Ak Parti 5. Olağan Kongresi 90. Yıl Spor Salonunda gerçekleştirildi. Kongreye Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu'da katıldı. Salona alkışlar eşliğinde giren İslam ve Soylu'yu Ak Parti Yalova Milletvekili Temel Coşkun ve Ak Parti il Başkanı Yusuf Ziya Öztabak karşıladı. Tüzük gereği ilk olarak Divan oluşturuldu. Divan Başkanlığına Ak Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Baha Öğütken seçilirken Başkan Yardımcılığına Ak Parti Bursa Milletvekili Bedrettin Yıldır Katip Üyeliklere ise Burak Torun, Sibel Yavuz ve Reyhan Gülhan seçildiler. Kongreye sağlık nedeniyle katılamayan Başbakan Ahmet Davutoğlu ise bir mesaj göndererek Kongrenin hayırlı olması dileklerini iletti. Kongrenin açılış konuşmasını Ak Parti Yalova İl Başkanı ve Başkanı Yusuf Ziya Öztabak gerçekleştirdi. Ak Parti'nin bu kongreden güçlenerek çıkacağını dile getiren Öztabak, "Bugün burada 2015 genel seçimlerinde yapılacak çalışmaları yönetecek olan ekibi belirleyeceğiz. Ne olursa olsun bu kongreden güçlenerek çıkacağız. Bu ekip 2015 genel seçimlerinde Yalova'da 2-0 yapacak ekiptir. Hemen sonrasında 2019 Yerel seçimlerine de bu ekiple gideceğiz. 1 dönemliğine emanet ettiğimiz Yalova Belediyesi ve diğer bir kaç belediyeyi 2019 yılında geri alacağız. Yalova Belediyesi ortaya koyduğu beceriksiz yönetimle zaten bu işi beceremediklerini tüm Yalova'ya gösterdi. Bir bölgede bulunan ağaçları sökmeyi beceremeyen, hepsini keserek bir beceriksizlik örneğini ortaya koyan bu yönetim Yalova halkını tatmin etmemektedir. Yalova hak ettiği hizmetleri bunda sonraki süreçte de alamayacaktır" dedi. Öztabak'ın ardından kürsüye gelen Ak Parti Yalova Milletvekili Temel Coşkun ise Yalova'nın son zamanlarda hep olumsuzluklarla gündeme geldiğini dile getirdi. CHP'ye Tonami Meydanında ki ağaç kesimleri üzerinden yüklenen Coşkun, "Yalova seçimlerin yenilenmesi, susuzluk son olarak da dörtyolda ki ağaç katliamı ile gündeme geldi. Biz Yalova'nın artık güzel şeyleriyle gündeme gelmesini istiyoruz. CHP'li Belediye Başkanına defalarca o ağaçların sökülmesi gerektiğini söylediğimiz halde o hepsini kesmeyi tercih etti. Bu saatten sonra CHP çıkıp biz çevreciyiz demesin. Belediyecilik Yalova'nın girişine hoş geldin, çıkışına güle güle yazmak değildir. Biz 2015'de 2 milletvekilliğini 2019'da ise belediyeyi alarak Yalova'yı yeniden hak ettiği hizmetlere kavuşturacağız" diye konuştu. Coşkun'un ardından kürsüye gelen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam ise dünya medyasının Türkiye'ye Gezi olaylarında çifte standart uygulayarak Türkiye'yi karalama yarışı içerisine girdiğini dile getirdi. Fransa'da yayın yapan Charlie Hebdo adlı mizah dergisine yapılan saldırıyı kınayan Bakan İslam, "Yeni bir dönemin başındayız Allah’ın izniyle. Yeni Türkiye’yi inşa etmek sürecindeyiz. Bu süreci büyük ideallerimiz istikametinde hedefe taşıyabilmek için hep birlikte çalışıyoruz. Allah birlik, beraberliğimizi daim kılsın. Allah inşallah istikamet üzerinde olduğumuz sürece yar ve yardımcımız olsun. Kongre süreçleri biz için hem imtihan hem güç toplama hem de safları sıkılaştırma süreci. İnşallah bu kongrelerden birlik ve beraberlik içinde çıkacağız ve dosta, düşmana, bize bakan herkese şunu söyleyeceğiz: Biz yolumuzdan alı koyamazsınız. Ne zaman bu davanın yükselişi fark edildiyse o günlerde ‘yapamazsınız, edemezsiniz’ naraları atılmaya başkandı ve TBMM’nin mutadı bozuldu. O güne kadar yapılmakta olan seçimlerin gidişatı değiştirildi. Eğer sizin tasvip ettiğiniz biri cumhurbaşkanı olacaksa o zaman her zamanki gibi bir seçim yapamazsınız dediler. O zaman 367’yi bulmanız gerekiyor dediler. Allah’a hamdolsun bulduk. Onun arkasından e-muhuralar verilmeye başlandı, kapanma davaları açıldı. Sarıkızlar, Ayışıkları, Balyozlar, darbe planları yapıldı. Gezi olayları patlak verdi. Şimdi burada birşeyi düşünmenizi istiyorum. Gezi olayları meydana geldiğinde, hatırlayın o günleri, Taksim Meydanı’na canlı yayın araçları getirdiler, dünyanın en ünlü muhabirlerini buraya yığdılar. Yalan yanlış fotoğraflarla, ‘Türkiye’de korkunç şeyler oluyor’ yaygarasını çıkardılar. Bu yaygara günlerce bütün dünyada yayınlar izlendi. Olan bitine neydi? 12 tane ağaç bir mahalden başka bir mahalle taşınıyordu. Bakın dün Fransa’nın kalbinde bir hadise meydana geldi. Büyük bir terör olayı meydana geldi. Fransızlara geçmiş olsun diyorum ve bu terör olayını hiç kabullenmediğimizi, lanetlediğimizi, tüm terör olaylarını lanetlediğimizi buradan belirtmek istiyorum ama olayın aksediş biçimine bakın. 3-4 saat kısıtlı bir yayın yapıldı. Ondan sonra devlet duruma el koydu, ‘bitirdik’ dediler mevzu kapandı. Demek ki bizimle ilgili olduğu zaman bütün dünyanın bütün zaaf noktalarını görmesi gerekiyor. Bu yetmiyor bire bin katılması gerekiyor. Olmayan şeylerin varmış gibi gösterilmesi gerekiyor ve Türkiye’nin zayıf bir görüntü vermesi isteniyor. Bütün bunları sağlayabilmek için 17 Aralık’ta ortaya çıkan bir takım paralel örgütlenmeler bulunuyor. Devletin içine yeni bir devlet sokulmaya çalışılıyor. Devleti çökertme planları yapılıyor. 25 Aralık’ta bir defa daha yapıldı. Askeri darbeyle başaramıyorsak sivil darbeyle bu iktidarın üstesinden geliriz düşünceleri ortaya konuldu. Bütün bunlar olurken daha geçtiğimiz Ekim ayında tekrar eden bir şekilde terör örgütlerin provokasyonları sürekli sahneye sürüldü. Bütün bunların arkasında hepimizin bildiği gibi şu yatıyordu: seçimden hezimetle çıkanlar sandıkta halkın teveccühünü kazanamayanlar bu defa sokakları yakıp, yıkarak halka hükmetmeyi, devleti ele geçirmeyi denediler ama bunların hiç biri olmayacak Allah’ın izniyle. Şunun için olmayacak: ünlü bir atasözü var: At binenin, kılıç kuşananın. Biz bu işi biliyoruz. Biz bin yıllık bir devlet geleneğinin 21. asırdaki devamıyız. Devlet etme tecrübemiz, lıyakatımız var. Çok şükür kadirşinaz halkımız da bunu görüyor" dedi. İslam'ın ardından kürsüye gelen Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu ise CHP'yi iki yüzlülükle suçladı. Soylu Gezi olaylarındaki göstericilerin yanında yer alan CHP'nin Yalova'da 150'nin üzerinde ağacın kesilmesi karşısında sessiz kaldığını dile getirdi. Konuşmalar sonrasında Divan'a Birol Erbalta, Hüseyin Uygun ve Yusuf Ziya Öztabak listelerini teslim ettiler. Ancak Divan Birol Erbalta'nın listesindeki isimlerin salonda olmamasını gerekçe göstererek Erbalta'nın listesini kabul etmedi. Bunun üzerine Erbalta Divan Başkanı Ahmet Baha Öğütken'e tepki göstererek salonu terk etti. Kurulan sandıklarda oylarını kullanan 478 delegenin 316'sının oyunu alan Yusuf Ziya Öztabak Ak Parti İl Başkanlığı görevine seçildi. Hüseyin Uygun ise 151 oy aldı. 11 oyun da geçersiz sayıldığı kongre sonrasında üyelere kısa bir konuşma daha yapan Öztabak, kendisine gösterilen güvenden dolayı delegelere teşekkür etti.