Kalabalık, şiddetin son bulması ve masum insanların yaşam hakkının korunması için birlikte seslerini yükseltti. Göstericiler, İsrail'in Gazze'deki saldırılarını kınayarak barış ve adalet çağrısında bulundu. Merkez Camii önünde basın açıklaması yapan GÖNÜL-DER Sözcüsü Hacı Ömer Anlayışlı şunları dile getirdi: “ Uzun bir süredir vahşetin temsilcisi siyonist İsrail tarafından esir alınan kutsal mabedimiz Kudüs’te zulüm devam ederken, zulmün sınırları Gazze’yle birlikte daha da genişledi. 7 Ekim’den bu yana katil İsrail’in saldırıları sonucu Gazze’de 30 binin üzerinde insan katledildi, 70 binin üzerinde de insan yaralandı!
“Medeniyet timsali” olarak bilinen Batı, bu soykırıma sessiz kalıyor! Yakın bir geçmişe kadar üç semavi dinin halkları tarafından barış ve sükûnetin hüküm sürdüğü topraklarda artık kan ve gözyaşı ayırt edilemeyecek düzeylere ulaşmış durumdadır! Barışı, huzuru ve istikrarı temin edebilmek için var gücüyle çalışan biz Müslümanlara yapılan bu saldırıların hiçbir izahı ve açıklaması bulunmamaktadır. Uluslararası toplumun görmek, duymak ve bilmek istemediği vahşetlere yenilerini eklemekte imtina etmeyen katil İsrail, vicdansızlığını pekiştirmektedir. Terör devleti Siyonist İsrail, uluslararası hukuku hiçe sayarak âdeta insanlığın ve Müslümanların sabır sınırlarını zorlamaktadır. Katil İsrail, yazılı tarihteki vahşetleri bile utandıran saldırılarda bulunmaktan asla çekinmemektedir!
Öte yandan sosyal medya platformlarında Gazze’de soykırım işlendiğine dair kanıt niteliğinde olan paylaşımlara sistematik biçimde sansür uygulanmaktadır. Batı’nın buyruğu üzerine yapılan bu sansür ile katil İsrail’in gerçekleştirdiği vahşeti kendileri hariç kimse görsün istemiyorlar. Dualarımızın kabul edildiği mübarek ramazan ayında Gazze'yi unutmamak, unutturmamak için boykota devam etmek biz Müslümanların görevi olmalıdır. Aleni ya da örtülü şekilde Siyonist İsrail’e destek olan markalar, Gazze'ye atılan her bombada, sıkılan her kurşunda pay sahibidir! Burada, bizlere düşen sorumluluk, katil İsrail’e destek verdiği bilinen markaları boykot etmek olacaktır! Bunun yanında da Gazzeli kardeşlerimizi, Kudüs’ü, Filistin’i aklımızdan bir an olsa bile çıkarmamak olacaktır! Hiçbir şey yapmamak, bir şeyler yapmaya çalışmaktan evladır kıymetli Müslümanlar… Gazzeli bir çocuğun şu sözleri aklımıza gelmeli: Bilin ki biz 5 aydır oruç tutuyoruz, Gazze'deki gıda sıkıntısı nedeniyle çok az yemek yiyebiliyoruz, bu nedenle oruç tutmak bizim için zor olmayacak. Her türlü şeref ve insanlıktan yoksun Katil İsrail, Mübarek Ramazan ayında bile zulmüne devam etmektedir. Kardeşlerimizi açlığa, susuzluğa ve ölüme terk etmektedir. Son zamanlarda ülkemiz gündemini meşgul eden siyaset Gazze davamızın önüne geçemez ve geçmemeli... Şu durumda hiçbir konu Gazze kadar mühim değildir. Ayrıca kardeşlerimiz orada açlıktan ölürken lüks iftar sofraları bizlere yakışmaz. Kardeşlerimizin üzerinde her dakika bir bomba patlarken gerekçesi her ne olursa olsun sazlı sözlü eğlenceler bize yakışmaz. Müslüman kardeşlerimiz zulüm altındayken dertsiz tasasız yaşamak bize yakışmaz. Tekrar yineliyoruz. Hiçbir gündem Gazze davamızın önüne geçemez ve geçmemeli. Bizler Filistin’i unutmayacak, Gazze’yi konuşmaktan, anlatmaktan vazgeçmeyeceğiz. Meşrulaştırılmaya çalışan bu soykırımlar zincirine alışmayacağız, unutmayacağız, unutturmayacağız. Dünyanın gözleri önünde savunmasız insanların; çocukların, kadınların, yaşlıların katledilmesini seyretmeyeceğiz! Bu soykırıma doğrudan ya da dolaylı destek verenleri hoş görmeyeceğiz! Bombaların ardı ardına patladığı, silah seslerinin son bulmadığı, çocuk ve kadın feryatlarının dinmediği topraklarda huzur içerisinde yaşayabileceğini sanmakta olan terör devleti İsrail, kirli planlarına erişemeden yok olup gidecektir! Ancak bu soykırımlar bizleri korkutamayacak. Bir ölüp, bin dirileceğiz! Filistin yalnız değildir!”
HABER/ RÜMEYSA ŞAHİN
