Coşkun, “İnce Demek ki çıtayı çok yükseltti, ayakları yerden kesildi. Ya o Yalova'dan umudunu kesti ya da Yalova ondan umudunu kesti. Yalova'nın meselesi Türkiye'nin meselesidir. Türkiye'nin meselesi de Yalova'nın meselesidir. Bir bütünün parçaları gibidir. Birini diğerinden ayıramayız. Siyasette incelik çok önemli. Soyadınızın İnce olması yetmiyor. Agresif ve uçuk laflarla konuşmanın bir anlamı yok” dedi.

Coşkun gazetecilere yaptığı açıklamada CHP Yalova milletvekili Muharrem İnce’yi eleştirerek sözlerine şöyle devam etti, “Muharrem İnce de törenlere katılmama alışkanlık yaptı. Demek ki bundan sonra Yalova'nın hizmetlerinde, faaliyetlerinde ve programlarında olmayacak anlamına geliyor. Biz her zaman onunla yan yana olmak isteriz. Biz her yerde sayın İnce'nin de olmasını, paylaşmayı isteriz ama özellikle sorduğunuz ve İl Başkanımızın da basın toplantısında söylediği başka bir şeydi. Yalova'nın kurtuluşu gibi anlamlı bir günde, 30 Ağustos Zafer Bayramı gibi önemli bir günde, en sonda Gaziler Gününde olmaması bana göre üzücü. Bir mazereti olur ve katılamaya bilir. Hepimiz için bu geçerli.

Ama şehir içinde olduğumuz halde katılmamak ve alternatifler üretmek farklı mesajlar vermek çok doğru değil. Bunun kimseye bir faydası yok. Bunun ne sayın İnce'ye ne partisine, ne de Yalova'ya faydası var. Çok yoğun olduğu için açılışlara da pek vakti olmuyor galiba. Ama mutlaka kendisine davetiye gidiyor. Az önce de mesajı okundu. Kendisini buralarda görmeyi arzu ederiz. Ama gelmezse de tercih onun. Niye gelmiyorsun demeyiz.

Halk kimin ne yaptığını görüyor. Kimin çalıştığını, kimin çalışmadığını, kimin bu şehre hizmet getirdiğini herkes görüyor. Bunu kamuoyu değerlendirecektir. Burada olmasa anlarım. Ama burada olup da programlara katılmamasını doğru bulmuyorum.

Demek ki çıtayı çok yükseltti, ayakları yerden kesildi. Ya o Yalova'dan umudunu kesti ya da Yalova ondan umudunu kesti. Yalova'nın meselesi Türkiye'nin meselesidir. Türkiye'nin meselesi de Yalova'nın meselesidir. Bir bütünün parçaları gibidir. Birini diğerinden ayıramayız. Biz önce görevimizi tamamlayana kadar sorumluluğunu aldığımız kentin sorunları, talepleri, isteklerine öncelik veririz. Ne kademede görevimiz olursa olsun bu değişmez.

Bakanlık gibi, parti yönetimlerinde olmak başka şeyler. Ama havaya girip de ben şuyum gerisi benim muhatabım değildir diyorsa bu çok yanlıştır. Örneğin hep Başbakana ve bakanlara söz söylüyor. O senin dengin mi ki sen onlara karşı konuşuyorsun derler adama. Sen o seviyede misin derler. Siyasette incelik çok önemlidir. Soyadınızın İnce olması yetmiyor. Agresif ve uçuk laflarla konuşmanın bir anlamı yok” dedi.
Editör: TE Bilişim