Yalova Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk celsede iki cinayet zanlısının birbiriyle tamamen alakasız ifadeler vermesi dikkat çekti. Samanlı’da bundan 6 yıl önce bakkal Sinan Yiğit ve annesi Naciye Yiğit boğazları kesilerek öldürülmüştü. Cinayet mahallinde ısırdıkları ekmek parçasında DNA’ları tespit edilen Erkut Acar ve Hüseyin Demir tutuklanmıştı. İki zanlının mahkemede anlattığı iki farklı hikaye, “Birisi yalan söylüyor” dedirtti. Mahkemeyi, Samanlı’da bu cinayetten 6 ay sonra öldürülen ve cesedi halen kayıp olan Fatih Gezer’in ailesi de izledi.

 

Erkut Acar, “Hüseyin eşcinsel ilişki teklif edince öldürdü”

 

Yoğun güvenlik önlemleri altında Yalova Adliyesi’ne getirilen tutuklu sanıkların yargılanmasına başlanıldı. Yalova Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanıkların yanı sıra öldürülenlerin akrabaları da katıldı. İlk olarak tutuklu sanıklardan evli ve iki çocuk babası Erkut Acar dinlendi. Olayı büyük bir soğukkanlılıkla anlatan Acar, daha önceki ifadelerinde olduğu gibi Hüseyin Demir’i suçlamaya devam ederken, polis, savcılık ve sorgu hakimliğinde daha önceden kendi verdiği ifadeleri de reddetti. Acar, olaydan sonra zaman zaman çocuklarını okuldan alıp eve getiren Hüseyin Demir’in kendisini çocuklarıyla tehdit etmesi üzerine olayı gizlediğini, iki cinayeti de Hüseyin Demir’in işlediğini iddia etti. Hüseyin Demir’in önce Bakkal Sinan Yiğit’i daha önceden borcu olduğu ve bir kez daha kendisine veresiye ekmek vermek karşılığında homoseksüel ilişki teklif etmesi üzerine öldürdüğünü iddia eden Acar, Naciye Yiğit’i ise bakkaldaki kamerayı evden seyrederken kendilerini görmüş olabileceği düşüncesiyle öldürdüğünü savundu.

 

Hüseyin Demir, “Erkut paralarını çalabilmek için öldürdü”

 

Hüseyin Demir ise, geçim sıkıntısı çeken Erkut’un borçlarını ödeyebilmek için önce Sinan’ı ardından da annesini öldürdüğünü, ev ve bakkaldaki paraları çaldığını kendisini ise kız kardeşine zarar vermekle tehdit ettiğini iddia etti. O da tıpkı diğer sanık gibi daha önce verdiği ifadelerini değiştirdi. Her iki sanıkta birbirlerini suçlarken anlattıklarının hem kendi hem de birbirlerinin ifadeleriyle tutmaması kafaları daha da karıştırdı. Duruşma tutuklu sanıkların dinlenmesinin ardından öldürülen Naciye Yiğit’in kızları Fatma Çırpan, Neriman Kaygır ve Sabite Gürler’in katılım talepleri Mahkeme heyeti tarafından kabul edildi. Sanık avukatlarının ortaya çıkan iddia ve suçlamalara karşı yazılı savunma hazırlayabilmek için zaman istemeleri üzerine duruşma 1 Ağustos 2012 gününe ertelendi.

 

Ölenlerin yakınları tepkili

 

Öldürülen Naciye Yiğit’in kızı Fatma Çırpan adalete güvendiklerini ancak cezaların yetersiz olduğunu söyledi. İdam cezasının yeniden uygulanmasını isteyen Çırpan, “Bunları idam etsinler. Bunlar insan değil, cani” dedi. Duruşmaya izlemeye Sinan ve annesi Nazmiye Yiğit’in öldürülmesinden tam 6 ay önce ortadan kaybolan ve bu olayın aydınlanmasından sonra sanıkların kendilerinin öldürdüklerini kabul ettikleri ancak cesedi hala tam olarak tespit edilemeyen Fatih Geçer’in annesi Şengül Geçer’de izledi. Gözü yaşlı anne Şengül Geçer, Oğlum Fatih her ikisini de tanırdı. Özellikle Hüseyin ile çok iyi arkadaştılar. Birlikte okudular, büyüdüler. Hatta Fatih kaybolduktan sonra bile Hüseyin, beni gördüğünde hep sorardı, ‘bir ihtiyacın var mı? Bir haber yok mu?’ diye. Meğer ne kadar soğukkanlı katillermiş. Biz hala oğlumuzun cesedini dahi bulamadık. Sadece bir iki kemik bulundu. Adli tıptan rapor bekliyoruz. Çok yakında bizim davamızda başlar. Cezaların çekmelerini istiyorum” dedi.

 

Cinayet nasıl çözülmüştü ?

 

Yalova Emniyeti Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği'nde 2006 yılının 25 Ocak günü işlenen Sinan ve Naciye Yiğit cinayetleri için özel bir tim kuruldu. Samanlı köyünü kendine üs edinen ve yaklaşık 400 kişinin ifadesine başvuran özel tim, olayla ilgisi ve bilgisi olduğunu düşündüğü 100 kişinin yazılı ifadesini aldı. Şüphelenilen 9 kişi üzerinde yoğunlaşan cinayet masası ekibi, bu kişilerden kan örnekleri alarak uzaktan takibe başladı.

Alınan kan örnekleriyle olay yerinde bulunan kan örneklerini karşılaştıran ekip Hüseyin Demir ve Erkut Acar isimleri üzerinde yoğunlaştı. Yine olay yerinde bulunan somun ekmekteki tükürük salgısıyla Hüseyin Demir'den alınan tükürük örneğinin eşleşmesi üzerine cinayet üzerindeki sır perdesi aralandı.

 

Editör: TE Bilişim