GÜNAYDIN/ TÜNAYDIN Değerli Okurlar,
26 Ağustos 1922 günü başlayıp 30 Ağustos 1922 Başkomutanlık Meydan Muharebesi ve takip safhası ile devam eden Büyük Taarruz ve elde edilen zafer, kimi çevrelerde küçümsenmekte ve önemsenmemektedir.
Bakın 30 Ağustos Muharebesi, Yunan Askeri Tarihi’ nde nasıl anlatılıyor:
“… Saat 16 00’ da Türk topçu ateşi şiddet kazandı ve iç hattın tümüne yayıldı. Türk topçu ateşi başlı başına bir trajedi yarattı. Otomobiller ve diğer vasıtalar ateş alıyor, beraber bulunan muharip olmayan askerlerin zayiatı büyük oluyordu. İsabet kaydeden dokuz cephanelik patlayarak etrafa dehşet saçtı. Saat 16 00’ dan itibaren durum çok kritikleşti. Türk topçusu, ateşini daha da şiddetlendirerek, her şeyi yakarcasına, muharebe meydanını adeta salhaneye çevirdi. 1 ve 2’inci Kolordular, bu ateş çemberinin içinde korumasız bulunuyordu.
Ayrıca Türk baskısı, Çalköy batısında savaşan 12 ve 5’inci Tümenlere bağlı zayıf kuvvetler üzerinde de çoğalmaya başladı ve bunları yıkmaya başladılar. Türk kuvvetleri büyük zayiat verdikleri halde, hücumları inatla ve artan bir şiddetle devam ettiğinden, durum gittikçe daha vahim bir hal alıyordu.
Saat 19 00’ dan sonra, 12’inci Tümen muharebe hattı, düşmanın artan baskısı altında çökünce, Tümen Ürkmez Çayı’ nın güneyindeki tepelere çekiliyor ve orada tutunmaya çalışıyordu. Bütün subaylar saf dışı edildi. En iyileri öldü. Ölenler arasında iki Alay Komutanı da vardı. … Bu kuvvetler büyük zayiat verdiklerinden, tam bir düzensizlik içinde, gerilere çekildiler. 
Bu düzensiz çekiliş, içte bulunanları da sürüklerken, Çamlık Tepe bölgesinde bulunan topçular da atışlarını durdurarak, dörtnala batıya kaçmaya başladılar. Bunları taklit eden, taşıt birliklerinin katırları, yüklerini atarak bu istikameti takip ettiler.
Çoğu kısa bir zaman içinde gelişen bu olaylardan dolayı meydana gelen insan seli, bölgenin (doğu) kısımlarını boşalttı. Kaçanların tümü, Türk topçusunun sık ateşi altında olan bölgeden uzaklaşmak istiyordu.
Allıviran Muharebesi ( Yunanlılar 30 Ağustos günü yapılan muharebeyi böyle adlandırıyorlar) beş günlük muharebenin neticesidir. Bu muharebe ile Trikupis Kolordusunun ve Digenis Kolordusunun mağlup edildiği ve Allıviran muharebesinden sonra da görülmektedir.
Bu mağlubiyet, Frangu grubunun moralinin büyük çapta azalmasına sebep olduğundan, Yunan ordusunun Küçük Asya’ yı boşaltmasında en büyük etkenlerden biridir.
… Gecenin gelmesi ile Türk topçusu, kendi kuvvetlerine zayiat verdirmemek gayesi ile ateşini kesti. 
Saat 20 30’ da batıya çekilme başladı.
Çekilme tam bir düzensizlik ve kargaşalık içinde oldu.
Taşıt eksikliğinden yürüyemeyen yaralılar terk edildi.
Generallerden erlere kadar herkes… utanç duyuyor, büyük fedakârlıklarının boşa gitmesinden dolayı çöküyor ve azap     çekiyordu”
***
Zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz” un Yunan Askeri Tarihi’ ne nasıl yansıdığını küçük bir özetle vermeye çalıştım.
Adı önemli değil, bir yazarımız ise Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ ni bakın nasıl yorumluyor:
“… Ciddi bir imha muharebesi yapmaya muvaffak olunamamıştır. Meselâ, Dumlupınar Meydan Muharebesi’ nin bir imha muharebesi halinde gerçekleştirilememesi, şayan-ı dikkattir.”
“… Yunanlıları denize döktük mü, yoksa geldikleri gibi gemilere binip gittiler mi?”
***
Bu küçümseme sadece günümüze ait değil. Düşünün bir kere, düşman denize dökülmüş güzel İzmir ve Anadolu düşmandan kurtulmuş. Bu sırada Mustafa Kemal’ in muhaliflerinden birine “nedir bu halin?” diye sormuşlar.
Milletvekili, dudaklarını ısırarak, aynen şöyle söylemiş,
“ Ne var sanki? Nasıl olsa İzmir’i bize vereceklerdi. Nesini büyütüp duruyorsunuz?”
***
Son Söz: 
Başta Yunanlılar olmak üzere, bütün dünyanın kabul ettiği bu kesin ve olağanüstü Türk zaferini küçültmek, sulandırmak, akıl ve gerçek dışı iddialarla karalamak isteyenler ne yazık ki var.
Gününüz aydınlık ve esenlik dolu olsun.
NE MUTLU TÜRK’ ÜM DİYENE!