BİR İL OLUŞUN HİKAYESİDİR YALOVA’NIN HİKAYESİ…
Aslında Yalova’nın kaderi Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün 1929’da o zaman küçük bir nahiye olan ilimize gelmesiyle değişti. Yalova’yı doğup, büyüdüğü Selanik’e benzeten Ulu Önderimiz, Yalova’nın kalkınması için adeta seferberlik ilan eder. Yalova’nın imar planlarını bizzat ele alır. Yalova’yı, İstanbul’a bağlayarak nahiyelikten kaza statüsüne yükseltir. İstanbul’un ilçesi olan Yalova’nın kaderi bu kez dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in sözleriyle değişir. 
Yıl 1994...
Aylardan Temmuz.. 7 Temmuz’dur…
Tansu Çiller yerel seçimler öncesinde Yalova’da miting alanında toplanmış kalabalığa hitap etmekteyken kalabalığa ilk sorusunu yöneltir. Bugün ayın kaçı? 7 cevabını alan Çiller, peki hangi ayın 7’si diye ikinci sorusunu sorar. 7nci ayın cevabını alan Çiller 77 Yalova’ya hayırlı olsun diyerek Yalova’nın il olacağını müjdeler.
Yaklaşık 1 yıl sonra 6 Haziran 1995 tarihinde Yalova, Karabük ve Kilis ile birlikte il oldu. Karabük’ün neredeyse yarısı yüzölçümüne sahip şehrimiz nüfus olarak Karabük’ten daha büyük bir il. 2 dönemdir 3 milletvekili mecliste bizi temsil ediyor. Karabük’ünde 3 milletvekili var. Tabloda Yalova’daki ile benzer 2 vekil AKP’den 1 vekil de CHP’den. İki ili birçok konuda karşılaştırabiliriz. Ama en belirgin örnek 1’er yıl arayla kurulmuş olan üniversiteleri değerlendirmek istiyorum. 
Karabük Üniversitesi 2007, Yalova Üniversitesi ise 2008 yılında kuruldu. Yalova Üniversitesi halen tam olarak kurulumunu tamamlayabilmiş durumda değil. Bunun en iyi göstergesi de Yalova Üniversitesi öğrenci sayısı 19 bine yaklaşırken Karabük Üniversitesi’nin öğrenci sayısı 2,5 katımızdan fazla yani 52 bin olması. Yani Yalova, öğrencilerin tercih ettiği bir il değil. Bunun için başta bu ilin vekilleri olmak üzere bu şehrin yönetiminde söz sahibi olan herkes şapkayı önüne koyup düşünmeli. Neden diye?  
Bu örnekten yola çıkacak olursak Yalova önemli bir konuma sahip. Üç büyük sanayi kentinin ortasında %59’u orman olan yeşille mavinin bir arada olduğu ender kentlerden biri. Bu ülkenin kurucusunu kendisine aşık eden bir kent. Ulu Önderimiz o dönemde kentimiz için bir vizyon, bir misyon ortaya koyarken bugün ne yazık ki halen bir kimliğe kavuşabilmiş değil. 
Yalova’nın gelişmesinde, kalkınmasında birinci sorumluluk milletvekillerine ait. 4 yıldır yaptım oldu anlayışına 31 Mart’ta halk tarafından son verildi. Yeni yönetime şimdi büyük işler düşüyor. Yalova’nın biran evvel iyi bir kalkınma planına ihtiyacı var. Siyaset uğruna kısır çekişmelere Yalova geçmişte olduğu gibi kurban edilmemeli. Seçim sonrasında yapılan açıklamaların arkasında durularak Yalova’ya yapılacak olan yatırımlar hayata geçirilmeli.
Unutmayın, Yalova artık bir ilçe değil, Atatürk’ün kenti eşsiz     güzelliklere sahip bir il.