Herkese merhabalar diyerek yazıma başlamak istedim.Uzun bir aradan sonra elime kağıt kalem almamıştım.Bir şeylerin eksik olduğunu farkettim. Pandemi derken yaşama bir ara verdik gibi geldi. Ama hayat ne olursa olsun devam ediyor. Bu süreçte yaşamımızla ve dünya ile ilgili birşeyleri farkedebildiysek ne mutlu bizlere.
Öncelikle yaşadığımız çevreme bakıyorumda ne kadar büyüdü Yalovamız. Bundan 30 sene önceki halini hatırlıyorum da: nüfusu 40 bin civarında küçük bir şehirdi. Daha yeni il olmuş çiçeği burnunda bir ilimizdi. İl olmasıyla beraber kamunun kadro talebi giderek büyüyen bir yerleşim yeri olmaya başladı.   Büyüme beraberinde artan araç sayısı,imara açılan ovalar giderek nüfüsu artan bir şehir haline geldik.Her zaman söylerim küçük olan güzeldir.Büyüme birçok sorunlarıda beraberinde getirmektedir.Bir çocuğun bile o küçük hali ne kadar masumsa şehirleri de öyle sayabiliriz. Artan kentleşme dokuyu bozarak daha karmaşık hale gelen bir yapıyı meydana getiriyor.
   Uzağa bakmamak gerekiyor;yaşadığım Adnan Menderes Mahallesi büyümeden fazlasıyla nasibini almış.Mahalle Muhtarımızla görüştüğümüzde hemen hemen nüfusun % 20 si yabancı olmuş.Diğer yerlerde farklı olmadığını düşünüyorum.Bu yansıma günlük hayatımıza,sokağa,eğitime yaşamımın her anına düşüyor.Buda beraberinde ortak yaşamın şekillenmesine sebep oluyor.
  Biz toplum olarak komşusu aç iken kendisi rahat olmayan, paylaşmayı seven bir toplumuz.Malesef büyüme bu ilişkilere ket vurmaya başladı.Bulunduğumuz ilde bizler yabancı onlar ev sahibi olmaya başladılar.Artan ev ve kira fiyatları yabancıların daha kolay ulaşmasını sağlarken bizleri daha da ulaşılamaz hale getirdi.Hatta devletin aldığı kararla 250 bin dolar olan vatandaşlık hakkı 400 bin dolara çıkartılarak bu işlem daha zor hale getirildi.Hatta Kanada hükümeti 2 yıl boyunca yabancıya konut satışını durdurarak bir önlem alma telaşına girdi.
  Yasaya baktığınız zaman 5 yıl ikametgah etmeniz,herhangi adli bir suçunuz olmaması, veya da kültürel, sosyal, sanatsal çalışmalarınızın olması vatandaşlık hakkkını almanıza katkı sağlıyor. Bunun yanında ticari faaliyetlerinizin olması ülkemizde vatandaşlığın kapısını aralıyor. Bu hakka erişmenin zor olmasından yanayım.Ülkemiz ne fedakarlık yapılarak kazanıldı.Kolay elde edilmesi insanı derinden yaralıyor.
  Eşimle konuştuğumuzda Almanya ‘da vatandaşlık almanın kolay olmadığını dile getiriyor. Herhangi bir vergi borcunuz olmaması,buna trafik cezalarıda dahil. Belli bir süre yaşamanız bir iştede kesintisiz çalışmanız gerekiyor. Önce oturma izni daha sonraki aşamalarda konut alma ve vatandaşlık süreçleri uzun bir mücadeleti getiriyor.Bizdeki kadar kolay alınmadığını anlıyorsunuz.
 Büyüyen Yalova’dan bahsederek yazılarıma giriş yapmış oldum.Yalova hepimizin yaşam alanı olduğunu unutmadan herkese sağlıklı haftalar diliyorum.
Kalın sağlıcakla…