Yalova kendisini önce Karaca Arboretum ile tanıdı. Samanlı Köyü’nde 130 dönüm arazi üzerinde 1980 yılında kurduğu Karaca Arboretum (Canlı Bitki Müzesi) kısa süre içerisinde Türkiye ve Dünya’da tanındı. Yalova’nın adeta bir marka değeri oldu. Yurt içi ve dışından her yıl yüzlerce öğrenci ve turist arboretumu görmek ve incelemelerde bulunmak üzere Yalova’ya akın etti.

7000 ağaçsı ve otsu bitkinin yer aldığı Karaca Arboretum’un bitki çeşidi adeta yurdumuz bitkilerinin buluştuğu yer oldu. Bitki toplamak için yurdumuzun her köşesini taradı ve binlerce kilometre yol kat etti.  40 bin adet slaytı bulunmaktadır. Ayrıca Dünya’nın değişik yerlerinden fidanlar getirtti. Hayrettin Karaca tarafından kurulan arboretum Karaca Vakfına devredilmişti. Yalova için çok büyük öneme sahip olan Karaca Arboretum’a sahip çıkılmalı bilimsel özellik de taşıyan bu dev bitki müzesinin yaşatılması için Yalova’daki resmi,  özel kurumlar ve Sivil Toplum Kuruluşları destek olmalıdır.

Karaca Arboretum öğrenciler için, görmeye gelenler için adeta bir doğa okulu oldu. Sağlığı elverdiği sürece gelen gruplarla toplantılar yapıp bilgiler verdi. Anlattı, anlattı….

Sanayici olarak tekstil sanayine önemli katkılarda bulunan Hayrettin Karaca 1992 yılında 70 yaşındayken yine yurdumuzun tanınan sanayicilerinden Nihat Gökyiğit ile birlikte TEMA Vakfı’nı (Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı) kurdu.

TEMA Vakfı yaptığı çalışmalarla kısa sürede tüm Türkiye ve Dünya’da tanındı. Bugün bir milyona yakın gönüllüsü ile ülkemizin en etkili ve en büyük STK’sı oldu.

Gelenek ve göreneklerimize büyük değer veren Karaca’nın toprakla ilgili söylediği aşağıdaki söz zihinlerimizde unutulmaz bir yer etti.

“Toplumsal barış topraktan gelir. Toprağın yerine hiçbir şey koyamazsınız. Açlığın, yokluğun, gelir dağılımındaki adaletsizliğin, çaresizliğin temelinde toprak var. Aç insanlarla barış kurulabilir mi…”

“Bilenin bilmeyene, olanın olmayana borcu vardır” “ sözünü sık sık tekrarlayarak dayanışmanın önemine vurgu yaptı.

 Türkçe kullanımına çok değer verirdi. Kendisiyle görüşmeye gelenlerin üzerinde yabancı yazılar bulunun giysiler varsa onlarla asla konuşmazdı.

Atatürk’e olan hayranlığını her fırsatta dile getirirdi. 10.000 adetin üzerindeki kitaplığının önemli bir kısmını Atatürk’e ait kitapları oluşturmaktadır.

Toprağın, suyun, havanın önemini anlatmak ve korumak için bir ömür harcadı.

Yalova için, Türkiye ve Dünya için önemli bir değerdi. Unutulmaz eserler bıraktı…

Ruhu şad olsun.

Editör: TE Bilişim