Soykırım kelimesi bugünlerde çok duyduğumuz kelimelerden biri.Tam anlamıyla soykırımın kabul edilmesi için bazı gerekçelerin oluşması gerekir.Öncelikle belli bir kitlenin asimile edilme politikasının yürütülmesi ve ayrıca sistemli olarak bunun yapıldığının ispatlanması durumunda soykırımdan bahsetmek mümkündür.Bu şartlar oluşmadan soykırıma soykırım demek farklı anlamlar yüklemektedir.
    Tarihe baktığımız zaman bunun birçok örneklerini maalesef görmekteyiz.Ne kadar acı bir durum aslında.İnsanların sırf farklı etnik kimliğe veya farklı renkte olmaları onların yaşama hakkının elden alınması ve birçok eziyetlere uğraması dünyada kabul edilebilir bir anlayış olmaktan uzaktır.Önemli olan insan olabilmek değil mi?Ne olursak olalım insanca düşünebiliyor ve paylaşabiliyorsak ne mutlu bizlere.
   Kendi tarihimize baktığımızda Osmanlı Devleti’nin Ermenilere soykırım yaptığı söylenir.Hat-ta siyasi olaylarda hemen önümüze getirilir.Ülkemizin maalesef zor durumda kalmasına sebep olmaktadır.Tarihi tarihçilerin gözüyle değil de siyasilerin bakışıyla yorumlandığı za- man farklı tabloya karşılaşmak mümkündür.O tarih tarih olmaktan çıkar ancak belli kesimin ihtiyaçlarını karşılayan bir değer olur.
  Bildiğim kadarıyla Osmanlı Devleti Birinci Dünya Harbinde Ermenilerin Ruslarla işbirliği yaparak Türk köylerine acımasız bir şekilde saldırdıklarını biliyoruz.Hatta bu olaylar tarihi bel-gelerde mevcuttur.Osmanlı o şartlarda Ermenileri göçe zorlamıştır.Trenlerle ve o zamanki ulaşım araçlarıyla bunu yaparken etnik kimliği yok etme amacının olduğu söylenemez.O zamanki şartlarda bazı sıkıntıların olduğu muhakkaktır.Amaç Türk köylerini Ermeni çeteler-den korumak amaçlanmıştır.
  Gerçekten bir şeylerin açığa çıkması ve kafalardaki soru işaretinin en aza indirilmesi için Tarihçilerin tarihsel süreçleri belli bir komisyon huzurunda gerek Osmanlı gerek Ermeni arşiv-lerini  inceleyerek günışığına çıkarmaları daha uygun olacaktır.Böylece bu olaylar siyasilerin kullanacağı olay olmaktan çıkacak tarihteki gerçek yerini alacağını söyleyebiliriz.
  Birde insan şunu sormadan edemiyor.Bu olayları gündeme getiren ülkelerin tarihine baktığımızda sicilinin ne kadar temiz olduğu şüphelidir.Atalarımız boşuna dememiş bir şey söylerken veya yaparken önce dönde bir aynaya bak derler biraz bizimki de o misal oldu.
  Şu yaşadığımız dünyada hep aynı gökyüzüne bakıyor ve aynı nefesi alıyorsak bu zülüm ve işkenceye gerek olmadığını düşünüyorum.Kardeşçe yaşayabileceğimiz günlerin yakın olduğunu umut ederek yazımı noktalarken her şeyin gönlünüzce olmasını dilerim.