Yakın gelecekte kuraklıktan kıvranmamak için şimdiden gerekli çalışmalara hız verip önlem almalıyız. Bu önlemlerin en kalıcı olanı deniz suyundan tatlı su elde etme yöntemi olacaktır.Deniz suyundan tatlı su elde etmenin birkaç yöntemi  yıllardır bazı ülkelerde kullanılıyor. Bu yöntemlerin yaygın olarak kullanılmasının yolu , yöntemin  ekonomik hale getirilmesi  açılacaktır. İlimizde baraj suyumuzu büyük oranda tüketen dünya devi firmalarımızın bu çalışmalarda öncülük etmesi  ülkemiz için de büyük bir kazanım olacaktır. Umarım bu çalışmalar gündeme alınır ve çalışmalar başlatılır.

Su canlı organizmalar için hayati öneme sahip bir bileşik. Okyanuslarda, denizlerde, göllerde, nehirlerde, su buharı şeklinde havada ve yerin altında bol miktarda bulunan su aslında her an çevremizde. Dünya’nın yüzeyinin %71’i suyla kaplı olmasına rağmen Dünya üzerindeki suyun ancak %2,5’u tatlı su. Ayrıca içilebilir tatlı suyun sadece yüzde biri insanlar tarafından kullanılabilecek şekilde yerin yüzeyinde bulunuyor. Ulaşılabilir tatlı su miktarının sınırlı olması nedeniyle özellikle dünyanın belli bölgelerinde, örneğin Orta Doğu’da, Kuzey Afrika’da içme suyu ihtiyacı deniz suyunun arıtılması ile sağlanıyor.

Deniz suyundaki tuz oranı yaklaşık %3,5’tur. Aslında tatlı sular da az da olsa tuz içerir. Ancak bu oran deniz suyununkinin yaklaşık 35’te biri kadardır.

 

Deniz suyundan içme suyu elde edilmesi binlerce yıldır uygulanan bir işlem. Örneğin geçmişte gemilerdeki içme suyu ihtiyacı bu şekilde karşılanıyordu. Deniz suyundaki tuzun ayrıştırılması için genellikle iki yöntem kullanılıyor. İlkinde deniz suyu ısıtılarak buharlaşması sağlanıyor. Daha sonra su buharı soğutularak yoğunlaştırılıyor ve sıvı haldeki saf su depolanıyor. İkinci yöntemde ise deniz suyundaki çözünmüş haldeki tuz, sadece belirli büyüklükteki parçacıkları geçiren bir zar kullanılarak, ayrılıyor.

 

Ancak bu süreçte ortaya çıkan tuz oranı çok yüksek atık suyun tekrar denize karıştırılması bölgedeki sualtı yaşamını olumsuz şekilde etkiliyor. Arıtma sistemlerinin tuzlu suyun aşındırıcı etkisinden korunabilmesi için kullanılan kimyasal maddeler de atık su ile birlikte deniz suyuna karışıyor. Ayrıca arıtma tesislerinden çıkan yüksek sıcaklıktaki su, deniz suyunun sıcaklığında artışa neden oluyor.

Tuz oranı çok yüksek olduğu için deniz suyundan daha yoğun olan atık suyun özellikle deniz tabanına yakın bölgelerde yaşayan canlı türlerini etkilediği düşünülüyor. Atık suyun, çok sayıda farklı noktadan boşaltılarak deniz suyuyla karışmasının kolaylaştırılması ya da enerji santrallerinde kullanılan soğutma suyu ile karıştırılarak tuz oranının azaltılması sebep olduğu olumsuz etkilerin azaltılmasına yardımcı olabilir.

 

 

Deniz suyunu arıtıp içme suyu elde eden ülkeler

Su kıtlığı olduğu dönemlerde deniz suyunun arıtılarak su ihtiyacının karşılanıp karşılanmayacağı konusu gündeme gelir.
Deniz suyu arıtılarak teknelerde içme suyu dahil, her türlü su ihtiyacı karşılanabiliyor. Kıyılardaki bazı turistik tesisler ve siteler su ihtiyaçlarını deniz suyunu arıtarak karşılıyor.

Deniz suyunu arıtıp içme suyu olarak kullanan ülkeler

  • İsrail
  • Arap ülkeleri
  • İsrail
  • Kaliforniya
  • İspanya
  • Japonya