Başkanı Zekeriya Yayla, “12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referanduma toplumun büyük bir kesimi ve sendikal çalışmalarda Milletimizin değerlerini benimseyerek çalışmalarına yön veren Memur Sen de evet demişti. Bu süre içerisinde çok sayıda yasa tasarısı Meclis’ten geçerken, toplu sözleşme yasasının geçmemesi bu yasayı destekleyen tüm kesimler tarafından haklı olarak ciddi şekilde eleştiri konusu olmuştu.

Aradan bir buçuk yıldan daha fazla bir süre geçti ve nihayet toplu sözleşme yasası gecikmeli olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geçti. 28 Şubat sürecinin bir ürünü olan kesintisiz eğitimin kaldırılmış olması önemli bir gelişmedir. Ancak, Yasa tasarısı kabul edilmesine rağmen gelecek yıl çocuklarımızın kaç yaşında okula başlayacağı ve dördüncü sınıfları okutan öğretmen arkadaşlarımızın durumlarının ne olacağı konusunda belirsizliğin sona ermesi gerekir. İmam Hatiplerin orta kısımlarının açılması, Kuran-ı Kerim ve Siyer derslerinin okullarımızda seçmeli olarak okutulmasını destekleyerek önemli bir eksikliği giderme noktasında halkın taleplerini dikkate alarak oy veren Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki tüm siyasi partilere teşekkür ediyoruz.

Her zaman hakkın ve haklının yanında oldukları sürece siyasi hayatımızda uzun süre söz sahibi olacaklardır. Toplu sözleşme yasası, sendikalarla hükümetin ilk kez Anayasal zeminde bir araya gelecekleri ve memurların haklı olarak ciddi beklentilerinin olduğu bir yasadır. Bu masadan beklentimiz tüm memurlarımızın ve özellikle ‘eşit işe eşit ücret’ten dolayı ciddi şekilde mağdur edilen öğretmenlere haklarının verilmesidir. 12 Eylül’ün yargılanmasıyla ilgili süreç, Anayasal değişikliğin zorunlu olduğunun önemli bir göstergesidir. Bu konuda tüm siyasi partilerin kavgaları bir kenara bırakarak toplumun sesine kulak vermesini talep ediyoruz. Toplu sözleşme yasasının gereği yapılırsa, toplumsal sözleşme yani Anayasanın değişmesinin de bunu takip edeceğine inanıyoruz."dedi.

   

Editör: TE Bilişim