Acıdan kıvranırken bir yandan da öğürmekteydi. Kusmamak için çabalıyordu. “Beni bundan kurtarın, ne olur!” diyerek koltuğa oturdu. 30 yaşlarındaki bayan hastamızı muayene ettiğimde sağ böbreğinde hassasiyetin mevcut olduğu görülüyordu.


“Muhtemelen taş düşürüyorsunuz, ama kesin teşhis için bir film isteyeceğim, ondan sonra konuşuruz” dediğimde endişeli şekilde yüzüme bakarak “ Yani ameliyat mı gerekiyor?” diye sordu.


“Acele etmeyiniz, filmde taşın yerini ve büyüklüğünü görelim, ona göre bir fikir yürütürüz” diyerek  rahatlatmaya çalıştım.


Hastanın direkt üriner sistem grafisinde sağ üreterde 8x7 mm boyutunda bir taş görülmekteydi.


Ben grafiyi incelerken “Düşürebilir miyim bu taşı acaba?” diye sormaktaydı.


“Mümkündür, önce 3 haftalık bir süre ve çaba gerekir; düşüremezseniz endoskopik yöntemle taşınızı kırmak gerekebilir” cevabını verdiğimde rahatlamıştı.


Endoskopik yöntem hakkında hastamızı aydınlatmak için onun anlayabileceği usulde bilgiler vermeye çalışıyordum.


Üreter taşlarında uyguladığımız endoskopik yönteme ÜRETEROSKOPİ  adı verilmektedir. Önce basit olarak anlatalım: Genel ya da spinal anestezi altında, özel olarak geliştirilmiş bir üreteroskopla hastanın üretrasından mesaneye girilir ve mesanede böbrek kanalı bulunarak buradan monitör eşliğinde böbreğe doğru ilerlenir.


Üreteroskopi üreterdeki hastalıkların tanı ve tedavisi için çok yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır.


Başlıca şu durumlarda üreteroskopi yapılır:
*Üst üriner sistemdeki dolma defektinin değerlendirilmesi
*Üst üriner sistemden kaynaklanan kanlı idrar yapmanın değerlendirilmesi
*Endoskopik olarak tedavi edilmiş üst üriner sistem ürotelyal tümörlü hastaların takibi
*Taşların kırılması ve çıkartılması
*Üreter darlıklarının genişletilmesi
*Üst üriner sistemdeki yabancı cisimlerin çıkarılması.


Üst üriner sisteme girişte geçilecek ilk yapılar olan normal aşağı üreter ve bunun mesane ile olan bağlantıları çok iyi anlaşılmalıdır. Üreter mesaneye ilerlerken önünde ve orta hatta ilerler. Üretere girildiğinde taş görüldüğünde pnömatik dalgalarla veya lazer ışınları ile parçalanır. Bazı durumlarda işlemin sonunda hastanın üreterine  “stent”  de denilen “kateter” yerleştirmekteyiz. Bu kateter ortalama 3 hafta sonra çıkarılmaktadır.


Dikkatli hasta seçimi ve hazırlığı kadar cihazlara ve tekniklere olan yatkınlık ve cerrahın tecrübesi, üreteroskopiye bağlı komplikasyonların azaltılmasında yardımcı faktörlerdir.


Bu tekniği  hastanemizde yıllardır uygulamaktayım.


Şu özlü sözü çok severim: “Alet yapar, el övünür.” Artık üroloji demek alet edevat demektir.
 
 
B İ R    F I K R A


“BENİM DE”
İlk defa ameliyat olacak hasta ameliyat masasında bir hayli sinirli görünüyordu. Doktoru onun heyecanını yatıştırmaya çalışıyordu:
“Lütfen sakin olun…”
“Doktorcuğum bu benim hayatımdaki ilk ameliyatım da…”
Doktor cevap vermiş: “Benim de.”

- - - - -