Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in, "Bütçede memur zamları için ayrılan ödenek belliydi" sözlerini, “Bütçe planından vazgeçilmeyecekse, toplu sözleşmenin ne mantığı var? Toplu sözleşme süreci memurları oyalamayı amaçlayan bir ‘orta oyunu’ gösterisi midir?” "diye eleştiren Aysun Öz, şu değerlendirmede bulundu;
“Kamu görevlilerinin adaletli bir maaş artışı beklentisi ve adaletli bir ücret politikası talebi her geçen gün artmaktadır. Aileleriyle ve emeklileriyle birlikte 20 milyonu bulan memurların zorunlu ve vazgeçilmez ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandıklarını ve bu nedenle yüzde 20 civarındaki zam taleplerinin tamamen gerçekçi bir talep olduğunu hatırlatmak istiyorum. Hükümetin maaş zammı politikasında adalet ve hakkaniyet prensibiyle hareket etmesi, kamu çalışanlarının ekonomik sorunlarını azaltması, moral ve motivasyonlarını yüksek tutması gerekir.
Memur maaşları tartışması ancak Başbakan Erdoğan’ın kendisinin soruna el atmasıyla uzlaşılabilecek bir çözümsüz noktaya gelmiştir. Buradan Sayın Başbakana çağrıda bulunuyor ve adaletli bir maaş zammı vermesini istiyoruz. Bu yıl ilk kez yapılan toplu sözleşme 12 Eylül referandumunun sonucudur. 12 Eylül referandumunda, ‘Evet’ yönünde destek verdik. Fakat yapılan bu ilk toplu sözleşmede önerilen zam oranı bizleri hayal kırıklığına uğratmıştır.
Eğitimciler bugün en sıkıntılı günlerden birisini yaşamaktadır. Ortalama bin 780 TL maaş alan öğretmenler ve eğitim çalışanları geçimlerini sağlayabilmek için ek iş yapmak zorunda kalmıştır. Yapılan yüzde 3,5’lik artış bir öğretmenin maaşını 60 TL yükseltmektedir. 2012 yılının ikinci yarısında yapılacak olan yüzde 4’lük zam ise memurların maaşında vergi matrahının yükselmesi nedeniyle, ancak artan vergi yükünü karşılayabilmektedir. 2012 yılı başında başlatılan ‘Eşit işe eşit ücret’ uygulamasında eğitimciler unutulmuştur. Öğretmenlere, akademisyenlere ve eğitim çalışanlarına 500 TL ek artış yapılmasını istiyoruz.
Memurların iş bırakma eyleminin hukuka aykırılık taşımadığını da kaydeden Öz, "Anayasamızın 90. maddesi ile uluslararası anlaşmalara Türkiye adına atılan imzalar gereği 'Hak Grevi'mizden faydalanarak DES olarak bir gün iş bırakma kararı aldık" dedi.
