M.S.V .yy’ a kadar uzanan, eski kaynaklarda ‘’ Eski Efes ‘’ olarak anılan, Şirince köyü, İzmir’in Selçuk ilçesinin adı gibi şirin, güzel bir köyüdür. Küçük Menderes nehrinin taşıdığı alüvyon ve taşkınlar nedeniyle yaşanılması zor bu deltada , amansız sivrisinek saldırılarından korunmak için kaçan Efes’lilerin yaz aylarında yaşamak için oluşturdukları bu köy, dogal güzellikleri ve tarihi zenginlikleri ile adını duyurmuştur.

İlk yerleşim dönemlerinde hiristiyan aleminin önemli bir dini merkezi olan bu köyde, Aziz Yoannes Kilisesi , Aziz Dimitrios Kilisesi ve 40 yakaın manastırın olduğu bilinmektedir. Meryem Ana’nın yaşadığı Bülbül dağına çok yakın olan Şirince köyünün o dönemde yaşayan köylüleri tarafından yiyecek ve değişik ihtiyaçlarının karşılandığı rivayet edilmektedir.

Cumhuriyet sonrası yaşanan, 1923-24 mübadele döneminde, Makedonya’nın Kowala bölgesinden taşınan muhacırların yerleştirildiği bu yerin o zamanlar KIRKINCA olan adı, Rum şivesiyle KİRKİNCE şeklini almıştı. 1930 yılında İzmir Valisi olan Kazım Dirik Paşa köyü ziyaretinde köyün adını ŞİRİNCE olarak değiştirmiştir.

Şirince köyünü dünya çapında üne kavuşturan olay, 21 Aralık 2003 tarihinde kıyametin kopacağını bildiren yaklaşık 2000 yıl önce yazılmış taş yazıtlardan alınan Maya takviminin uluslararası basında yer alması sebebiyle olmuştur. Yaklaşık 700 kişilik bir nüfusa sahip olan bu köy, Maya inanışına göre , kıyametten etkilenmeyecek dünya üzerindeki iki yerden biri olması sayesinde on binlerin akınına uğramıştır.Bu olay ulusal ve uluslararası medyanın ilgisini çekmiştir. Kıyametten kaçan insanların akınına uğrayan Şirince köyü giderek artan bir turist akını sayesinde yakaladığı bu ününü bu günlerde de pekiştirmektedir.

Ben bugün yazımı Ege’nin bu şirin beldesinden yazıyorum. Son yıllarda bu köye yerleşen kardeşim ve yeğenimin açmış oldukları turistik tesis KAVALA RESTURANT sayesinde benim de bir ayağım buraya bağlandı. Yazıma konu olan bu şirin belde ,Yalova ile bazı ortak özellikler taşımaktadır.

Yalova ‘da, mübadele döneminde Makedonya’nın Kavala bölgesinden göç almıştır. Yalova Koruköy’e yerleşen Kavala halkı, yerleşik kültürle uzun yıllardır uyum içinde yaşamaktadır. Şirince ve Koruköy doğa dokusu yönünden birbirine benzer özellikler taşımaktadır. Koruköy’de eski yıllarda daha gelişmiş olan pansiyon kültürü zaman içinde yok oldu, Şirince köyünde pansiyon kültürü gelişip turizm patlaması olarak varlığını sürdürmektedir. Yalova, bu bölgede gelişen bu turistik hareketlenmeden bir takım dersler çıkararak özellikle Termal , Gökçedere başta olmak üzere bir çok ilçede turizm hareketine katkı yaratabilir. Yalova’nın doğal dokusu ve tarihi özellikleri Şirince’den çok farklı değil. Yalova’nın artıları daha fazladır.

Şirince’de doğal doku ve kültürel miraslar sıkı bir şekilde korunmakta, Yalova’da ise var olanlar hızla tükenmektedir. Termal ilçemiz, ekolojik, tarihsel, kültürel değerlerin zirvede olduğu bir yerleşim yerimiz. Bu ilçemiz başta olmak üzere bütün ilçelerimizdeki değerlerimizin kıymetini bilip korumamız gerekir. Ben şahsen koruyamadığımızı düşünmekteyim bu konularla ilgili pek çok yazı yazacağım.

Yalova’nın sahip olduğu değerlerin korunmasına yönelik pek çok çalışma yapılabilir. Cesaret ve bilgi eksenli tartışmalarla kentin ufukları açılabilir. Kentlilik bilincinin gelişmesi sayesinde bu değerlerimize sahip çıkabiliriz.

Bayram tatili süresince Yalova dışından izlenimlerimi sizlere aktarma fırsatını yakalamanın keyfi ile tüm halkımızın Mübarek Kurban Bayramını kutluyorum.