Yalovalı downhill sporcusu Alperen Kıvılcım, Ağrı Dağı’ndan bisikletle inen ilk insan olmak için gün sayıyor. Red Bull Türkiye’nin Kalkış Pisti projesine tanıtım videosu göndererek “Hayallerini kalkış pisti ile kanatlandır” yarışmasına katılan ve 10 bini aşkın oy alarak finale kalan 5 isimden birisi olan Alperen her şey yolunda giderse  5165 metrelik efsane dağdan bisiklet inen ilk insan ve ilk Türk olacak.  Red Bull, aynı yarışmanın yurt dışı ayağında Avusturyalı Felix’in uzaydan dünyaya serbest düşüş projesine de destek vermiş, binlerce metrelik atlayış tüm dünyada ses getirmişti. Alperen de başarılı olursa Türkiye’nin en yüksek dağından bisikletle inen ilk kişi olmanın yanı sıra Dünya Downhill (bisikletle iniş) rekorunu da kırmış olacak.

“Bir ilki gerçekleştireceğim”

Türkiye’nin en yüksek dağından bisikletle saatte 50-60 km’lere varan bir hızla inmeyi planlayan genç Alperen ise hazırlıklarını Termal ve Samanlı dağlarının doğal iniş pistlerinde sürdürüyor. Günde 8-9 saat çalıştığını dile getiren Alperen Kıvılcım, genç yaşına rağmen deneyimli bir bisikletçi. Türkiye Gençler Dağ Bisikleti Şampiyonası’nda iki kez 2.lik elde eden, Antalya’da Uluslararası maraton şampiyonasında 9.luğu ve pek çok dağ bisikleti yarışında dereceleri bulunan Alperen Kıvılcım, Ağrı Dağı’ndan bisikletle iniş yapan ilk insan olmayı kafasına koymuş durumda. Hayatının projesinin ölüm riski de içeren son derece tehlikeli bir deneyim olacağının farkında olduğunu belirten Alperen, “Bir ilki gerçekleştireceğim. Belki benden sonra da kimse bunu yapamayacak” diye anlatıyor.  Alperen’in muhteşem inişi için Ağrı Dağı’nda bir bisiklet parkuru oluşturulacak ve helikopter çekimleriyle de desteklenecek çekimlerle bu inanılmaz iniş kayıtlara geçecek. Alperen başarırsa, 10 bin TL’lik büyük ödülün de sahibi olacak.

“Riskli bir iniş olacak”

Alperen finale kalış süreciyle ilgili olarak, “25 yarışmacının arasından finale kalan 5 isim arasında yer aldım. Sonrasında yarışma komitesine 25 dakikalık bir sunum yaptım. Nasıl ineceğimi, inişin ne kadar süreceğini sordular. Çok olumlu baktılar. Önceki akşam bana finalist olarak seçildiğimi söylediler. Bu bir çok yönden dünyada bir ilk olacak. Ayrıca ayarlanabilirse Dünya Downhill rekoru da olacak. Günde en az 6 saat olmak üzere ortalama 8-10 saat antrenman yapıyorum.  4-5 ay boyunca böyle sürecek. başaracağımı düşünüyorum fakat çok yüksek bir kondisyon gerekiyor. Dağa yürüyerek çıkacağım, 4200 metrede kamp yapıp, 5200 metreye kadar çıkacağım. 5-6 saatlik bir tırmanışın ardından, 2-3 saatlik iniş olacak. Ortalama 9 saat boyunca yüksek derecelerde efor sarfedeceğim. Tabi bu da çok zor olacak. 5137 metrede oksijen neredeyse yarı yarıya az, yani orada 10 saat efor sarfetmek, deniz seviyesinde 15 saat yüksek tempoda bisiklete binmeye bedel. Yalova’da bisikletle antrenman yaparken Kamil Alev’den, fittneste  Milli Antrenör Koray Girgin  ve Erdem Aydoğan’dan yardım alıyorum. Ağrı dağı için özel yükselti antrenmanları için Milli Dağcı Mustafa Kızıltaş’tan destek alıyorum. Downhill konusunda da kendi kendimi çalıştırabilecek seviyedeyim. Riskli bir iniş olacak” dedi.

“Düşmek gibi bir lüksüm yok”

Kıvılcım, “İçimde fazlasıyla korku var aslında. Çünkü düşme gibi bir lüksüm yok. Onun haricinde oksijen azlığından dolayı vücudumun ne tepki göstereceğini bilmiyorum. İniş tamamlandıktan sonra hastanelik olabilirim veya Cehennem Deresi denilen yerde 5 bin metrede 2 km’lik bi uçurum var, oradan düşebilirim. Ama bu iniş, Felix’in atlayışı kadar riskli değil. Sadece çok çok daha zor olduğunu söyleyebilirim. Çünkü Felix acıya en fazla 10 dakika maruz kaldı, ama benim inişim saatler sürecek. O yüzden çok daha fazla acı çekeceğim kesin” diye konuştu.
Editör: TE Bilişim