Küresel ısınmanın getirdiği mevsim değişiklikleri, kuraklık, çevre kirliliğinin su kaynaklarının kirlenmesi ve azalmasına karşı nasıl tedbirler alacağız, yüzyılın kabusu küresel ısınma sonucu kuraklık tehlikesini nasıl bertaraf edeceğiz ? Gökçe barajının kullanım ömrünü ve verimliliğini nasıl arttıracağız. Çok yakın bir gelecekte bu konular bütün gündemin önüne geçecek.

Geçtiğimiz cuma günü Gökçe barajı koruma havzası ile ilgili Termal’de yapılan bir toplantıya Tema Yalova Temsilcisi Faruk Tezcan ve Şehir Plancısı Ergüder Falay’la birlikte katıldık.Toplantıya Yalova’dan çok az sayıda kişi katıldı. Gönül arzu ediyor ki bu konulara eğilen daha çok kişi olsun ama maalesef bazı konularda yumurta kapıya dayanmadan kimsenin ilgisini çekemiyorsunuz. Şu an bu planın askı süreci devam ediyor ve 10 gün sonra plan askıdan inecek gerekli itirazların zamanında yapılması çok mühim.

Termal’de şu anda kaplıca sularının yetersizliği sebebiyle bazı otel ve banyoların faaliyet dışı kaldığı duyumları aldık . Kaynak sularının revervinin plansız kullanımı yakında daha büyük sorunlara yol açabilir. Termal Yalova’nın göz bebeği ilçesi, Kaplıca Turizmi de bu ilçenin altın yumurtlayan tavuğudur, dikkatli olmakta fayda var.

Kuraklığın getireceği küresel sorunlara bizler de katkı sunuyoruz, bilinçsiz tüketim sera gazı etkisini arttırmaktadır. Aşağıdaki açıklama bu açıdan çok önemlidir.

Küresel ısınma nedir küresel ısınmanın sebepleri nelerdir?

İnsanlar tarafından atmosfere salınan gazların sera etkisi yaratması sonucunda dünya yüzeyinde sıcaklığın artmasına küresel ısınma deniyor. Daha ayrıntılı açıklamak gerekirse dünyanın yüzeyi güneş ışınları tarafından ısıtılıyor.

Dünya bu ışınları tekrar atmosfere yansıtıyor ama bazı ışınlar su buharı, karbondioksit ve metan gazının dünyanın üzerinde oluşturduğu doğal bir örtü tarafından tutuluyor. Bu da yeryüzünün yeterince sıcak kalmasını sağlıyor.Ama son dönemlerde fosil yakıtların yakılması, ormansızlaşma, hızlı nüfus artışı ve toplumlardaki tüketim eğiliminin artması gibi nedenlerle karbondioksit, metan ve diazot monoksit gazların atmosferdeki yığılması artış gösterdi. Bilim adamlarına göre işte bu artış küresel ısınmaya neden oluyor. 1860’tan günümüze kadar tutulan kayıtlar, ortalama küresel sıcaklığın 0.5 ila 0.8 derece kadar artığını gösteriyor. Bilim adamları son 50 yıldaki sıcaklık artışının insan hayatı üzerinde fark edilebilir etkileri olduğu görüşünde. Üstelik artık geri dönüşü olmayan bir noktaya yaklaşılıyor.

Hiçbir önlem alınmazsa bu yüzyıl sonunda küresel sıcaklığın ortalama 2 derece artacağı tahmin ediliyor. 2007’nin de dünya genelinde kayıtların tutulmaya başlandığı son 150 yıllık dönem içinde en sıcak yıl olabileceği öngörüsü vardı ve maalesef bu gerçek oldu 2007 yılında ülkemizde içinde olmak üzere dünyanın her köşesinde son 70 yılın en sıcak yazı yaşandı.

Küresel ısınmanın Türkiye ye etkileri:

İstanbul Teknik Üniversitesi Avrasya Yerbilimleri Enstitüsü, küresel ısınmasının, Türkiye üzerindeki etkilerine ilişkin bir senaryo hazırladı. Bu senaryoya göre, küresel

ısınma aynı şekilde devam ederse, 2070’te Türkiye genelinde sıcaklıklar 6 derece kadar yükselecek. Ekosistem değişecek, canlı türleri yok olma tehlikesi yaşayacak.

“Kar yağdığı kışlar da olacak, daha az kar yağdığı kışlar da olacak. Türkiye’nin ekosistemlerinde ciddi sorunlar olacak ki bu ekosistemler de bir ülkeyi bir coğrafyayı ayakta tutan şeyler... Böceğiyle, merasıyla, kurduyla, hayvanıyla canlılar etkilenecek, bir sürü canlı yok olacak...” Dalfes, küresel ısınmayla mücadele konusunda, öncelikle, sera gazlarının yayılımının azaltılması gerektiğini vurguluyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü tarafından yürütülen çalışmaların önümüzdeki yıl tamamlanması planlanıyor.

Susuzluk önümüzde dev bir sorun olarak bütün ağırlığı üstümüze çökmeden acil aolarak tedbir almaya başlamalıyız . yarın bu konuda yazıma devam edeceğim.