Koçal araçların şehir içine girmesini tercih etmediklerini bu nedenle yaklaşık toplam 2 bin 500 araçlık 3 katlı otoparkın tamamlanmasından sonra kent merkezinde başka katlı otopark yapılmasının yanlış olacağını kaydederek, açık otoparkların şehir dışında 3-5 bin araçlık olarak hazırlanacağını belirtti.

“Araç sayısı en hızlı artan 2.kent Yalova”

Koçal, Türkiye’de Diyarbakır’dan sonra araç sayısında en hızlı artışın %16 ile Yalova’da yaşandığını ve varolan araç sayısının 35 binden daha da yukarılara doğru gittiğini belirterek, “İstanbul, Ankara gibi büyük kentlerde son 10-20 yıldır hep araçların ulaşımına çözüm arandı. Yeni yollar, batçıklar, altgeçitler yapıldı ama sürekli artan araç sayısına çözüm olmadı. Temel bir mantığı harekete geçirerek insanların ulaşımına çözüm sunmak için Yalova’da organik ulaşımı devreye soktuk. Bununla Türkiye’de pek çok kentin karşılaştığı sorunu daha başından tamamen çözebiliriz diye düşündük. Batıda bunu başarıyla yapan kentler var. Paris’te Eyfel Kulesi’nin dibine araçla gidemezsiniz, kimse de niye demez çünkü toplumsal çıkar bireysel çıkarın üzerinde tutulur. Biz siyaseten risk ve bedelleri kolaylıkla göğüslüyoruz. Ancak sivil toplumun desteği, hal desteği, halka tüm bunların doğru şekilde anlatılması lazım” diye konuştu.

“Uygulamanın başarısı halkın desteğiyle ilişkili”

Kent Konseyi’nin kentsel sorunlar ve çözüm önerileri raporu sunumunda organik ulaşım sisteminin temel mantığını anlatan Koçal,  “Uygulamaların başarılı olması bu uygulamaların muhatabı olan halk tarafından da desteklenmesi halk tarafından da arkasında durulmasıyla çok ilintilidir. Biz dik duruyoruz ama kent konseyinin de bu konuda da yaptığı katkıları önemsiyorum. Ulaşım konusunda da umuyoruz kamuoyu oluşturulması noktasında önemli görevler düşeceğine inanıyorum” dedi.

“Yapacağımız düzenlemeler araçlar için değil”

Koçal, “Temel tercih olarak o zaman bir çok kentin yapmadığı, dünyada sadece 3-5 sayılı kentin yaptığı bir çözüm arayışına gideceğiz. Biz araçlara çözüm aramayacağız, biz insanların ulaşımına çözüm arayacağız. Bu şu anlama geliyor, yapacağımız her yeni düzenleme araçların daha kolay hareket etmesi için değil. Yapacağımız her fiziki düzenleme organik ulaşım adı altında sıralanabilen 3 unsurun işini kolaylaştırmaktır. Birincisi yayalara açılmış yerlerin artırılması insanların yürümesi için, ikincisi insanların ulaşımını bisikletle sağlayabilmesi için, üçüncüsü de toplu taşıma araçları için. Biz kent içinde problemin var olduğu yerlerde bütün fiziki şartlarımızı bu 3 unsuru hayata geçirmek, insanları ulaştırmak amacıyla kurduğumuz zaman bunun adı ulaşıma çözüm aramak oluyor. Peki karşılığında yasak mı getireceksiniz, değil. Araçlar açısından olmazsa olmaz araçlar asgari standartları var edeceksiniz, ama kent merkezinde tamamen bu 3 unsuru varsayacaksınız” dedi.

“Bisiklet yolları alternatif yeni ulaşım için var”

Bisiklet yollarıyla ilgili eleştiriler hakkında konuşan Koçal, “Şu anda Yalova’da bir ucundan bir ucuna kesintisiz bisiklet yoluyla ilgili, henüz tamamlanmamış, çeşitli eleştirileri duyuyorum. ‘Ne kadar kullanılıyor’, ‘Çok fazla kullanan yok’ bu yolları diye eleştiriler var. Meseleye doğru yaklaşım noktasından yaklaşırsanız zaten böyle olması gerekiyor. Bir araç gibi var olan bir probleme çözüm üretmek için değil bu bisiklet yolları. Bisiklet yolları alternatif yeni ulaşım organizasyonu için var. Yani insanların yavaş yavaş araç kullanamayacakları noktaya geldikleri zaman, alternatif olarak bisikleti kullanmaya başlamasını teşvik olsun diye yapılıyor. Bisiklet yollarının kullanımının çoğalması için zaman içinde belli bir sürece ihtiyaç var. Bu bugünden yarına değil, yarın insanlar ulaşım için araçlarından vazgeçmeye başladığında alternatifin hazır olması adına yapılan bir şey” dedi.

“Bisikletle ulaşım bir zihniyet meselesidir”

Yalova merkezinde 17 bine yakın bisiklet olduğunu ancak insanların kendi binek arabalarını bir yana koyarak bisikletle yapmasının bir zihniyet meselesi olduğunu kaydeden Koçal, “Onun hemen bugünden yarına hayata geçmesini beklemek biraz safdillik olabilir. Ama süreç içinde insanlar artık araç binmenin yüksek maliyetleri olduğunu ve buna binmenin mümkün olmadığını görmeye başladıkça, bisiklet yollarını kullanmaya başlayacaklar. Tabi ki kesintisiz ve güvenli bisiklet yolları sağlanırsa beraber çözüm olacağı için. Burada önemli olan Yalova’da bisiklet yollarının varlığı, genişletilen kaldırımlar, yasaklanan park alanları hepsi fotoğrafın bütününe baktığınız zaman bir anlam ifade ediyor. Yoksa sadece bir cadde doğrultusunda, noktasal bir mesele olarak ele aldığınızda anlamsız kalabilir veya eleştiriye muhatap olabilir. Ama biz fotoğrafın bütününü görerek ve bütününü ele alarak bu uygulamaları hayata geçirme stratejisini ortaya koyarak, bunların hepsinin anlamlı olduğunu ve bütünsellik ifade ettiğini söylemek isterim” dedi.

“Otoparkların sayısı merkezde arttırılmayacak”

Koçal, “Şu anda Yalova için en önemli faaliyetlerden birisi halkın bu konuda doğru bilgilenmesini sağlamaktır. Dünya Kentler  Birliği de, bunun için temel mantık doğru olduğundan organik ulaşıma ödül verdi.  Burada amaç sadece asgari düzeyde araçların park yapacağı mekanlar oluşturmak. İki tanesi açılıyor, İstanbul Caddesi’ndeki otopark bir hafta sonra açılıyor, bir diğeri Mayıs sonunda açılacak. Bunların kapasitesi 900 civarında olacak. Bir tane de Bahçelievler Mahallesi’nde yine bir katlı otopark 1000-1500 araç kapasiteli olarak planlanıyor. Bunların haricinde mekan da olsa, yer de olsa, yeterli kaynak ta olsa kent merkezinde katlı otoparklar yapmak doğru değil. İşin temel ruhuna ters. Neden, 10 tane daha katlı otopark yapmamız, bütün araçların kent merkezine girmesini teşvik anlamına gelir. Ama işin temelinde prensip olarak araçların şehir merkezine girmesi istenmiyor. Yasak yok, ama girmesi istenmiyor. Ama girmek zorunda olan, girmeyi kendine hak gören de girdiği  zaman da bu 3 otoparka girecek ama bedelini de ödeyecek. Diğer araçları ne yapacağız, kent dışında batısında büyük açık otoparklar, 3-5 bin araçlık organize edeceğiz. İnsanlar zamanı geldiğinde, zihniyetler yavaş yavaş değişmeye başladığı veya kent içine girip bedel ödemek istemedikleri andan itibaren hazırlanan açık otoparklara araçlarını bırakacaklar. Oradan da kent merkezine atlı ulaşım veya free taşımacılıkla girecekler.  Batı dünyasında da bunu başarıyla yapan kentler var. Paris’te de Eyfel kulesinin dibine kadar özel arabanızla gitme şansınız yok. Bu kadar açık. Orada insanlar benim hakkım değil mi oraya kadar gitmek diye bir soru sormuyor. Çünkü bireysel çıkar, toplumun çıkarın arkasındadır. Toplumsal çıkar herkesin faydasını sağlamak ise biz de ufak bir kentte bunu yaptık. Bununla ilgili istişareler sivil toplumla yapılmıştır fikir birliğine varılmıştır. Ama şimdi bizim ihtiyacımız, biz siyaseten risk ve bedelleri rahatlıkla göğüslüyoruz. Ama kamuoyu oluşturma noktasında sivil toplumun destek vermesi gerekir” dedi. 
Editör: TE Bilişim