprem Anıtı’nı ziyaret etti ve anıta karanfil bıraktı. Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman, deprem anıtı ile ilgili olarak CHP lideri Kılıçdaroğlu’na bilgilendirmede bulundu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na CHP’li milletvekilleri, Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman, CHP Yalova İl Başkanı Mehmet Gürel ve yönetimi eşlik etti. Kemal Kılıçdaroğlu, Deprem Anıtı’nın içerisindeki sergiyi de gezdikten sonra Yalova Garden A. Ş.’ye ziyaret gerçekleştirdi. Kılıçdaroğlu, süs bitkileri konusunda Türkiye’nin önde gelen şehirlerinden biri olan Yalova’daki seraları gezdikten sonra kısa bir toplantı gerçekleştirerek yetkililerden bilgi aldı.

‘Ankara’da Oturarak Sorunlar Çözülmez’

Türkiye tarımındaki sorunların çözüme kavuşması için Tarım ve Orman Bakanlığının revize edilmesi gerektiğinin altını çizen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bu Tarım Bakanlığı'yla tarım işini çözemezsiniz. Bütün bakanlıkların hatta Türkiye Cumhuriyeti devletindeki bütün yapısal kurumların yeniden inşa edilmesi lazım. Ahbap- çavuş ilişkisiyle bu işler yürümez. Arkeoloğun Merkez Bankası'nda ne işi var? Güreşçinin banka yönetim kurulunda ne işi var? İşi layığıyla yapacak olan kişilere vereceksiniz çünkü muhatap olduğunuz zaman derdinizi anlayacak bir adam olması lazım. Türkiye çok büyük ve her açıdan zengin bir ülke Benim kişisel inancım, felsefem, parti olarak da felsefemiz; bir yerde sorun varsa o sorunu yaşayan insanları çağıracaksınız veya siz ayağına gideceksiniz, oturup konuşacaksınız. Sorunu onlardan dinleyeceksiniz çünkü onlar aynı zamanda çözüm de üretir. Bu aslında siyasetçilerin kaçırmaması gereken bir alan. Sorunu çözmek istiyoruz, sorunu yaşayanla muhatap oluyorsunuz. Bir süre sonra sorunu çözüyorsunuz. Minnet duyacak, siz de minnet duyacaksınız. Siyaset kurumu, sorun yaratan değil çözen kurum olmak zorundadır. Türkiye düşündüğünüzden çok daha büyük ve çok daha güzel bir ülke. Olağanüstü zenginliğimiz var ama bu zenginliğin ne anlama geldiğini, bundan nasıl yararlanmamız gerektiğini, siyaset kurumu tam öğrenmiş değil. Ankara'da odalarda oturarak, bu sorunlar çözülemez. Tam tersine sorunları bilen, alanı gezen, sorunu yaşayanlarla oturan, konuşan ve sorunları çözen yapıya ihtiyacımız var. Bunun için de pek çok değişikliğe ihtiyacımız var. Türkiye'nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur. Bütün sorunları çözülebilir. Akılla mantıkla bilgiyle birikimle niye çözülmesin? Elin oğlu sorunlarını çözüyor da biz niye çözemiyoruz? Bu kısır anlayıştan siyaset grubunu çekip, çıkarmak lazım. Onu da yapacağız inşallah" dedi.

‘Yüreğin Varsa Televizyonda Karşıma Çık’

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısının yapıldığı RDKM Toplantı salonunda büyük bir coşkuyla karşılandı. Beş şirkete son 18 yılda 203 milyar 700 milyon dolarlık ihale verildiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Şimdi sesleniyorum. 'Ey Bay Kemal sen doğruları söylemiyorsun' diyebilirler. Açık ve net söylüyorum. Eğer yüreğin varsa, benim verdiğim rakamlardan şüphen varsa çıkarsın televizyonda karşıma sana ders veririm. Çıkar mı? Kabahati var efendim, çıkamaz. Haklı olsa çıkar. Derdinizi biliyorum ama sakın ola ki hiç kimse umutsuz olmasın. Az önce üreticileri ziyaret ettim, beraber oldum. Hiç kimse en ufak bir endişeye kapılmasın. Türkiye büyük, güzel bir ülkedir. Türkiye’de hepimiz huzur içinde yaşayabiliriz. Bir ahtım var. Bu ülkede hiçbir çocuk yatağa aç girmesin. Bir ahtım var, hiç kimse inancı dolayısıyla ötekileştirilmesin. Bir ahtım var, hiç kimse kimliği dolayısıyla ötekileştirilmesin. Bir hedefim var herkesin işi, aşı olsun. Bir amacım olsun kadın-erkek eşitliği olsun. Bu cennet vatanda hepimiz huzur içinde yaşayalım. Saraylarda yaşayıp halktan kopuk olan insanlar halkın sorununu bilemez, çözemez. Sarayda yaşayanların izlediği politika şudur; altta kalanın canı çıksın. Yani Erdoğan'ın ve arkadaşlarının izlediği ekonomik politikanın temel felsefesi; altta kalanın canı çıksın” şeklinde konuştu.

‘Beşli Çeteye 18 Yılda 203 Milyar 700 Milyon Dolarlık İş Verildi’

Ben sık sık beşli çetelerden söz ederim ve beşli çetelerin bu ülkeye açtığı felaketlerden de söz ederim ifadelerini kullanan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Beş şirkete son 18 yılda 203 milyar 700 milyon dolarlık ihale verildi. Başka bu işi yapacak adam yok mu bu memlekette? Bunların mallarının ve paralarının büyük kısmını İngiltere, Amerika'ya götürdüler. Sanıyorlar ki Kılıçdaroğlu gelirse biz kurtaracağız. Sözüm söz tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunacağım. Bunlara bir de gelir garantisi veriyorlar. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün yapım maliyeti 3.3 milyar dolar. Verilen garanti 9 milyar dolar. Yüzde 100'ün üstünde para kazanıyorsun. Kimin parası? Fakirin fukaranın parası. Gaziosmanpaşa Köprüsü yapım maliyeti 1 milyar 200 milyon lira, verilen garanti 15 milyar dolar. Akıl tutulması var. Şimdi sesleniyorum. 'Ey Bay Kemal sen doğruları söylemiyorsun' diyebilirler. Açık ve net söylüyorum. Eğer yüreğin varsa, benim verdiğim rakamlardan şüphen varsa çıkarsın televizyonda karşıma sana ders veririm. Çıkar mı? Kabahati var efendim, çıkamaz. Haklı olsa çıkar. Haklı olsa 'Gel kardeşim' der. Zafer Havalimanı Kütahya 50 milyon Euro'ya yapılmış. Verilen garanti 208 milyon Euro. Kim ödüyor parayı? Bu milletin fakiri fukarası. Beşli çete benimle temasa geçmek istedi. Ama bu kardeşiniz hak, hukuk, adaletten yanadır. Ben bu milletin hakkını, hukukunu savunacağım” diye konuştu.

‘İktidar Tefecilere Çalışıyor’

İktidarın faize karşı olduğunu, faizi yükseltmeyeceğini söylediğini belirten CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “'Faize karşıyız' diyorlardı. 'Faizi yükseltmeyeceğiz' diyorlardı. Bir adam durup dururken niye faize karşıyım der. Çünkü çok faiz ödüyordur onun gizlenmesini ister. Tefecilere çalışan bir iktidar var. 'Doları düşüreceğiz, KKM getirdik' dediler. Yeni bir soygun şekli. Bu Kur Korumalı Mevduat, ekonominin kalbine atışmış atom bombasıdır. Bay Kemal'e güveneceksiniz. Bay Kemal kul hakkı yemez. Bay Kemal devleti soyanların karşısındadır ve o paraların tamamını alıp, millete verecektir” diyerek sözlerini noktaladı.

Editör: TE Bilişim