Meclis, TEMA’nın özel hükümlerin iptali için açtığı dava sonuçlandıktan sonra konunun görüşülmesi konusunda irade gösterdi. Bu süreç içerisinde Çevre ve Şehrcilik Bakanlığı’ndan da görüş istenecek. Zira bakanlığın birimlerinden MİGEM, özel hükümlerin işlenmesini uygun bulurken, bir diğer birim olan DSİ, kesinlikle işlenmemeli, diyor. 644 Sayılı KHK ile bakanlık tarafından resen işlenebilmesi durumu da söz konusu olan özel hükümlerle ilgili tartışmalar, 2. koruma bandı üzerinde yoğunlaşıyor. Sıkıntının asıl kaynağı, Termal Belediyesi’nin konut alanlarının bir kısmının 2.koruma bandına kalması. Bantla ilgili olarak Çevre Düzeni Planı daha kısıtlayıcı hükümler getirmişken, özel hükümlerle bu kısıtlamaların kaldırılmak istenmesine muhalefet başta olmak üzere çeşitli çevre STK’ları ve hatta DSİ de karşı çıkıyor.
Altuğ Doğan bilirkişi raporunu meclise sundu
CHP’li Meclis Üyesi Altuğ Doğan, konuyla ilgili olarak yaptığı konuşmada, Gökçe Barajı özel hükümlerinin Çevre Düzeni Planı ile çelişen noktalarını ayrıntılı bir şekilde dile getirdi. TEMA’nın açtığı davayla ilgili bilirkişi raporunu da mecliste okuyan Altuğ Doğan, raporda baraj ve su havzasının bölgenin tek su kaynağı olarak alternatifsiz olması nedeniyle korunması gerektiğine yer vererek, 1999’da 135 bin nüfus ve 110 bin hektarlık arazi kullanımının, 2007’de 187 bin nüfus ve 246 bin hektara çıktığını ifade etti.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na planları resen onaylama yetkisi veren 644 Sayılı KHK’yı Demokles’in kılıcına benzeten Doğan, “644 sayılı Demokles’in kılıcı var tepemizde, sen ne yaparsan yap, diyor. Benim önerim bunun reddedilmesi yönünde. Biz bu tarihi yanlışa olur demeyelim. Gelecekte susuz bir yaşamda bizim payımız olmasın ki, vicdanen bununla ilgili hesap sorabilir olalım” dedi.
Alkış, “Bakanlıktan görüş isteyeceğiz”
Meclis Başkanı Ali Rıza Alkış ise 644 Sayılı KHK ile ilgili iki farklı görüş bulunduğunu ifade ederek, bu yetkinin bir ildeki Çevre Düzeni Planı’nın tamamı için mi, yoksa spesifik olarak yalnızca Altınova’da olduğu gibi belli küçük ölçeklerde mi kullanılabileceğinin açık olmadığını kaydetti. Alkış, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bu konuda yerel meclislerin yetkisi ne boyutta, bakanlığın yetkisi ne boyutta, bunu soracağız. Görüş isteyeceğiz bunun açıklığa kavuşması için” dedi.
Bahar Doğan, “Reddedilmesi gerekir”
CHP’li İl Genel Meclis Üyesi Bahar Doğan da söz alarak, “Baraj havzasının özel hükümleriyle ilgili olarak DSİ olumsuz rapor vermiş, TEMA’nın açtığı iptal davası var, Yeşil Körfez Su Birliği yürütmeyi durdurmuş. Ayrıca valiliğin Bayındırlık İl Müdürlüğü’nden aldığı görüş yazısı da olumsuz. Süren mahkemeyle ilgili bilirkişi raporu da olumsuz. Burada sedimantasyon olacağından, yapılaşmaya açılmasının tehlikesinden ve bölgede Gökçe Baraj havzasının alternatifi olmadığından söz ediyorlar. Baraj etrafında yol bile yapılmış. Baraj etrafında yol olmaz” dedi.
Nergiz, “Sıkıntı 2.koruma bandında”
AKP’li Hasan Nergiz ise Çevre Düzeni Planı yapıldıktan sonra, Termal Belediyesi’nin baraj koruma alanlarında kaldığının görüldüğünü anlatarak, “İki bina arasına bir şey yapılamaz hale geldi. Sonrasında bu süreç başladı. Pek çok kurum ve bakanlıklar işin içinde. Sıkıntı özellikle 2.koruma alanı ile ilgili. Belediyenin bu alanlarda kalan kullanım alanlarıyla ilgili. Özellikle belediye sınırları içinde kalan yerleşmelerde bazı hususlar dikkate alınarak yeni düzenlemeler yapılabilir ama mahkeme süreci beklenmelidir” diye konuştu.
Ergün, “İş başından yanlış”
MHP’li Tamer Ergün, DSİ ve turizm sınırları konusunun iki önemli konu olduğunu ifade ederek, “Üçüncüsü zaten iş başından yanlış. İçme suyu havzalarında belediye kurulamaz diye kanun açık. İkinci yanlış turizm sınırlarında. Yapılan turizm sınırlarının yüzde 85’i orman arazisi. DSİ’den baktığımda Kocadere’den Kaytazdere’ye kadar ilin yüzde 80’i buradan su almaktadır. Hepimizi ilgilendiren, Yalova’nın geleceği ile ilgili bir sıkıntı. Keşke turizm sınırları daha farklı noktada olsaydı, bu noktaya gelmezdi. Belediye ise özel hükümlerle baraja yanaşmak istiyor. Haklı olabilirler kendi açılarından. Merkez kamuoyunun duyarlı davranması sonucu bu konu gündeme geldi, ben de görüşümü dile getirmek istedim” dedi. Güven Yılmaz da, aynı konulardaki hassasiyetini dile getirdi. Meclis, konuyu TEMA’nın açtığı mahkeme sonrasında yeniden görüşmek üzere gündemden düşürdü.
