<p class="MsoNoSpacing"><span style="font-size:10.0pt;font-family:"Arial","sans-serif"">‘Evvel Zaman İçinde Sarı Güneşin Çocukları’ kitabıyla edebiyat dünyasında yer alan Yalovalı genç yazar Ahmet Burak Köroğlu, yeni romanı ‘Evvel Zaman İçinde’ ile tekrar okurlarının karşısına çıkıyor. <o:p></o:p></span><br /> <span style="font-size:10.0pt;font-family:"Arial","sans-serif"">‘Evvel Zaman İçinde Sarı Güneşin Çocukları’ kitabıyla edebiyat dünyasında yer alan ve son zamanlarda dikkat çeken Yalovalı genç yazar Ahmet Burak Köroğlu yeni romanı Evvel Zaman İçinde ile tekrar okurlarının karşısına çıkıyor. 15 TL’den satılacak olan kitap 1 Ekim tarihinden itibaren tüm kitapevlerinde yerini aldı.. Ayrıca kitap, D&R, Babil, İndefix, Kitap Yurdu gibi internet üzerinden de satışa sunuluyor. Henüz yayımlanmadan merak uyandıran roman; üç ana bölümden oluşuyor. İlk bölümde kendini bulmaya çalışan Asya’nın, çocukluk arkadaşı Şukufe ile köylerinden İstanbul’a seyahatlerini anlatıyor. Ardından Erzincan, Kars dolaylarını konu alıyor. Doğu-batı, lâik-muhafazakar, madde-mana çatışmalarını da irdeliyor. Psikolojik buhranların ve dönemsel özelliklerin, köy hayatının, toplumsal olayların sentezlemesi bulunuyor. Romanın ikinci bölümü ise Şukufe’nin dünyasından Asya’ya bakış açısı gözlemleniyor. 1970’e yolculuk Bir anda kendimizi tren yolculuklarıyla 1970’lerin ortasında, İstanbul’un ihtişamlı semtlerinden terk edilen sokaklara kadar gezen iki farklı psikolojinin tahlil ettiği dönemsel araştırmaların içinde buluyoruz. Hapishane mahkûmlarından, öğretmenlere, doktorlara, berberlere kadar birçok farklı mesleğin yarattığı algının içinde kaybolan benliğini arayan iki karakterin dünya ile olan savaşı roman yer alıyor. Ahmet Burak Köroğlu, tüm bu keşmekeşi toplumsal gerçekçilik akımının etkisinde şiirsel bir dil ve akıcı bir üslupla anlatıyor. Osmanlı dönemi, 1970’ler ve 2017 yılları, Asya ve Şukufe’nin kendilerini birbirlerinde aradıkları vakit, yalnızlığın ve kimsesizliğin o ince çizgisini fark edemedikleri gün kayboluşlarını görebiliyoruz. Bütün bunlar sonucunda üçüncü bölümde yazarın bizzat kendisi devreye giriyor. Bu bölümde Asya’nın, Şukufe’nin ve bir zamanlar bütün bu olayların başlangıcı olan Derviş Kadir’in gerçekleri ortaya çıkıyor. <o:p></o:p></span></p> <p class="MsoNoSpacing"><span style="font-size:10.0pt;font-family:"Arial","sans-serif""> </span></p>