Mayıs ayının ilk üç haftası peşpeşe açılan resim sergileri ile geçti. Okullar ön plana çıkarken kişisel ve karma sergiler de sanatsal etkinliklerin bir parçası oldu.

Eski Tekel binası girişinde açılan ilk sergide Yalovalı ressamlarla Sivas’tan katılan demiryolcu sanatçının tren ve lokomotif tabloları çok renkli ve canlıydı.

Aynı mekanda açılan okul sergilerinden birincisi Bahçeşehir okullarına, diğeri de Mutlu Çocuk Akademisi’ne aitti. Her ikisinde de ana okulu ve ilköğretim düzeyindeki çocuklarımızın resimlerinin yanı sıra el işi çalışmaları beğeni topladı. Miniklerin el becerilerini ve yaratıcı zekalarını yönlendiren öğretmenlerini burada kutlamaktan kıvanç duyuyorum.

Halk Eğitim Merkezi girişinde geçtiğimiz Cuma günü bir başka karma sergi açıldı. Sevilay Emirza Resim Atölyesinin sanatçıları eserleriyle “Bahara Merhaba” dediler.

Sergilerin en ilginçleri yürüyen Resim Sergisi ve “Renklerle Buluşuyoruz” okullar arası açık alan resim sergisi idi. Birincisinde öğrenciler resimlerini astıkları metrelerce uzunluktaki şeritleri hep birlikte taşıyarak Cumhuriyet Caddesinden Anfitiyatroya kadar yürüdüler.

Diğerinde ise Yalova ili çapındaki okullar resimleri Gazipaşa Caddesi girişindeki açık alanda sergilediler. Aynı yerde resim çalışmaları da yaptılar.

Ve 19 Mayıs….Bu yıl bir başka oldu. Yasaklı bayram olur mu? Oldu. Atatürk anıtlarına yalnız Gençlik ve Spor Bakanlığı ve onun İl müdürleri çelenk koyma hakkına sahip oldular. Başkalarına yasak. Saygı duruşunda bulunmak yasak. Yürümek yasak. Nerde görülmüş böyle bir şey.

Buna rağmen başta Yalova olmak üzere birçok ilde her türlü riski göze alan yurttaşlar ellerindeki çiçekleri anıtlara koydular. Saygı duruşunda bulundular.

1937 yılından beri stadyumlarda yapılan gençlerin sportif gösterileri bu yıl Milli Eğitim Bakanlığı’nın genelgesiyle kaldırıldı, yasaklandı.

Bu tür bayram kutlama alışkanlığının mutlaka bir geçmişi ve gerekçesi vardı. O da şuydu: milli mücadele yılları sırasında Ankara’da okullarda ve askeri birliklerde spor gösterileri yapılırdı. İlk türk spor eğitimcisi olan Selim Sırrı Tarcan 12 Mayıs 1916 da kişisel gayretiyle ilk kez spor günü düzenlemiş, daha sonra birkaç yıl tekrarlanmıştı.

Bütün birikim buydu. Cumhuriyet döneminde Milli Eğitim Bakanlığı Atatürk’ün de onayını alarak 1937 yılının Mayıs günü Ankara Stadyumunda ilk 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramını kutladı. Resmi işlemler tamamlanarak 20 Haziran 1938’de spor bayramı olarak kabul edildi. Zaman içerisinde en büyük ve en anlamlı günlerden, bayramlardan biri oldu.

Bütün şehirlere yayıldı. Her yıl yeni buluşlar ve güzellikler eklenerek adeta okullar arası bir gösteri yarışına dönüştü. Stadyumları dolduran onbinler de ilgiyle, zevkle ve gençleriyle gurur duyarak izliyordu. Ta ki bu yıla kadar.

Buna statüko denildi, başka ülkelerden kopyalama denildi. Gençlik ve Spor Bakanlığının hazırladığı programlar doğrultusunda kutlama yapıldı.

TRT Ankara’daki sözüm ona kutlamayı naklen canlı yayınlıyor. Yer Ulus Meydanı. Atatürk Anıtı’nın yan tarafı, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü binasının önü. Birkaç yüz kişi toplanmış. Uzakdoğu dövüş sporu yapan öğrenciler. Jimnastik gösterisi yapan ilk ve ana okulu öğrencisi kız çocukları. Bu mu bayram coşkusu?

Başbakan “tanklar yürümedi” diyor. Tanklar toplar neden AKP’yi bu kadar rahatsız ediyor acaba? Milli bayramlarda yürüyen tanklardan, toplardan, askerlerden gurur duymayacak bir tek Türk olabilir mi?

Devlet düzeyinde törenler yapılmadı ama vatandaşlar İstanbul’da, İzmir’de, Samsun’da, Zonguldak’ta, Mersin’de hemen hemen tüm illerde 19 Mayısı caddelerde ellerinde bayraklarıyla gerçek coşkuyla kutladı ve her yıl kutlamaya devam edecek.