Belediye Başkanımız Sn. Vefa Salman’ın şehir için yaptıklarından yararlı ve doğru olanları görüyor ve takdirle karşılıyoruz. Görmediklerimizi de zaten çok yoğun bir tempoda çalışan tanıtım ekibi yapıyor.

          Son bir aydır süren 13 Mahallede 77 Proje kampanyası tanıtımı kapsamında dört bir bucak, sokaklar, köprü korkulukları renkli afişlerle donandı. Bilbordlarda her gün Sayın Başkanın resmini seyrettik. Merak ediyorum tanıtım bütçesinin miktarı ne kadar? Bu parayla kamunun daha çok yararlanacağı neler yapılabilir?

          Takdir sözlerinin ardından ister istemez eleştiriye girdim. Daha önceleride bu köşede bana göre yanlış ve eksik olduğunu düşündüğüm uygulamaları dile getirmiştim. En son 11.08.2016 tarihli “Modern Bir Kente Yakışmayan Görüntüler” başlıklı yazımda ele alınan konularda bir gelişme olmadığı gibi bugüne kadar aydınlatıcı bir yanıt da alamadım. Ya önemsenmedi veya görülüp okunmadı. Eğer okunmadıysa Basın Danışmanlarının görevlerinde bir aksama var demek ki.

          Gelelim bugünkü konumuza. Boyunlarına kelepçe vurulan Gazipaşa Caddesinin sembolü olmuş çınarları. Sayın Başkan, Dörtyol Köprülü Kavşağının yapımı öncesi kesilen ağaçlar nedeniyle hak etmediği ağır eleştirilere uğramıştı. Bu düpedüz muhaliflerinin yürüttüğü siyasi bir tepkiydi. Benim böyle bir amacım yok ve olamazda. Olaya tamamen çevreci ve doğa dostu olarak bakıyorum. Çünkü  ağaçları bazı insanlardan daha çok seviyorum.

          Ağaç da canlı bir varlıktır. Topraktan çıkar, doğar filizdir, fidan olur, ağaç olur. Beslenir, sulanır, nefes alır yaşar. Bakılmazsa kurur ve ölür.

          Birkaç yıl önce Postane arkası lokanta ve kafeteryaların olduğu Mihenk Sokağın çınarları aydınlatılmıştı. Şimdi benzer uygulama Gazipaşa Caddesi çınarlarına yapılıyor. Gövdelere bağlanan kelepçelere armatürler bağlandı. Yerden ağaç gövdesi boyunca kablo döşendi. Elinize bir iğne batsa, çivi çakılsa canınız yanar, yaralanırsınız. Yaşayan bir canlı olan ağaca dışardan yapılan yukarıdaki işlemler onu aynı şekilde olumsuz etkiler.

          Ağaç doğanın bir parçası. O doğal ışıkta, gün ışığında en güzel haliyle görünür. Gece yapılan ışıklandırmayla onun cazibesini arttıramazsınız. Sadece insan yapısı özel binalara, heykellere aydınlatma yapılabilir.

          Ağaçlar kuşların geceleri konaklama yerleridir. Işıklı yerlere kuşlar gelmez. Yaz başında bir özel okul öğrencileri Belediye görevlilerinin yardımı ile bu ağaçlara kuş yuvaları asmıştı. Şimdi bu yuvalar boş mu kalacak?

          Uzak bir olasılık ama tesisattaki bir kısa devre yangına neden olamaz mı?

         

          Gece ışıklandırılmış bir ağaca bakmaktan hoşlananlar olabilir. Onların zevkine saygı duyarım. Bu bağlamda onları hoşnut etmek için böyle bir proje mutlaka gerekiyorsa daha uygun bir şekilde yapılamaz mıydı?

          Ağaç gövdesine yılan gibi sarılmış, yerden çıkan kablolar, dallara kabak gibi konmuş lambalar gece görünmüyor ama gündüz çok sakil duruyor. Bunun yerine dışarıdan, yerden yapılan bir aydınlatma daha az malzemeye gereksinim yaratır ve ucuza mal olurdu sanıyorum. Hatta sokak aydınlatması direklerinden de yararlanılabilirdi. Bu tür aydınlatmalarda ışık kaynakları hep gizlenmiştir. İşin tekniği bunu gerektirir.

          Anlaşılan o ki uzman olmayan kişilerce tasarlanan ve uygulanan sadece maddi getirisi olan bir çalışma.

          Son olarak TEMA Vakfı Yalova Temsilcisi Sn. Faruk Tezcan kardeşimin bunlardan haberi var mı? Acaba çevreci ve ağaç dostu olarak görüşleri nedir? Merakla bekliyorum.