Sayın Yakup Koçal,

 Bu sütunda zaman zaman, Yalova’da yaşayan birey olarak eleştiri hakkımın bana verdiği cesaretle, doğru bulmadığım bazı uygulamalarınızı dile getirdim. Ne yazık ki, bunların hiçbirisine bu güne kadar bir yanıt alamadığım gibi, söz konusu konularda bir iyileşme de gözleyemedim.

 Ya önemsemediniz veya basın büronuz bu yazıları size ulaştırmadı. Bu yüzden yeni bir konuyu size açık mektup olarak sunuyorum:

 İlk anda ufak bir ayrıntı olarak algılanabilir. Çünkü görünüşte kendisi öyle bir şey. Ancak çevreye verdiği zarar oldukça büyük. Sözünü ettiğim, hemen hemen hepimizin kullandığı: PİL. Çocuklarımızın oyuncaklarından duvar ve masa saatlerine, uzaktan kumanda aletlerinden aydınlatma araçlarına kadar yoğun olarak kullanılan her türlü piller.

 Bunlar kurşun, karbon, çinko, mangan gibi ağır metaller içermektedir. Üzerinde bunu belirten ve çöpe atılmamasını gösteren işaretler bulunmaktadır. Eğer bu uyarı dikkate alınmaz, enerji açısından tükenmiş olan piller gelişi güzel çöpe, dış mekanlara atılırsa, oluşacak zehirli kimyasal bileşimleri toprağı ve suyu kirletecektir.

 Çevre Bakanlığı’nın 31 Ağustos 2004 tarih ve 25569 sayılı Resmi gazete’de “Atık Pil ve Akümülatörlerin Kontrolü Yönetmeliği” yayınlanmıştır. Yönetmeliğin amacı,  1. Maddenin (b) bendinde şöyle ifade edilmektedir:

 “İnsan sağlığına ve çevreye zarar verecek şekilde doğrudan veya dolaylı olarak akıcı ortama verilmesini önlemek”

 Diğer bölümlerde, Bakanlığın, Mülki Amirlerin, üreticilerin görev ve yetkileri ayrıntılı bir şekilde anlatıldıktan sonra belediyelerin yetki ve sorumlulukları arasında:

 Atık pil ve akümülatörlerin katı atık düzenli depolama alanlarında evsel atıklarla birlikte bertarafına izin vermemek. Üreticilerin şehrin muhtelif yerlerinde yapacakları atık pil ve akümülatör toplama işlemlerine yardımcı olmak ve işbirliği yapmak, bulunmaktadır.

 Bu amaçla muhtarlık binalarının önünde ve belediye ana giriş kapısının sağ yanından özel atık pil toplama kumbaraları vardı. İyi bir pil tüketicisi olarak bu noktalara sık sık uğruyordum. Her gidişimde de duyarlı vatandaşlarca atılmış pillerle kutuların yarıdan fazla dolu olduğunu görüyor ve seviniyordum.

 Son gittiğimde bunların hepsinin kaldırılmış olması beni şaşırttı. Bahçelievler Mahallesi Muhtarı’na sorduğumda, ilgililerin alıp götürdüğünü, ne olacağını bilmediğini söyledi. Bekledim, bugüne kadar yenileri konmadı.

 Öte yandan saçma ve yararsız bulduğum “mavi kapak toplama kampanyası” devam ediyor. Yukarıdaki düşüncemi 08.09.2011 tarihli “kapak toplama, pet şişe topla” başlıklı yazımda ayrıntılı bir şekilde dile getirmiştim. Acaba bugüne kadar ne kadar (adet değil, ağırlık olarak) kapak toplandı?

 Bunun parasal değeri nedir? Bunun yanında çöpe atılan ve ziyan olan pet pet şişenin değeri nedir? Benim savım bunun üzerine idi. Lütfen gerçek rakamlara ulaşabilirseniz bir karşılaştırın.

 Pilin doğaya vermiş olduğu zarar, maddi değeri düşük mavi kapağınkinden kat ve kat fazla. Çok daha zararlı bir atık da yanık yağlar. Kızartma yapılan, yemek üretim yerlerinde, evlerde çok fazla kullanılan insan sağlığı ve gelişi güzel atılması, için zararlı bitkisel yağlar. Motorlu araçlardan çıkan madeni yağlar. En fazla iki kez kullanılabilen kızartma yağları tekrar kullanılırsa kansorejen etkisi yaratır.

 Bu konuyu da 28.01.2010 tarihli “ Atık Yağlar ve Çevre” başlıklı yazımda etraflıca işletmiştim. O günlerde söz konusu atık yağlar yetkili firma tarafından iş yerlerinde toplanıyordu. Çere Koruma Birimi yetkilileriniz yakında evlerden de toplanacağını müjdelemişti. İki yılı aşkın süredir bu gerçekleşmedi. İş yerleri denetimleri ne aşamada merak ediyorum. Sağlıklı kent olmanın koşulları arasında  bunlarında yeri olsa gerek.